Venedik’ten bildiriyorum... Karnaval maskesi mi, virüs maskesi mi?

Cuma günü hepsi birbirinden şahane kadın arkadaşlarımla “Charlie’nin Melekleri” kıvamında Venedik’e ulaştığımda durum şöyleydi:

Haberin Devamı

Tıklım tıklım dolu bir San Marco meydanı, neredeyse herkesin yüzünde karnavalın sembolü çeşit çeşit maske, hatta baştan aşağı 18’inci yüzyıldan fırlamış gibi giyinmiş kostümlü insanlar...
Ortam neşeliydi, biz de öyle.
Evet, İtalya’da korona (ya da nam-ı diğer
Covid 19) vakaları görülmüştü, aynı gün virüsten bir ölüm haberi de vardı.
Ama ne şehri dolduran turistlerde ne de ortamda öyle bir kaygı hissediliyordu.
Sadece son gün, yani pazar günü, sokağa çıktığımızda şunu fark ettim:
Karnaval maskesi hâlâ baskındı ama ilk gün hiç görmediğim virüs maskesiyle sokağa çıkanlar da hayli fazlaydı.
Polisler de çoğalmıştı.
Sokakların başında duran maskeli polisler sanki dar Venedik sokaklarındaki insan trafiğini yönetmek üzere gelmiş gibiydi.
“Birbirinize yaklaşmadan yürüyün” dercesine...
Çünkü tam da o gün Milano’ya yakın kasabalar karantinaya alınmıştı.
Haberler yayılınca iki gün önce şehirde hissedilen sınırsız neşe yerini kaygılı bir neşeye bıraktı.
Ama söylendiği gibi kutlamaların iptal edildiğini filan görmedim.
Partiler yine yapılmaya devam etti.
Esas ilginç olan şuydu: Venedik Karnavalı’nın çıkış tarihçesiyle günümüzde yaşananların garip paralelliği...
Nasıl mı? O da aşağıdaki yazıda.
Venedik’ten bildiriyorum... Karnaval maskesi mi, virüs maskesi mi

Salgından koca
bir neşe yaratmak
Venedik Karnavalı’nın nasıl çıktığına dair birçok söylenti var.
Ama en popüleri şu:
13’üncü yüzyılda Venedik’i büyük bir veba salgını kırıp geçiriyor.
Vebadan kurtulmayı başarmış insanlar da yüzlerindeki yaraları saklamak amacıyla maske takıp uzun kıyafetlerle dolaşmaya başlıyor.
Zaman içinde salgın sona eriyor ama maske ritüeli bir gelenek halini alıp günümüze kadar geliyor.
Eski zamanlardan 21’inci yüzyıla değişmeyen tek şey işe şu:
Maskelerdeki donuk ve üzgün yüz ifadesi.
Yani ilk başta ürkütücü dursa da aslında o maskelerin geçmişinde hüzün yatıyor.
Benim hep sevip hem de fena halde ürkütücü bulduğum uzun burunlu maske özellikle.
Meğer o maske direkt veba salgınına göndermeymiş...
Bir salgından büyük bir neşe yaratmak insana özgü bir şey olduğuna göre, kim bilir belki ileride, şu an takılan beyaz maskelerin de bin bir türlü çeşidi çıkacak ve öyle dolanacağız sokaklarda...
Yüzyıllar sonra kutlanan başka karnavallarda da bugünün hikayesi anlatılacak.
Her şey o salgınla başladı diye.
Kim bilir?

Haberin Devamı

Peki karnaval nasıldı

Haberin Devamı

Bu karnavala sırf şunun için bile gidilirmiş:
Geceleri dar sokaklarda dolanırken eski dönem kıyafetleri ve maskeleriyle köşeden birilerinin çıkmasının yarattığı heyecan için...
Çünkü o an yüzyıl kavramı tam olarak kayboluyor. Gündüz aynı kıyafetlere gözünüz alışıyor.
Ama geceleri Venedik çok loş olduğu için olay sinematografik bir hale bürünüyor.

Unutmadan...

◊ İtalya’ya girişte uçaktan iner inmez ateşinizi ölçüyorlar.
◊ Türkiye’ye girişte bu kez termal tarama yoktu. İki hafta önce ise vardı.
◊ Virüs korkusu herkese her şeyi yaptırabiliyor. Gördüğüm en çarpıcı misal:
Kanada’ya
giden bir tanıdığın, uçağın koltuklarına evinden getirdiği beyaz çarşafı geçirmesi.
Yetmedi, uçağın koltuk tutacaklarını dezenfektanla uzun uzun silmesi...

Yazarın Tüm Yazıları