Sokağa çıkma yasağı öncesi dışarı çıkıp temiz havayı içimize çekiyor, yarım saat yürüyoruz. Bugün bunu atlamayalım.
TikTok platformu çıkaracağı albüm için Ferhat Göçer ile yetenek avına çıktı. Göçer’in seçtiği bir şarkısına düet yapacak kullanıcılar arasından 10 kişi albüm için tercih edilecek.
Doğal bir arı ürünü olan ‘polen’ bağışıklık için öneriliyor. Yetişkinler günde 2-4 tatlı kaşığı tüketebilirler.
Babalar ve Çocukları temasıyla düzenlenen Ahmet Turgut Fotoğraf Kupası için başvurular başladı. ‘photocup.com’ adresine girebilirsiniz.
Müteşekkir mi müteşekkil mi? Her ikisi de doğru ama anlamları farklı. Bu tür kafa karıştıran kelimeler için Instagram’da “TDK Türkçe Sözlük” hesabını takip edin.
İşin ciddiyetinin farkına varmak lazım. O yüzden bugün kısa bir zamanımızı “Türkiye’de Suyun Geleceği” araştırması yapmaya ayıralım.
Bence çocuğunuzla bile seyredebilirsiniz. Online düzenlenecek “Disneyland Sanal Gezisi”nde ünlü parkın tarihi anlatılacak. Biletler ‘biletix’te.
Aralık ayında boşanma dedikoduları çıktı ve geçtiğimiz gün de boşandılar.
Halen sosyal medya hesaplarında birbirleriyle olan fotoğrafları duruyor.
İlk kimin eli gidecek, kim geçmişi silecek göreceğiz.
Ama dikkatimi çeken başka bir nokta var...
Mesela Hazer Amani’nin henüz 3 ay önce paylaştığı ve Sıla ile çok mutlu göründükleri fotoğrafları var.
Anlıyoruz ki, bu boşanma kararı üzerinde öyle uzun süre düşünülmemiş.
Hızlıca alınmış bir karar sonrası boşanmış ünlü çift.
Kısık sesle ‘Ege şarkıları’ açalım çalsın fonda akşama kadar. Missss...
Gülümseyin ve sosyalleşin. Bu dönemde nasıl sosyalleşeceğim diyeceksiniz. Facetime, Zoom... Artık hangisini tercih ederseniz...
Online konserlerde aradığınızı bulamazsanız konser arşivlerine bir göz atın. Konsere gitmeyi çok özledik çünkü...
Çok gittik sağa sola. Şimdi kendi topraklarımızda gezelim. Bir rehber eşliğinde Topkapı Sarayı ve Harem gezisi için bilet alalım bugün..
5. nesil kahveciliğin temsilcisi ‘Kaave Roastery’ kış ayları için bir kahve çıkardı ‘Snow White Latte’... Hadi battaniye altına girip yudumlayalım...
Yağ tüketiminizi mümkün olduğunca azaltın. Sabah erken saatlerde yağ yakıcı içecekler içelim...
Çocuklarınız evdeki basit malzemelerle deneyler yapabilecek. ‘Henkel’in YouTube kanalında ‘keşif dünyası’na girin ve evde deney keyfini çocuklarınıza yaşatın.
Akşam BBC Earth kanalında ‘
Yeniliklere kapımızı açacağımız bir gün olsun. Katı kurallarınızı yumuşatın. Ben demiyorum, astrologlar uyarıyor.
1951 yılında basılan, Salinger’in ilk ve tek romanı olan “Çavdar Tarlasında Çocuklar”ı okumadıysanız bir çırpıda okuyacaksınız.
İstanbul’da “Esteban”ın hamburgeri çok farklı, çok lezzetli çok çok çok...
Pandemi koşullarının sanat üzerindeki dönüştürücü etkisini vurgulayan “Acı Reçete #02” sergisi 31 Ocak’a kadar devam ediyor.
