Kortizol “stres oburu” yapıyor

Fazla kortizol yarattığı kronik stresle bir taraftan “stres oburluğu” yaratarak kilo aldırırken diğer yandan yorgunluğa, depresyona ve beyin hasarına neden oluyor. Beyin ve vücuttaki yaşlanma süreçlerinin tümünü hızlandırıyor.

Haberin Devamı

Bilmelisiniz ki, göbeğinizde biriken fazla yağlar sadece bedeniniz değil, beyniniz için de ciddi bir problemdir. Zira geniş ve detaylı bir araştırmaya göre, göbek yağınız artıp, beden kitle indeksiniz (BKİ) yükseldikçe beyniniz küçülüyor!
Gözlemler obezite-beyin ilişkisindeki bu tehlikeli gelişmenin öncelikli nedeninin de “kortizol hormonu” olduğunu gösteriyor.
Kısacası, küçük miktarı ve kısa dokunuşları ile beyni gelişmeye, öğrenmeye ve güçlenmeye yöneltebilen kortizolün miktarı artıp etkisi uzadıkça, işler tersine dönüyor.
Fazla kortizol yarattığı kronik stresle bir taraftan “stres oburluğu” yaratarak kilo aldırırken diğer yandan yorgunluğa, depresyona ve beyin hasarına neden oluyor. Beyin ve vücuttaki yaşlanma süreçlerinin tümünü hızlandırıyor.
Netice şu: “Kronik stres” günümüzün en önemli sağlık sorunları arasında. Uzamış stres hali kortizol üretiminde uzun süreli yükselişlere neden oluyor.
Bu yükselişler de kilo almayı ve karın bölgesindeki yağları (hatta yağ hücrelerini) çoğaltmayı kolaylaştırıyor. Gövdesel yağlanma ise sadece kalbi, damarları, eklemleri, karaciğer ya da pankreası değil beyni de yoruyor, üzüyor. Fazla kiloluluk beyne de iyi gelmiyor! Kilo sorununu çözme ve kilonuzu yönetme kılavuzunuzun içinde “stresle mücadele etme”ye de yer açmak zorundasınız.

Haberin Devamı

4 ünlü beslenme palavrası

◊ YEMEĞİN ÜSTÜNE ÇAY İÇİLMEZ!
İçilir. Yemeğin üstüne içeceğiniz 1-2 bardak demli çay o öğünde kazandığınız demirin bağırsaklarınızdan emilmesine ciddi bir engel oluşturmaz.
Çay keyfinizi bozmayın... 

◊ KEPEKLİ EKMEK DEMİR EMİLİMİNİ ENGELLER!
Engellemez. Bu da tıpkı “yemek üstüne çay, demir emilimini engeller” palavrası gibi mesnetsiz bir diyet palavrasıdır. Kepeğin içindeki maddelerin emilimine engel olabileceği miktarda demir sizi demir fakiri veya anemik biri haline getirmez, getiremez. Aksine ekşi mayalı ekmeğin demir kazanımını artırabileceğini gösteren kanıtlar bile var. 

◊ ETLE YOĞURT YENMEZ!
Yenir. Etle yoğurt da yenir, ayran da içilir ve hiçbir şey de olmaz. Etle yoğurt-ayran tüketiminin etteki demir emilimini azaltacağı da bir şehir efsanesinden ibarettir. İskendere, yoğurtlu kebaba kim hayır der?

◊ BALIKLA YOĞURT ZEHİRLER!
Zehirlemez. Hatta yoğurt eğer yediğiniz balık bozulmuş ve zehirleyebilme tehlikesi kazanmışsa bu tehlikeyi bertaraf
bile eder. Biliyorsunuz yoğurt en mühim panzehirlerden biridir. 

Haberin Devamı

4 çakma takviye efsanesi

◊ YAZIN OMEGA-3 ALINMAZ! Alınır. Omega-3 zengini besinler de, omega-3 destekleri de yaz-kış rahatlıkla kullanılabilir. 
Ama yine de balık yenilen gün omega-3 hapı yutulmamalı. Neden mi? Gerek yok da ondan.

◊ DEMİR HAPLARI ŞİŞMANLATIR! Şişmanlatmaz.  
Demirin sizi yağlandırabilecek herhangi bir metabolik/hormonal sürece katılması söz konusu değil.
Kilo sorununuza bir kabahatli arıyorsanız, başkalarını bulun.

◊ KALSİYUM HAPLARI ZARARSIZDIR! Zararlı olabilir. Kontrolsüz kullanılan her besin desteği gibi kalsiyum haplarının fazlası da tehlikeli olabilir.
Mesela mı? Kalsiyumun fazlası damar duvarında birikip kalbi olumsuz etkiliyor. 
Bunun özellikle kadınlar için mühim bir sorun olduğu kesinleşti. 
Yine kalsiyumun fazlasının böbrek taşı riskini artırdığı da iyi biliniyor. Kısacası kalsiyumdan faydalanmak da bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konu.

◊ PROBİYOTİK DESTEKLER 1 AYDAN FAZLA YUTULMAZ! Yutulur. 
Hatta bu bilginin tersi doğrudur: Probiyotik desteklerin faydaları 1 aydan önce başlamaz, etkinlikleri üçüncü aydan sonra belirginleşir. Doğrusu en az 3 ay kullanılmalarıdır. 

Haberin Devamı

Glisemik yükünü azalt daha çok hafifle!

Saat başı açlık hissediyorsanız, yemekten sonra da atıştırma hissiniz yeniden tekrar ediyor ise, doyduğunuz halde yemeyi bırakamıyorsanız metabolik bir sorununuz olabilir.
Karbonhidrat metabolizmanızda (şeker dengenizde) bir sorun varsa bunun için mutlaka bir uzman hekime başvurmalısınız.
Yapılacak tahlillerin sonucunda sorun belli olduktan sonra hekiminiz size uygun tedaviyi başlatırken diyetisyeniniz de size bir beslenme programı ayarlayacaktır.
Özellikle tek besine dayalı ve çok düşük kalorili diyet yapmaktan kaçınmalısınız. Yediklerinizin kalorisi, içeriği, glisemik yükü sizin için çok önemli. Lif oranı yüksek, karbonhidrat ve yağ oranı iyi ayarlanmış bir diyete ihtiyacınız var.
Diyetin glisemik yükünü azaltmak için en basit öneriler şunlar:
◊ Beyaz ekmek yerine esmer ekmek (buğday, yulaf, çavdar...)
◊ Pirinç yerine bulgur
◊ Sade poğaça yerine, peynirli kepekli poğaça
◊ Meyve suyu yerine kabuklu meyve (soymadan)
◊ Unlu çorba yerine sebzeli çorba (sebzeleri bütün bırakın)
◊ Patates püresi yerine fırında kabuklu patates
◊ Bisküvi yerine
yulaf kepeği

Yazarın Tüm Yazıları