Yeni nefes alma mekanları

Cuma akşamı...

Haberin Devamı

Maçka Küçükçiftlik Park’ın yanındaki Toy İstanbul’un yeni oyununu (Yak Bunu) bekleyen insanlar salonu hemen dolduruyor.
Ertesi gece oynanacak bir başka oyuna gelmeyi düşünenler var.
Geçen hafta seyrettiği oyundan bahseden de.
Birkaç hafta önce...
Bu kez mekan Kumbaracı Yokuşu’ndaki Kumbaracı 50.
Buranın küçük salonu da Altar adlı oyun için tamamen dolmuş durumdaydı.
Yükselen trend diye etiketlemek biliyorum gıcık bir şey, ama durum biraz da bu:
Oyun izlemek şehrin en yeni oyun alanı!
İrili ufaklı salonlarda, iddialı iddiasız, şöhretli şöhretsiz oyuncuların yer aldığı o kadar çok oyun var ki bu sezon.
Takip etmek hayli zor.
O gece Toy İstanbul’da sordular mesela, “Kenan Ece’yle Canan Ergüder’in Hipokrat’ını izledin mi? Peki ya Şebnem Bozoklu’nun oynadığı Aşk Geçmişim oyununu?”
Yok dedim, daha onlar yeni başlamadı mı?
Ama işte Netflix dizisini bir gecede bitirmek gibi, oyunların müdavimi/bağımlısı olmuş yepyeni bir kitle var artık.
Bir gözlem yapmak gerekirse:
Oyun seyircisinin çoğu farklı kesim ve yaşlardan kadınlar.
Erkekler, sevgili ve eş kategorisinden onların yanında sürükleniyor gibi.
Bir gözlem daha: Neden tiyatro oyunları ilgi çekiyor?
Çünkü yeni nefes alma mekanları. Oyunların konuları çeşitli ve özgür.
Misal: Toy İstanbul’un Yak Bunu oyunundaki iki erkek oyuncu bir ara sadece donlarıyla sahnedeydi.
Diyaloglar da TV dizisindeki gibi ‘bip’li değildi. Küfür de vardı seks esprisi de...

Hakan Kurtaş’a bravo
Yeni nefes alma mekanları
Yeri gelmişken: Yak Bunu oyununda Hakan Kurtaş öyle çılgın bir performans sergiliyor ki, sezonun en iyilerinden biri olabilir.
Rolü canlandırmıyor rolün kendisi oluyor Kurtaş.
Mutlaka izleyin derim.

Beyoğlu’nun yeni kulübü
Şehre yeni bir kulüp geldi. Adı Kastel.
Beyoğlu’nda, eskiden Ghetto’nun olduğu tarihi binada açılan Kastel, dansedecek mekan arayanlar için iyi bir alternatif olacak gibi.
Mekanın ortadaki bar ve ışıklandırma da gayet iyi olmuş.
Beyoğlu’na yolu düşmeyen kitleyi bile yoldan çıkartmaya gönüllü gibi Kastel.

Benim seyircim senin seyircin
Kutuplaşmada son ekşi trend: Cem Yılmaz filmini yerene Twitter’dan “Benim seyircim değil”, övene ise “İşte bizim seyircimiz” diye yanıt verdi.

Yeni Jay Jay Johanson mı
Yeni nefes alma mekanları

Önce Antalya, sonra İzmir ve Ankara.
Geçen hafta ise İstanbul.
Bulgar şarkıcı Ivo Dimchev Türkiye’nin en önemli şehirlerinde konser verdi ve gitti.
Hâlâ performansı hakkında konuşulduğuna göre yeniden gelmesi yakındır.
Bir dönem sıkça Türkiye’ye konser vermeye gelen Jay Jay Johanson’a dönüşmesi de...
Peki Ivo’nun sırrı ne?
Bir kere görüntüsü çok teatral. Fantastik bir film karakteri gibi.
Saçı, makyajı, yarı çıplak fit hali.
Ve tabii sesi. Bir tür bizim Cem Adrian gibi.
Ivo, “deneysel doğaçlamaya dayalı opera” diyor tarzı için.
Bana kalırsa tarzı muhteşem. Hiçbir kategoriye sığmıyor. Dinlemeniz lazım.

Yazarın Tüm Yazıları