Haydi kendinize 28 günlük bir “kişisel gelişim planı” yapın ve gün gün uygulayın.
Yalıkavak ve Yeniköy’de şubeleri olan Eskiyer Restoran’ı arayın.
Kontrollü açılış, mutasyonlu virüs, aşıdaki gecikme derken şubat başına kaldı gibi gözüküyor.
Eğer bu süreç biraz daha uzar ve restoranlar 1 ay daha kapalı kalırsa koca bir yılın yarısını kapalı geçirmiş olacaklar.
Bazı esnaflar seslerini duyurmaya çalışıp tedbirlerle hemen dükkanlarımızı açalım diyor.
Bazılarının ise hiç sesleri çıkmıyor.
Neden sesleri çıkmıyor biliyor musunuz?
Çünkü hallerinden memnunlar.
Çünkü onlar gemilerini bir şekilde yürütüyorlar.
Kimse kusura bakmasın ama bu işin önüne geçmek artık zor.
-Kahvaltıda ‘avokadolu ve çedar peynirli göz yumurta’ yapın. İsmi kafa karıştırmasın, yapımı çok kolay
***
-Sabah suyumuzu içtikten sonra bir avuç ceviz yemeyi unutmamak lazım.
***
-Geçin ayna karşısına, ‘gülme egzersizi’ yapın. Evet evet, sebepsizce gülün.
***
-Unutmayın her rock star’ın bir ekibi olur. Yardım istemekten çekinmeyin. Arkadaşlarınızdan fikir alın. Aranızdaki güven bağlarını güçlendirin.
***
Gördük işte son bölümde Volkan’ı. Asya’nın kapısına dayandı. Ağladı.
Asya’ya “Şehrimi terk et, seni görmek istemiyorum, ben sensiz iyiyim” dedi. Saçmaladı.
Volkan, Asya’sız iyi falan değil aslında.
Olay Volkan ile Asya da değil.
Biziz.
Bu, erkeklerin genel bir tavrı.
Bir ilişki yürürken “Nasılsa beraberiz, beni bırak(a)maz” deyip öyle hoyratça davranıyoruz ki...
Arayıp sormama, aynı sofrada yemek yememe, eve geç gelme, sağda solda hayatındaki kadın hakkında küçük düşürücü konuşmalar, hatta aldatma...
Eros Ramazzotti sokakta yürüyüşe çıksa böyle bir kalabalık toplayamaz...
Andrea Bocelli bu denli agresif bir hayran kitlesine sahip değil...
Giorgio Armani ile aynı mekanda kahve içse Can Yaman, kalabalık Can’a doğru koşar,
o derece.
Bu olan bitene ‘PR’ çalışması mı dersiniz, yoksa İtalyanların akıl tutulması mı bilemem.
Zaten konumuz da bu değil.
Çünkü söylenenlere göre Can Yaman için
Perdeleri açıp yağan yağmuru belki de kar yağışını izleyip yarım saat egzersiz yapalım...
Eğer izlemediyseniz, akademi ödüllerinde 8 ödül sahibi ‘Slumdog Millionaire’ bugün TRT 2’de...
Dünya sarılma gününe az kaldı. Sahi en çok kime sarılmayı özlediniz? Hadi fotoğraflarınızı kurcalayın ve paylaşın...
Zaten evdeyiz. O yüzden üşenmeyelim. Hiç açmadığımız bir dolap varsa açıp baştan sona düzene sokalım...
10 öykülük özel bir seçkiden oluşan “Ölümsezen” Mehmet Erkan’ın kaleminden piyasaya çıktı. Şehir insanının yalnızlığını ele alan kitap, çok “biz”den.
Milano Moda Haftası başlıyor bugün. İzlemek için adres https://www.cameramoda.it/
Taşların iyileştirici etkisine inanıyorsanız burcunuza özel, doğal taşlardan yapılmış bir bileklik alın.
