Paylaş
Bir üniversitenin eczacılık fakültesinde düzenlenen kongrede öğrencilere konuşma yapmış Şeyma Subaşı.
Nefis haber değil mi?
Çok merak ediyorum, ne anlattı acaba?
Biraz Miami, biraz Dubai mi?
Biraz fondöten, biraz nemlendirici mi?
Ne konuştu?
İşte benim gençlere dair umudum bu haberi okur okumaz arttı. Yarın öbür gün eczaneye gittiğimizde hepimizin içi rahat olsun artık.
Yok yok yanlış anlamayın, ağrı kesici yerine sakinleştirici falan verirler diye değil... Onu da yapmazlar herhalde...
Şeyma’dan aldıkları bilgilerle ufuklarını açtıkları için içim rahat benim. Parlak eczacılar geliyor!
Yaşasın be yaşasın!
Alışık değildik böyle sahneye
Suudi Arabistan değişiyor. Konserler, festivaller, kadınlara (nihayet) tanınan haklar...
Ülke, bambaşka bir yere evriliyor.
Ama hiçbir şey öyle hızlıca olmuyor tabii ki.
Jennifer Lopez, Formula 1 kapsamında konser verdi ülkede.
Alıştığımız Lopez’in dışında bir görüntüsü vardı sahnede ünlü yıldızın.
Bunu da Suudi Arabistan’ın kültürel kurallarına uymak için yaptı.
Kapalı kıyafetler tercih etti bu sefer.
Performansında, şarkılarında bir değişiklik yoktu. Sadece görsel düzenlemelere gitmiş kendince...
O ve onu seyretmeye gelen binlerce kişi memnun ayrıldı geceden.
Hatta yazın vereceği turne kapsamında tekrar ülkeye gideceğini açıklamış.
Belli mi olur, belki o ikinci kez gidene kadar ülke biraz daha rahatlar ve bu sefer bu kadar kapalı çıkmaz sahneye.
Kime sırtımızı döneceğiz
Bir sözde oyuncu Sevil Akdağ evine gittiği arkadaşı Elif Kırav’ı defalarca bıçaklayarak öldürdü.
Sonra da hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gitmiş o evden.
Yakalandı tabii...
Savunmasını yaparken “O benim arkadaşımdı ve bana o saldırdı. Suçsuzum, serbest bırakın beni” demiş.
Sen birini katlet, sonra “Serbest bırakın” de...
Ne kullanıyor acaba bu insanlar?
Haydi her şeyi geçtim, biz kime güveneceğiz artık?
Yakın arkadaş nasıl yapabiliyor bunu?
Yakını geçtim, arkadaş nasıl yapabiliyor?
Hadi onu da geçtim insan nasıl yapabiliyor?
Tehlike hep en yakınlardan gelir derdi eskiler ama pek inanmazdık.
Artık inanıyorum.
Ve birine güvenirken iki değil dört kere düşünüyorum.
Lütfen dikkat edin!
Evinize aldığınıza, gönlünüzü açtığınıza, dostluğunuzu verdiğinize...
Çetesiniz!
14 yaşında, bir pazarda katlettiler Mattia Ahmet Minguzzi’yi... Onun davası hepimizin davası oldu. Ama bu katillerin dışarıdaki yaptıkları bitmek bilmedi.
Önce çocuğun mezarını dağıttılar.
Sonra aileyi tehdit ettiler.
Sosyal medyadan katilleri eleştirenleri dövmeye kalktılar.
Gazetecilere ‘susun’ dediler.
Şimdi de avukatına saldırmaya başlamışlar.
Yahu siz kimsiniz!
Besbelli çete bunlar. Ve yaptıklarıyla insanları yıldıracaklarını sanacak kadar cahiller. İstediğiniz kadar uğraşın, tehditlerinizi savurun.
O katiller artık muhtemelen gün yüzü göremeyecek.
Paylaş