Avrupa’da durum ciddi

Avrupa'nın hemen her ülkesinde özellikle de Orta Avrupa’da pandemide yeni bir alevlenme yaşanıyor.

Haberin Devamı

Bu yeni alevlenmenin -ya da 5. dalganın- özellikle ve öncelikle de Almanya, Avusturya ve Hollanda’yı etkilediği anlaşılıyor. HOLLANDA’da günlük vaka sayısı, salgının başından bu yana ilk kez olağanüstü rakamlara ulaştı, rakamlar 15 bini çoktan aştı, 20 bini test ediyor. Hollanda nüfusu dikkate alınırsa bu gerçekten korkunç bir sayı. Benzer bir durum AVUSTURYA’da da yaşanıyor. Özellikle Kuzey Avusturya’da hızla artan vaka sayıları nedeniyle muazzam bir tedirginlik yaşanıyor. ALMANYA’ya gelince... Orada da durum diğerlerinden farklı değil. Günlük vaka sayısı 50 binin bile üzerine çıktı ki bu şimdiye kadar görülen en yüksek rakamlardan biri. Geçtiğimiz perşembe Robert Koch Enstitüsü, günlük rakamları “VAKA SAYISI OLARAK 50 BİN 196, GÜNLÜK İNSAN KAYBI SAYISI OLARAK DA 235” diye açıkladı ve “SALGINDA EN KRİTİK DEVREDEYİZ” mesajını verdi. Peki, sebep ne? Detaylar için buyurun...

Haberin Devamı

BANA GÖRE
VAKA SAYILARI NEDEN ARTIYOR

SON bir ayda sadece bizde değil, hemen her ülkede vaka sayılarında beklenenin üstünde bir artış olduğu kesin. Dünya Sağlık Örgütü de bu bilgiyi doğruluyor ve artışın özellikle Orta Avrupa ve Orta Asya’da zirve yaptığını söylüyor. Bu olumsuz gelişmenin birinci nedeni, hepimizin tahmin edebileceği gibi “İNSANLARIN DAHA UZUN SÜRE KAPALI MEKÂNLARDA, KALABALIK ORTAMLARDA İÇ İÇE VE NEREDEYSE BURUN BURUNA ÜSTELİK DE MASKESİZ OLARAK” yaşamlarını sürdürmeye başlamaları. “Okulların açılmış olması” ve “evden çalışma süreçlerinin askıya alınması” da önemli faktörler. Daha pek çok neden söylenebilir. Ama bilelim ki en önemli sebep tartışmasız “BİRÇOK KİŞİNİN HÂLÂ AŞILANMAMIŞ OLMASI”dır. Ben, bize göre oldukça zengin, ekonomileri bizden çok daha iyi durumda olan Orta Avrupa ülkelerinin, hatta İngiltere’nin bile nüfuslarının en az yüzde 75’nin aşılayabilme hedefine ulaştıkları kanaatinde değilim.

Avrupa’da durum ciddi

PEKİ, SONUÇ NE?
HEDEFİMİZ EN AZ YÜZDE 75 OLMALI

HANGİ ülke olursa olsun, sonuç değişmiyor: Eğer bu sıkıntılı durumdan bir an önce kurtulmak isteniyorsa uzmanları dinleyip halkın en az yüzde 75’inin süratle “aşılanmış ve bağışıklık kazanmış” bireyler haline getirilmesi gerekiyor. Eğer bu hedef en hızlı şekilde gerçekleştirilemezse vaka sayılarının bizde de, Avrupa, Amerika, Asya’nın farklı ülkelerinde olduğu gibi katlanarak artacağından hiçbirimizin en ufak bir kuşkusu olmamalıdır.

