Siz dert etmeyin ben hepimiz adına utandım

Kötülük adına, vicdansızlık üzerine kurulu bir senaryo yazılsa ancak böyle olur dedim izlerken.

Haberin Devamı


Katliamı nasıl meşrulaştırmaya çalışıyorlar dedim.
Sonra birkaç vicdan sahibi arkadaşıma sordum. Boğazları düğümlendi, konuşamadı hiçbiri. Özetle ben izlerken insanlık adına utandım.
Gülşah Saraçoğlu ve İpek Tanrıyar, “2. Sayfa” programına katıldı.
Programda tüyleri diken diken eden açıklamalar yaptılar.
Bu korku filmi senaryosunu size özetleyeyim ben:
◊ “İnanın hiçbir materyal sizi o soğukta kürkten sıcak tutmuyor.”
◊ “Hayvanlara yapılan zulüm falan... Hiç o konulara girmiyorum.”
◊ “Ben seviyorum kürk giymeyi arkadaş!”
◊ “Kürk giymek bir ihtiyaçtır.”
◊ “İşkence videolarını izlemiyorum ama izlesem de giymekten vazgeçmem.”
Tüm bu saydıklarım nedeniyle Gülşah ve İpek’e hücum edebiliriz ama değmez.
Çünkü onların bu zihniyeti değişmez.
Çünkü onlar kendilerini ‘haklı’ göstermeye çalışan ‘zavallılar’ bana göre.
Hiçbir materyal daha sıcak tutmazmış da, kürk giymek ihtiyaçmış da... Ah canlarım benim!
Böyle düşünenlere boş vakitlerinde PETA adlı hayvan hakları organizasyonunu bir incelemelerini öneririm.
PETA’nın son 40 yıldır yaptıklarına detaylıca bakmalarını isterim.
“Kürk giymektense çıplak kalırım” kampanyası düzenleyip koca markalara nasıl diz çöktürdüklerini izlemelerini isterim.
Onların giymekten övündükleri, büyük paralar döküp alışveriş yaptıkları markalar artık kürk üretmiyor.
Zamanında kürk tutkusuyla bilinen Kraliçe Elizabeth bile artık gerçek kürk giymiyor.
Özetle artık hiçbir toplumda bu kürk işi makul karşılanmıyor.
Gülşah Saraçoğlu ve İpek Tanrıyar gibi kürk giyen ve üstelik bunu bir de canlı yayında savunan insanlar, görgüsüz değil de nedir?
Onlar iki fotoğraf paylaşmak için 20 hayvanın katledilmesini normal görürler.
“Aman üşümeyeyim” diye kürklerine sarılırlar.
Vicdan falan yoktur onlarda, hiç aramayın boşuna.
Bu ve bunlar gibilerin arkadaşları; sizler de tehlikedesiniz.
Kendi gösterişleri için hayvanların katline ortak olan bu insanlar fırsat bulduklarında size neler yaparlar bir düşünün...

Haberin Devamı

İzlandalı çıtayı yükseltti

Dilan Çiçek Deniz, İzlandalı sevgilisi Thor Saevarsson’dan evlilik teklifi aldı. Ama nasıl aldı?Dilan Çiçek Deniz, İzlandalı sevgilisi Thor Saevarsson’dan evlilik teklifi aldı. Ama nasıl aldı?Adam, bir yemek masasında yüzüğü uzatayım dememiş...Yolda yürürken diz çöküp evlen benimle diye haykırayım diye düşünmemiş...Ya da... Şu köprü altlarına yansıtılan yeşil ışıklarla ‘evlen benimle Dilan’ yazdırmamış...Adam “Biz Dilan’la Asya ve Avrupa’nın sembolüyüz, ben İzlandalıyım o Türk” demiş ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yani iki yakanın tam ortasında evlilik teklifi etmiş.Çıta yükseldi arkadaşlar, evlilik teklifi edecekseniz böyle yaratıcı fikirler bulun. Teklifin alt metnini böyle mantıklı açıklamalarla doldurun. Çünkü çıta gerçekten yükseldi.