“Night Stalker: Bir Seri Katili Yakalamak” Netflix’in yeni mini dizisi. Ekran karşısında hop oturup hop kalkmayı sevenlere önerimdir.
“Acaba bu sefer doğru söylüyor mudur Aleyna Tilki?” diye kafa patlattım.
Ama parçaları birleştiremedim ve maalesef Aleyna’ya yine hak veremedim.
“Aşırı kaba erkekler gibi aşırı kibar erkekler de cinsiyetçidir bence. Aşırı kibirden ve kadını küçük görmekten bu aşırı kibarlık” dedi ve yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
KATILMIYORUM.
Kibarlık iyidir...
Kibarlık her zaman kazandırır.
Bir erkek, hemcinslerine de karşı cinse de kibar davranıyor diye ‘
Badem yemek uyku kalitesini artırıyor. Her gün bir avuç badem alışkanlığı iyidir.
Eminönü ya da Moda’ya yolunuz düşerse, en iyi ‘Berliner’ (Alman Çöreği) için Gurmania’yı ziyaret edin. Çok lezzetli.
Gün boyu mum yakalım. Mesela ‘lavanta kokulu doğal soya mumları’ hem güzel kokuyor, hem rahatlatıyor.
Güne tatlı bir başlangıç nasıl olur? Sizi gün boyu gülümsetecek, “yaban mersinli dutch baby” tarifine internetten bakabilirsiniz.
Salgından ve stresten uzak yaşam önerileri için bugün Hürriyet Seyahat’e göz atın.
Kendi aracınız ile sportif sürüş eğitimi almak isterseniz, 7 saatlik bir eğitim paketi “bodo.com”da sizi bekliyor.
Brokoli, kereviz, pırasa... Birini seçin ve yemeğini yapın. Son zamanlarda böyle sağlam beslenmek çok mühim.
Sağlıklı yaşam için uykunuzun bölünmemesi gerekiyor. Çevrim içi düzenlenen uyku ve pandemi panellerine katılın.
Balat
“Zeki Müren kötü bir rol modeldi” dedi. “Çocuklar o dönem travmalar yaşadı” dedi.
Saçmaladıkça saçmaladı yani.
Çok değil 3 sene öncesine dönelim.
Yine bir gazeteye röportaj veren Özdemir Erdoğan o gün şöyle söylüyor;
◊ Moğollar ve Cem Karaca, müzik bilgileri kısıtlı olmasına rağmen dinleniyorlar.
◊ Biz taklitçi milletiz. Moğollar, Cem Karaca ve Ahmet Kaya yurtdışına çıkıp Batı’yı taklit etmeye başladı.
◊ Tarkan çok orta karar bir isim. Hele o “Alaturka” albümü, çok vasat.
Son röportajında “kendince” övdüğü Bülent Ersoy hakkında ise o zamanlar, “Bülent Ersoy bu kadar magazine çıkacağına keşke 2 şarkı söylese. Hareketleri
Bugün rehber eşliğinde online “Salvador Dali” müzesini gezecektik. Tükenmiş biletler. Yarın “British Museum” gezisi var. Tükenmeden biletinizi alın.
Bugün saat 15.00-16.00 arası bir elma yemeyi unutmayın.
Ara öğün dedikleri bu işte...
Bugün yakın bir arkadaşınızı arayın, “Kilo aldın” demek yok. “Dikkat et, bu gidiş iyi değil” deyin o anlayacaktır. (2 dakikada spor arkadaşı yapma taktiği...)
Minik dostunuza bir tablo yaptırın.
Onu mutlu etsenize...
Yürüyüşten dönerken sokak aralarına dalıp 3’ncü nesil kahvecilerden daha önce denemediğiniz bir kahve için...
Yasaklar sonrası ilk gün dışarıda yürüyüş yapmamız lazım. Hadi spor ayakkabılarınızı giyin...
