Bana burcunu söyle...

O burçlar...
‘İkizler, akrep, terazi ve yengeç...’
Hemen Kelebek yazarı ünlü astrolog Aygül Aydın’ı aradık programda ve aydınlat bizi Aygül diye rica ettik.
Doğruymuş.
Aygül bize burçların yalanla olan ilişkisini tek tek açıkladı.
İyi de bunları kim araştırıyor?
“Bir burç yalan söylemeye nasıl yol açabilir”, “Ya bırakın bu işleri lütfen” demeden, diyemeden ikna oldum yine.
En çok yalan söyleyen burçları konuşurken bir şey daha öğrendim.
Hiç yalan söylemeyen, söylemeye üşenen, söylediği anda yakalanan bir burç varmış. ‘
Koç’ burcu.
Neyse ki koç burcuyum deyip kapadım mevzuyu.

Utandım adınıza

Bu fotoğraf karesinin videosu da var. Belki seyretmişsinizdir.
Bir adam eşini ve çocuğunu yemeğe götürmüş ve o anları kaydetmiş.
Ama biz şekilcilikte zirveleri zorladığımız için dalga geçenler oldu bu videoyla.
Çünkü...
Adam eşini ve çocuğunu almış bir lokantaya götürmüş.
* Lahmacun yiyor...
* Yediği lahmacun 100-200 lira değil. Taş çatlasa 20 lira...
* Masada pahalı içkiler yok.
Ahh ahh...
* Mesela bu görüntüyü seyrederken duygulanmak yerine dalga geçmek...
Gözleri dolmak yerine kahkaha atmak...
Helal olsun demek yerine ‘yermek’...
O adamın kısıtlı imkanlarını görmezden gelmek.
En üst perdeden vicdansızlıktır.

Bikini ayıp yüzük serbest

Aslı Hünel’in fotoğraflarını gördüm gazetelerde. Elbiseyle denize girmiş ve bir açıklama yapıp; “örf ve adetlerimize bağlı bir insanım. Bizi milyonlar izliyor. Görüntü kirliliğine gerek yok. Bikinili görüntülenmeyi sevmiyorum” demiş.
Peki o zaman...
* Bikini ve mayo görüntü kirliliği değil ki.
* Örf ve adetlere bağlı olmakla uzaktan yakından alakası yok ki.
* Bikiniyle yakalanmamak bir marifet de değil ki.
Ha dese ki eşim izin vermiyor rahatsız oluyor o zaman ayrı...
* Ayrıca Aslı Hanım bunları söylerken parmağındaki yüzükle ilgili de açıklama yapıp ‘sanat camiasındaki en büyük tektaş benimki’ demeyi ihmal etmemiş.
* E örf ve adetlerimizde ‘maddiyatı öne çıkarmak serbest miydi ya?’

Ünlüye ‘özen’ göstermek mi

Mehmet Ali Erbil hafta içi özel bir hastaneye gidip sırtındaki sivilceyi gösterdi. 2 dakikalık işlem için 1300 lira ödeyince de sosyal medyasından “sakın bu hastaneye gitmeyin” diye bir mesaj paylaştı.
Bana göre sonrasında yaptığı açıklama daha mantıksızdı.
Fatura isyanına “Ünlülere özen göstermeliler” sözlerini ekledi.
Neden Mehmet Ali Bey, neden ünlülere özen gösterilsin...
Sağlık bu. Bu işin ünlüsü ünsüzü yok.
Mehmet Ali Erbil’in istediği parası olandan para almamak, parasız olandan para almak mı?
Ben anlamadım?
Bir türlü olduramıyor Mehmet Ali Erbil. Beceremiyor bu açıklama yapma işlerini. O yüzden bir süre ‘sessizlik yemini’ etse keşke.

Yumurtalı Eda

Son zamanlarda gördüğüm en ilginç ayakkabıyı gördüm.
Eda Taşpınar’ın sosyal medyasında paylaştığı fotoğrafla böyle ilginç bir modelden haberdar oldum.
Hatta itiraf edeyim ben ayakkabının altındaki yumurtaları gerçek sandım.
Oysa ‘Loewe’ marka bir ayakkabıymış hatta fiyatı da 25 bin liraymış.
Eda Taşpınar son zamanlarda güzel fotoğraflar paylaşıyor, hatta bu fotoğrafı da hikayeleştirmiş, fotoğraf çektirirken moda olan ‘çömelme’ hareketini falan yapmış ama yine de olmamış.
Böyle bir ayakkabıyı giymezsin...
Kırılmış bir yumurta, içinden akan sarısı falan...
Bilemedim.
Kötü görüntü değil mi?
Tek ben mi böyle düşünüyorum...