BİR ÖRNEK
ALMANYA ÖRNEĞİNE DİKKAT

ALMANYA’DA şu ana kadar nüfusun yüzde 63.7’si 2 doz aşılanmış olmasına rağmen günlük vaka sayıları 50 bini geçiyor. Bizdeki rakamın bunca çaba ve başarıya rağmen hâlâ Almanya’dan daha düşük olduğu da biliniyor. Önümüzdeki soğuk kış günleri dikkate alınarak herkesin, her şeyden önce toplumu daha çok bilgilendirerek, daha çok -kararsızı- ikna ederek, “DAHA ÇOK AŞILANMA” meselesini “HER AN/HER DAİM” gündemde tutması gerekiyor. Bilelim ki günlük 50-100 binlik aşılama sayıları ile bırakın yüzde 80-90’lık hedefleri, minimum hedef olarak gösterilen yüzde 75’leri bile bulmamız hayal olacak... Daha soğuk ve sıkıntılı geçmesi muhtemel kış bastırmadan bu bilgileri kulağımıza küpe yapalım, aklımızdan hiç çıkarmayalım.

SAĞLIKLI BİLGİ 1
‘KAHVALTIDA YULAF’ NEDEN ÖNEMLİ

KAHVALTI planlarınızı yaparken bazen rutinin dışına çıkıp yulafa da yer açmanızda fayda var. “Neden yulaf?” sorusunun yanıtlarına gelince...

Haberin Devamı

1. Çünkü yulaf, düşük kalorilidir. Yarım su bardağı yulaf sadece 100-150 kalori içerir.

2.  Çünkü yulaf, posa zenginidir. Yüksek miktarda çözünebilen lif içeriğine sahiptir. Bağırsak biyolojik sistemini düzenler.

3. Çünkü yulaf, kilo dengeleyicisidir. Tok tutucu ve bağırsak dostu özelliği ile kilo kontrolüne yardımcı olur.

4.  Çünkü yulaf, bağışıklığınızı destekler. İçerisindeki “beta glukan” sayesinde bakterilere karşı vücudu koruyan beyaz kan hücrelerini aktif hale getirerek bağışıklık sistemini destekler.

5.  Yulaf, şekeri dengeler. Glisemik indeksi düşük bir besin olduğundan kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur.

Avrupa’da durum ciddi

SAĞLIKLI BİLGİ 2
ŞEKERLİ İÇECEKLER KANSER DAVETÇİSİ Mİ

ARDI ardına yapılan pek çok çalışma gösterdi ki şekerli içecek tüketimi arttıkça kansere yakalanma ihtimali de artıyor. Fransa’da yapılan bir çalışma, kanser riski artışının sadece gazlı kolalı şekerli içeceklerde değil yüzde 100 meyve suyu tüketiminde de görülebileceğini gösteriyor. Fransa’daki bu çalışma her gün ortalama 150 mililitre meyve suyu tüketenlerin, daha az tüketenlere oranla kansere yakalanma ihtimallerinin yüzde 12 daha fazla olduğunu gösterdi. Üstelik aynı çalışmada şekerli içecek tüketimiyle kanser riski artışı arasındaki bu bağlantının obeziteden bağımsız olduğu da anlaşıldı.

Haberin Devamı

SAĞLIKLI BİLGİ 3
GÜÇLÜ BİR SAĞLIK İÇİN İLK 10

İLK 5

1- Az ve öz ye, lokmaları azalt, adımları çoğalt.

2- Su içmeyi unutma.

3- Her gün paslanmamak için 5 bin, yağlanmamak için 7 bin 500, iyi yaşlanmak için 10 bin adımı hedefle.

4- Uykundan taviz verme, duasız, dileksiz yatağa girme, erken yat, erkan kalk.

5- Kilonu ve bel çevreni dikkatle izle.

İKİNCİ 5

1- Stresten uzak dur, işe evini, eve işini götürme.

2- Hazdan kopma, keyfi bırakma, yüzünden gülümsemeyi ağzından kahkahayı eksik etme.

3- Aileni ve ilişkilerini güçlü ve büyük tut. Arkadaşsız, dostsuz, komşusuz kalma.

4- Sağlık kontrollerini ihmal etme, gereksiz ilaç kullanma, manevi şifaya da zaman ayır.

Haberin Devamı

5- İncinme, incitme, eşine, işine, çocuklarına ve duaya aşk ile sarıl.

Yazarın Tüm Yazıları