Büyüme hormonu gençleştirir mi?

Büyüme hormonu yaşlanmayı engellemez, gençleştirmez, gençlik ve güzellik vermez. Sadece ve sadece “büyüme hormonu eksikliği” saptanan çocuklarda endokrinolog kontrolü ve takibi altında kullanılabilir. Ciddi yan etkileri olabilen riskli bir ilaçtır.

Haberin Devamı

İki gün önce beni endişelendiren bir e-posta aldım. İstanbullu bir okurum birçok hanımın birbirlerine “gençleşmek için!” büyüme hormonu enjeksiyonu yaptırdıklarını ve kendisine de tavsiye ettiklerini yazıyor. Bu hormonun “gençlik, güzellik ve uzun bir ömrün sırrı” olduğunu söylediklerini anlatıyor.
Arkasından da soruyor: “Ben de büyüme hormonu enjeksiyonları yaptırayım mı?” Konu son derece mühim. Endişelendirici sonuçları olabileceği için okurlar ve ilgililerle de paylaşmak istedim. Nedeni şu...
Yaşlanma sürecinin oluşturduğu sağlık sorunlarını azaltmada büyüme hormonu kullanmak 15-20 öncesi sık gündeme getirilen bir konuydu. Sonradan anlaşıldı ki bu enjeksiyonların ne ömür uzatan ne de gençlik ve güzellik sağlayan bir faydası var.
Üstelik bu enjeksiyonlar, akromegali gibi çok önemli bir hastalığa da yol açabiliyor ki bu hastalıkta eklemler, kemikler, kaslar, tendonlar ve bütün bağ dokusu yapılanması mahvoluyor.
Eller ayaklar büyümeye, çeneler uzamaya, vücut çökmeye başlıyor...
Özeti şu: Büyüme hormonu yaşlanmayı engellemez, gençleştirmez, gençlik ve güzellik vermez.
Sadece ve sadece “büyüme hormonu eksikliği” saptanan çocuklarda endokrinolog kontrolü ve takibi altında kullanılabilir.
Ciddi yan etkileri olabilen riskli bir ilaçtır.

Haberin Devamı

Reçetesiz satılmaz!

Anlaşılan o ki sadece ve sadece doktor reçetesi ile satılması gereken ve son derece ciddi yan etkileri olabilen büyüme hormonu içeren ilaçları eczanelerden canı isteyen herkes reçete filan olmadan da rahatlıkla gidip satın alabiliyor. Bu çok önemli bir tehlike. Düşünüldüğünden çok daha mühim zararları söz konusu olabilecek çok mühim bir problem.
Sağlık Bakanlığımızın ve eczacı odalarının süratle harekete geçmesi, büyüme hormonunun bu amaçla veya bir başka amaçla reçetesiz olarak satılmasını kesinlikle önlemesi lazım. Aman dikkat!

Susam mı, chia mı? 

İkisi de faydalı. İkisi de mühim besinler. İkisi de tıka basa “sağlık gücü” ihtiva ediyor. Bence ne susam chianın yerini tutabiliyor, ne de chia susam kadar yiyeceklere lezzet katabiliyor. İmkan ölçüsünde ikisinden de faydalanmak ve ikisinden de vazgeçmemek lazım.
Ayrıca şu da önemli: Susam bizim, bizden, bizim topraklarımızda da yetişen bir tarım ürünü. Chia ise çok uzaklardan geliyor. Ve daha pahalı. Nedense ben de dahil bizde susam denince akla ya simit geliyor ya da susam tatlısı (samsıra). Oysa susamı daha pek çok şeye eklemek mümkün. Mesela salatalara. Mesela tatlılara. Mesela yemeklere.
Peki, susamın içinde neler var? Bol miktarda omega-6 yağ asidi var. Çok güçlü fenolik antioksidanlar var. Bol bol vitamin ve mineral de var. Mesela folik asit ve niacin yönünden çok zengin bir tohum susam.
Yukarıda da belirttiğim gibi fenolik antioksidanlarda sesamol ve sesaminolün de en güçlü kaynağı. Ayrıca posa içeriğinin de iyi olduğunu bir kenara not edin.
Netice şu: Chia’yı deneyin ama susamdan da vazgeçmeyin. Chia’nın faydalarını başka bir yazıya bırakıyorum.

