Bu işin sorumlusu el kaldırsın

İbrahim Tatlıses’in yeni imajını görüp ‘bu neeee’ diyen kaç kişiyiz?

Haberin Devamı

Bu işin sorumlusu el kaldırsın

Çok fazlayız eminim.

Oysa adam ne güzel işini yapıyordu.

Şarkılarını her hafta daha güzel söylüyor, işte eski İbrahim Tatlıses dedirtiyordu.

Şimdi bu imaj değişikliği de nereden çıktı.

Öyle bir hale sokmuşlar ki ‘İmparator’u sanki başka biri çıkmış ortaya.

Saçlar biraz daha koyuya boyanmış.

Alnının üstündeki açıklık komple kapatılmış. Peruk mu değil mi dakikalarca çözemediğim bir saç çıkmış ortaya.

Birileri de çıkmış diyor ki ‘Tatlıses 10 yıl gençleşti’.

Ne alakası var Allah aşkına.

Peki giydiği o kıyafete ne demeli?

Bilmem kaç beden büyük bir pantolon, kötü renk bir ceket.

Biri sanki kasıtlı olarak “İmparator ha, dur ben şimdi göstereceğim sana imparatoru” demiş ve Tatlıses’e bir komplo kurmuş gibi.

Haberin Devamı

Eski fotoğraflarında alnının sağ üstünde açıklık vardır İbrahim Tatlıses’in. Öyle kazınmıştır hafızlarımıza İmparator. Biz onu öyle severiz.

O yüzden kusura bakmayın ama yüz bin kere OLMAMIŞ bu yeni imaj dedikleri şey.

Bu işin sorumlusu el kaldırsın

Tatlıses’i, bayram sabahı zorla uyandırılıp, kahvaltı sofrasına oturtulmuş bir ‘aile büyüğü’ kılığına kim soktuysa, kimin intikamıysa bu, vakit geçmeden toplantı odasına alınsın.

Yeri gelmişken ilk Türk kadın şarkı sözü yazarı olan Fikret Şeneş’i de anmak isterim.

16 Şubat’ta ölüm yıldönümüydü bu ‘şahane kadın’ın.

Ne güzel söylemiş usta isim, “Her Yaşın Bir Güzelliği Var” şarkısında...

“Yüzündeki çizgilerinle, saçındaki beyazlarla

Benim için eskisinden daha güzelsin

Bırak varsın geçsin yıllar

Bitsin artık bu korkular

Her yaşın ayrı bir güzelliği var.”

Karavan gerçekleri

Bir karavan söylentisi aldı başını gidiyor. İddia o ki; Deniz Çakır dizi setindeki karavanını beğenmemiş ve genç oyuncuların karavanına çökmüş’.

Bazen zalimlik yapmak çok hoşumuza gidiyor.

Burada kullanılan ‘çökmüş’ kelimesi de o zalimliğin net bir göstergesi bence.

Neyse.

Haberin Devamı

Pandeminin ilk günlerinden beri tüm dünyada bir karavan sıkıntısı yaşanıyor.

Benim hiç tahmin etmeyeceğim en az 3-4 dostum gitti karavan aldı ve her hafta sonunu karavanlarında geçiriyor artık. Yani karavan bulmak kolay iş değil.

E böyle bir dönemde dizilerde de karavan sıkıntısı yaşanması çok normal.

Gelelim ‘karavan krizi’nin detaylarına.

Sektörün dışında biri olmama rağmen, hiçbir sette oyuncuların kafalarına göre karavan değiştirip, içeridekilere ‘çıkın gidin buradan, burası artık benim’ diyemeyeceğini bilenlerdenim.

E peki nereden çıktı bu ‘kriz’?

Deniz Çakır’a ilk verilen karavan biraz karanlık ve konforsuz bir karavandı. Çakır da yapım şirketine yeni bir karavan isteğini iletti.

Haberin Devamı

E böyle durumlarda başrol oyuncuları her zaman daha ayrıcalıklıdır.

Yapım şirketi de onu kimseye ait olmayan başka bir karavana yerleştirdi. Diğer oyuncuların toplu olarak kullandığı o karavan Deniz Çakır’ın yeni karavanı oldu.

Yani otoriteden habersiz olan bir mevzu değil bu.

Ortada yanlış bir şey olsa eleştirelim.

Bir ayıp olsa ‘yuh’layalım ama yok, yok... Vallahi bu sefer yok.

Varsın müziksiz olsun

Restoran ve kafelerle ilgili genelge bugün yarın yayımlanır. O genelgenin henüz tüm detaylarını bilmiyoruz. Ama emin olduğumuz birkaç nokta var. O da normalleşmenin tam anlamıyla bir serbestlik olmayacağı.
- Restoranlar açılacak evet ama saat sınırı olacak. Muhtemelen 22.00’den sonra kapılar kapanacak.
- Özlediğimiz masalara kavuşacağız evet ama müzik sesi duyamayacağız. Çünkü müzik yayını yasak.
Açılsın da varsın müzik olmasın
Varsın 22.00’de kapansın kapılar.
Bizler çok özledik giyinip süslenip bir restorana gitmeyi.
Kapıda bizi karşılayan restoran çalışanıyla sohbet edip masamıza doğru yürümeyi. Sipariş vermeyi, hesap istemeyi, yan masada gördüğümüz arkadaşımıza uzaktan selam çakmayı. Çok özledik çok.

Haberin Devamı

45 dakika kuralına göre mekan isimleri

◊ Ye yiyebilirsen
◊ Çorbayla başla tatlıyla bitir
◊ Hazımsızlık lokantası
◊ İlk sipariş hesap olsun
◊ Ara sıcak bizde ana yemek yan restoranda

 

Yazarın Tüm Yazıları