Haberin Devamı

Yüzde 30-35’e taksiciler memnun değil

Ender de olsa taksi bulduğum bir gün oldu hafta içi.
Genç şoförün ilk cümlesi şuydu:
“Ben eskiden asla müşterime nereye gidersin diye sormazdım, sorana kızardım. Artık ben bile soruyorum. Çünkü trafiğe girmek istemiyorum, girersem para kazanamıyorum.”
Önümüzdeki hafta resmi olarak açıklanacak ama kulağıma gelene göre taksimetreye yüzde 30-35 arasında zam yapılmış.
Karardan haberi olan taksiciler bu durumdan rahatsız.
Onlara göre zam yetersiz.
Hep eleştirdik onları ama şimdi sıralayalım isteklerini, belki hak vereceğiniz bir-iki madde çıkar o istekler arasından.
◊ Trafikte beklerken dur kalk ücreti yazmasını...
◊ Kontak kapatıp müşteri beklerken yüksek bir ücret eklenmesini...
◊ İndi bindinin 30-40 lira civarında olmasını...
◊ Taksimetrelerin kilometre başına şu anki fiyattan en az yüzde 40 fazla yazmasını istiyorlar.
İstedikleri olmadığı için de şunu söylüyorlar: “Taksi sorunu, taksi bulamama problemi devam edecek.”
Yani taksicilerin büyük çoğunluğu bizlere cephe aldı.
Zam kararı açıklandıktan sonra bunu belki daha iyi anlayacağız....

Haberin Devamı

Bunların hepsi yeni çıktı

Ebru Yaşar-Kurtuluş Kuş- Burak Bulut:
Kurtuluş ile Burak’ı yanına alan bence kendine iyilik yapar. Ebru Yaşar görmüş onlardaki cevheri ve “Hadi beraber şarkı yapalım” demiş. Dün çıktı yeni şarkı. Adı “İçime Ata Ata”. Klibi izleyerek dinlerseniz daha bir keyif alıyorsunuz.
Gizem:
“Hoppala günaydın Ankara” demişti Gizem bir önceki teklisinde. Şimdi “Yine Yine” adıyla bir şarkı çıkardı. Gizem, babası Mahmut Tuncer’den piyasayı tanıyor ve emin adımlarla, hiç acele etmeden sektörde yer ediniyor kendine.
Hande Yener, Tepki:
Hande’nin geçen haftaki o iddialı paylaşımlardan anlamıştık yeni bir iş geleceğini. Rap şarkıcısı Tepki ile bir araya gelen Yener yeni şarkısının adına “Olmazsan Olmaz” dedi. Şarkıda Hande’nin tarzı baki olsa da bugüne kadar alışık olduğumuz şarkılardan farkı hemen hissediyorsunuz.
İkilem:
“Kaybolurum Gülüşünde” şarkısı Spotify’da 21 milyon dinlenme rakamına sahip. Bu şarkının ekmeğini 3-5 yıl yerim diye düşünmeyen İkilem, dün yeni şarkısı “Bu Saatten Sonra”yı çıkardı piyasaya. Şarkı İkilem’in sevilen tarzından farklı değil. Bakalım benzer dinlenme sayısına kaç günde ulaşacaklar...
Ada Sanlıman:
Ada’nıın ilk single çalışması daha önce Ferdi Özbeğen ve Selda Bağcan’dan dinlediğimiz “O Günler” oldu. Zor şarkıyı kendi tarzında yorumlamış Ada. Caz, R&B ve soul gibi tarzları birleştirmiş. Ama “O Günler”i Özbeğen ve Bağcan gibi iki büyük isimden dinledikten sonra... Ne bileyim... Bilemedim. Karar sizin. Şans verin Ada’ya.

Yazarın Tüm Yazıları