Haberin Devamı

İşitme kaybı önlenebilir

Daha önce de yazdım, yaşlılıktan hiçbir organ, doku ya da hücre paçasını kurtaramaz. Bu süreçten az ya da çok ama hepsi bir şekilde etkilenir. Bu nedenle de tıpkı yaşlılığa bağlı görme azalması (presbiyopi) gibi işitme azalması da (presbiakuzi) bir ölçüde normaldir.
Siz yaşlandıkça bir yandan kulağınızdaki duyusal sinirlerin de yaşlanması, bir yandan da ses dalgalarını alan ve beyne mesajları aktaran duyu hücrelerinin hasara uğraması işitme gücünüzü azaltacaktır. Peki, önlemek mümkün değil mi? Bir yere kadar mümkün. İşte önerilerim...
◊ Her yıl düzenli kulak muayeneleri yaptıracak, sorunları erkenden tespit edip tedavi ettireceksiniz.
◊ Gürültüden uzak duracak, imkân yoksa kulak tıkacı ya da kulaklık kullanacaksınız.
◊ Yüksek volümlü müzik dinlemeyecek, dikkat edeceksiniz.
◊ Kulaklarınızı temizlerken abartmayacaksınız. Pamuklu çubukları kullanıyorsanız çubukları kulak kanalının ağzından daha ileriye sokmayacaksınız.
◊ Sigara içmeyecek, ayrıca duman altı olmamaya da dikkat edeceksiniz.
◊ En ufak bir kuşkuda işitme kaybı testleri yaptırın.

Haberin Devamı

Gözlerimi güçlendirmek için ne yapabilirim

Biz ne yaparsak yapalım yaşlanmadan her organ gibi gözlerimiz de payını alır, yaşlanan herkes az ya da çok göz tansiyonu (glokom), göz merceği bulanıklaşması (katarakt), sarı nokta hasarlanması (maküla dejeneresansı) ve presbiyopi (yakın görme bozukluğu) adayıdır. Bunları biraz daha ötelemek ya da tamamen uzak durabilmek istiyorsanız her şeyden önce genel sağlığınıza özen gösterin.
Tansiyondan, şekerden uzak kalmaya, kilo almamaya, kolesterolünüzü, trigliseridinizi dengelemeye çalışın. Güneş ışınlarından ciddi ölçüde korunun. Sigara içmeyin.
Ve tabiî ki her yıl düzenli göz muayenesi yaptırmayı da ihmal etmeyin. Mümkün olduğu kadar sebze ve meyve tüketin. Özellikle karetenoidlerden zengin olan sarı/sarımtırak renkli olanları tercih edin. Taze meyveler, sebzeler sadece lütein ve zeoksantin içerikleriyle değil, C vitamini güçleriyle de gözlerinizi koruyacaktır.
Çinko zengini besinlere (kuruyemişler, çekirdekler, deniz ürünleri) ve E vitamininin bol olduğu besinlere de (yumurta, ayçiçeği, kabak çekirdeği) yer verin. Omega-3 desteği almayı ve bol balık yemeyi de sakın ihmal etmeyin.
Ayrıca gözünüzü mutlaka ama mutlaka her gün eğitin! Nasıl mı? Antrenman yaptırarak, göz jimnastiği deneyerek: Küçük yazılar okuyun.
Bu her yaş için geçerli bir öneridir ama özellikle 50’li yaşlara vardığınızda bunu yapmazsanız yazıları okuyabilmek için daha uzun kollara ihtiyaç duyacaksınız!

Haberin Devamı

Bahar diyeti (2. Hafta)
3. Gün

Kahvaltı
◊ 4 çorba kaşığı yulaf ezmesi + 1 bardak yağsız süt + 5 adet çilek + 1 çay kaşığı tarçın

Öğle yemeği
◊ Lor peynirli kurubaklagil salatası
Ara öğün
◊ 1 kâse kuru cacık: 2 adet doğranmış salatalığı 4 yemek kaşığı az yağlı yoğurt ile karıştırın. Üzerine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve nane ekleyerek tüketebilirsiniz.
Akşam yemeği
◊ Az yağlı ızgara bonfile
◊ 6 çorba kaşığı zeytinyağlı fasulye

Lor peynirli kurubaklagil salatası

1 demet rokayı ince doğrayın, ince kıyılmış taze soğanı ve 2 adet taze kırmızıbiberi ekleyin. 3 yemek kaşığı haşlanmış yeşil mercimek ve 3 yemek kaşığı kinoa ile 3 yemek kaşığı (30g) lor peynirini yeşilliklerle karıştırın.
1 yemek kaşığı zeytinyağı ve limonu 1 tatlı kaşığı organik nar ekşisiyle karıştırarak salatanıza dökebilirsiniz.
Afiyet olsun.

 

Yazarın Tüm Yazıları