Paylaş
Para karışılığı ödül de satıyorlarmış, jüri koltuğu da... Yeni bir bilgi değil, evet.
Düzen bu. Özellikle güzellik yarışması jüri koltukları tam bir karaborsa.
Parayla ödül verilmeseydi eğer ‘en iyi saç ekim merkezi’ ya da ‘yılın finans şirketi’ gibi ödül kategorileri olur muydu Allah aşkına?
Parayla ödül verilmese kendine manken diyen ya da sunucu diyen 3’ncü sınıf tipler piyasada olur mu?
Burada suç ödül töreni ya da güzellik yarışmasını düzenleyenlerde değil. Suç onlara sponsor olanlarda.
Ben neden sponsor olduklarını da az çok tahmin ediyorum ama neyse!
Bu tarz törenlerde ödül alanlar sevinmeye, jüri olanlar gururlanmaya, sunuculuk yapanlar böbürlenmeye devam etsin bakalım...
Bazen onun gibi olmak lazım
Kızıyoruz, eleştiriyoruz, dalga geçiyoruz ama galiba onun gibi olmak lazım.
Profesörcük, Doktorcuk Oytun Erbaş denen şahıs “Benim gibi adamlar 100 senede bir gelir. 100 sene önce Atatürk geldi, şimdi de ben” gibi laflar etmiş.
Hahahahaha.
Ya yürü be!
Haklısın. 100 yılda hatta 200 yılda bir gelir senin gibiler.
Ama bizim büyük hatamız var. Farkına varamıyoruz ya da geç fark ediyoruz senin gibi değerleri...
Ah güzel ülkemin güzel insanları, ah maruz kaldığımız şu tipler, ah yaşadığımız şu talihsiz devir ah...
Asıl onlar zehirliyor
Bir süre önce bazı isimlerin sosyal medya hesapları kapatıldı. Hâlâ da açılmadı o hesaplar sanırım.
Kitabın ortasından konuşacağım neden Dilan Polat gibi birinin hesabı açık peki.
Ya daha geçen gün yine yeniden saçma sapan bir videosu dolaşıma girmiş.
Alkollü, garip garip hareketler yapıyor, yanındakiyle sarılıyor, küfürler ediyor.
Sonra kocası geliyor telefonu alıyor yayını kapatıyor. Amannn...
Bakın eğer topluma birileri zarar veriyorsa, toplumu zehirliyorsa onların arasında kesinlikle Dilan Polat var.
İnsanlar onlara özeniyor evet! Ama o kadar mutsuz, o kadar umutsuzlar ki bunu da anlayana açık açık belli ediyorlar.
Meslekleri desen yok, liyakat falan zaten aramıyoruz, başarı hikâyesi o, bu, şu sıfır...
Aman diyerek uyarmak istiyorum, uymayın, özenmeyin, izlemeyin...
Görmezden gelinirse böyleleri anca o zaman vazgeçerler toplumu zehirlemekten.
Cahillik...
Bu başlık Yunus Akgün’e... 5 gol yenilen Eintracht Frankfurt maçında golü atan Akgün ilk iş olarak gitti Fenerbahçe’ye transfer olan Kerem Aktürkoğlu ile aklınca dalga geçti.
Onun çocukken verdiği pozu yaptı gol sevinci olarak.
E kardeşim bu adam senin milli takımdan arkadaşın değil mi? Yazık.
Sanırım kulübün iletişimcileri de pek aktif değil ya da tam tersi onlar gazlıyor futbolcuları. Eğer anlamsız hırslarından arınmazlarsa, cehaletleri futbollarının önüne geçmeye devam ederse milli takımımızın muhtemel başarılarını baltalayacak böyle isimler...
Kendini beğenmiş
Bu başlık ise eski Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho için. Adam gitti Fenerbahçe’yi Benfica’ya elettirdi, sonra da Benfica’nın teknik direktörü oldu.
Tövbeee.
Bu da yetmezmiş gibi ilk basın toplantısında, “Fenerbahçe’ye gitmem hataydı. Benfica’ya geldim kendi seviyeme çıktım” dedi. E be vicdansız...
Sen kovulmasaydın tam tersini söylüyordun bu sözlerin?
Bir de demiş ki: “Bugüne kadar çalıştığım tüm kulüplerden daha fazla enerji veriyor bana Benfica.”
Ya sen tam bir, her ay sevgili değiştirip ‘seni seviyorum’ diyen tipler gibisin Mourinho Hoca.
Yazık.
Kendini bu kadar beğenmişlik çok can sıkıcı bir durum.
Paylaş