Sevdiklerinizle samimi bağlar geliştirin, güzel anılar oluşturun. Eeeee mi? Hem ilişkilerinize hem sağlığınıza iyi gelecek...
Tecrübeli isim, normal olarak bazı isteklerde bulunuyor gittiği yerlerde. Ama bu son isteği biraz garip geldi bana...
Yeni bir diziye başlayacak olan Avşar, “Hamlamak istemiyorum, o yüzden sete küçük bir spor salonu kurulmasını istedim” dedi.
Çekim aralarında beklerken spor yapacak güzel oyuncu.
Ama makyaj ne olacak?
Saç baş dağılmayacak mı? O ne olacak?
Ayrıca set farklı yerlerde olduğunda portatif spor salonu her yere taşınacak mı?
“Vay özlemişiz, yaşa be” diyerek dinliyorduk ki, şarkı arasında anlamsız açıklamalar yaptı.
Bazı isimlerin seyircili, seyircisiz fark etmez, konserlerde konuşmaması şart.
Onlar sadece şarkılarını söylesinler.
Ceylan Ertem de ne yazık ki o konuşmaması gereken isimlerden biriymiş.
Sen şarkı söylerken neden girersin böyle toplara...
Ceylan Ertem, “Son günlerde çok ekranlara çıkıyor, sinir oluyorum Serdar Ortaç’ı görmeye. Hâlâ popüler olmasına hiç olumlu bakmıyorum” dedi.
-Günün yarısını ‘bakım yaparak’ geçirebiliriz.
Çıkarın kremlerinizi, hazır evdeyken mutlu edin kendinizi...
-Sokağa çıkamayacağız ama online sipariş ile akşam soframızı kuralım ben bugün öyle yapacağım.
Restoran tercihi size kalmış...
-Bu akşamın canlı konseri ‘Emir Can İğrek’ genç şarkıcıya şans verirseniz güzel bir cumartesi akşamı olur...
Aldatmak isteyene semt mekan fark etmez
Oyuncu Hazar Ergüçlü ile yönetmen Onur Ünlü son dönemin popüler çiftlerinden.
İlişkilerine de uzun zamandır devam ediyorlar.
Allah bozmasın.
Bize ilişki hakkında söz söylemek düşmez.
Ama Hazar Ergüçlü’nün son açıklamasına söylenecek birkaç şey var.
Geçtiğimiz günlerde Cihangir’de bir kadınla yakınlaşan Onur Ünlü’nün o görüntüleri Hazar Ergüçlü’ye sorulmuş. Güzel oyuncu “Cihangir’in ortasında sanmıyorum ki beni aldatsın” demiş.
Bu işin;
Cihangir’i...
Başkurt Sokağı...
Firuzağa Mahallesi...
Yok!
Ofisi, evi...
Yok!
Bu işin;
Restoranı...
Kafesi...
Çay bahçesi...
Yok!
Onur Bey aldattı diye bir şey asla demiyorum ama aldatmak isteyene Cihangir çok büyük kalır.
Ne hikâyeler duyduk...
Ne hikâyelere tanıklık ettik...
Aynı evin içinde sevgilisini aldatanlar mı dersiniz...
Aynı apartmanda üst komşusuyla görüşenler mi...
Sektöre destek hepimizin görevi
Restoranlara gitmeyin demiyorum, demem.
Kafelerde oturmayın demiyorum, diyemem.
Arkadaşlarınızla bir araya gelmeyin demedim, demeyeceğim.
Bunları yapalım ama gittiğimiz yerlere dikkat edelim.
Birçok restoran artık güvenli işletme sertifikasına sahip.
Bu restoranlarda müşteriler kadar çalışanların da sağlığına dikkat ediliyor.
Tek kullanımlık ürünler masalara geliyor...
Müşterinin kalktığı masa özenle temizlendikten sonra başka müşteriye açılıyor.
Bazen evimizde göstermediğimiz özeni gösteriyor böyle işletmeler.
O yüzden hijyene dikkat eden bu mekanlara güvenle gidelim.
Onlara destek olalım.
‘Kazan kazan’ buna denir.
Eğer pandemi sonrası kaliteli hizmet almaya devam etmek istiyorsak bu anlayışı kaybetmemeliyiz.
Şunu da unutmamak lazım...
Kurallara uyan işletmeler, bunun için bağlı oldukları devlet kurumlarından ek bir ödeme almadılar.
Onlar zarar ettikleri şu dönemde, hizmet vermeye devam etmek için ‘çabalıyorlar’...
Kapatmak çok kolay.
Yarın kapatıyoruz deseler...
Kimse onlara “Neden?” diye sormaz.
Bu konuda kafam karışık
Son yasakla birlikte evlere ‘VIP’ servis dönemi başladı.
Yani bazı restoranlar ‘konseptlerini’ evlere taşımaya karar verdi.
Mesela, eve servis için en az
10 kişilik paket fiyatı olan 10 bin TL ödemeniz gereken bir restoran var.
Kişi sayısı arttıkça ödenecek ücret de 30-40 bin liraya kadar çıkıyor.
Bu paketlerin içinde sınırsız yerli içki, DJ seti, DJ, servis elemanları gibi hizmetler var.
Yani...
Müşterisi, servis elemanı, DJ’i derken en az 15-16 kişi aynı evde toplanacak ve bu ‘deneyimi’ satın alacak.
Bakın görün kısa süre sonra komşu şikayetlerinde ve polisin parti baskınlarında nasıl artışlar olacak.
Restoranların böyle fikirler geliştirmesi güzel...
Ama bu, günümüz şartlarındaki kontrollü hayata aykırı bir durum.
O yüzden bu hizmeti verenler, kendi çalışanlarının da sağlığını düşünüp sosyal mesafe önlemlerini alırlarsa harika olur.
İtiraf ediyorum o partiyi ben yaptım
Feryal Gülman, oğlu Aslan Gülman’ın Bebek’teki yalılarında düzenlediği Cadılar Bayramı partisi hakkında “Olay basına yansıdığı gibi değil” dedi.
Partinin Aslan Gülman ile alakası yokmuş.
Peki neyle, kiminle ilgisi var?
Ev sizin eviniz, arkadaşlar oğlunuzun arkadaşları.
Ama siz “Oğlumla hiçbir ilgisi yok” diyorsunuz.
Bu durumda sanırım o partinin ‘benimle’ bir alakası var.
Sermiyan Midyat’ın 8 yıl hapsi isteniyor
Kız arkadaşı Sevcan Yaşar’a şiddet uyguladığı iddiasıyla Sermiyan Midyat’a açılan davanın duruşma günü belli oldu.
![Aldatmak isteyene semt mekan fark etmez]()
15 Ocak’ta görülecek duruşmada Midyat;
Kasten yaralama...
Zincirleme hakaret...
Ve zincirleme tehdit suçlarından yargılanacak.
Midyat’ın kasten yaralamadan 1 yıl...
Tehditten 3 yıl 6 ay...
Hakaretten 3 yıl 6 ay...
Toplamda 8 yıl hapsi isteniyor.
DevamKE
Herkesin dilinde olan bu ‘Devamke’ nedir Allah aşkına?
Cahilliğime verin ama nereden çıkmıştır?
Bunun gerçekten sempatik bir kelime olduğunu düşünen var mıdır?
Son yıllarda duyduğum en ama en itici kelime tartışmasız ‘devamke’dir.
Sen istersen Covid-19’un aşısını bul...
Akaryakıtta devrim yap, 10-15 liraya depolar dolsun...
Ölümsüzlüğü keşfet hatta...
Ya da Mars’a çıkan ilk kişi ol...
‘Devamke’ diyorsan cümlenin sonunda... Ben senden buz gibi soğurum arkadaş.
Haber Yorumlarını Göster
Haber Yorumlarını Gizle