Unutmayın ki NFT’ye bir şey olmaz
Cüneyt Özdemir’in “Bu tweet bir sanat eseridir” şeklindeki tweet’i, Saba Tümer’in kahkahası derken, Gülben Ergen de magazin literatürüne girmiş o meşhur “Bana unutmayın ki hiçbir şey olmaz” cümlesini NFT’ye dönüştürüp satışa çıkardı.
Üçünün de ortak noktası yaptıkları satıştan elde edilen geliri sosyal sorumluluk kapsamında dernek ya da vakıflara bağışlaması.
NFT kısa sürede ‘Türkleşti’ diyebiliriz yani.
Yakında başka ünlü isimler de bu yola başvuracak ve NFT üzerinden bağış yarışı başlayacaktır kuşkusuz.
Bu NFT’nin popüler ve bir süre sonra yıldızı sönecek olan yüzü.
Madalyonun esas derya deniz kısmında ise dijital sanatçıların NFT pazarındaki şahane rekabetine tanık oluyoruz.
Daha önce bu köşe topraklarında NFT pazarlarının en ünlü Türk isimlerinden birini, yani Murat Pak’ı yazmıştım. Yakında Beeple’ı geçebilir kendisi.
Ama başka Türk sanatçılar da var NFT pazarında.
Mesela Barış Gürsel.
Mesela Tarık Tolunay.
Mesela Fatih Sevimlikurt.
Mesela Fuat Değirmenci.
Mesela Uçman Balaban.
NFT şimdilik bu popüler rüzgârın geçici etkisinde olsa da, Gülben’in sözüyle noktalarsak; “Unutmayın ki NFT’ye bir şey olmaz”.
Dijital dünya takipçisi Gülben
Benim en çok hoşuma giden zekice NFT çıkışı Gülben Ergen’inki oldu.
Doğrusu Gülben inanılmaz bir dijital dünya takipçisi.
Clubhouse trend oluyor, anında orada.
NFT akımı başlıyor, hoop hemen giriyor.
Hani şarkıcılığı filan bırakıp bir dijital şirket kursa yeridir.
Özge haklı
Özge Özpirinçci önce bir mekanda sonra da evinde arkadaşlarıyla doğum gününü kutlamış.
Mekan kamusal alana giriyor, “Mesafesiz kutladılar” diye eleştirmek elbette mümkün.
Ama evindeki kutlamayı ister bahçesinde yapar ister evinin banyosunda.
İster mesafeli ister mesafesiz.
Kendi bileceği bir iş.
Çünkü orası kamusal alan değil.
Ayrıca koskoca yetişkin insanlar. Sorumluluk onlara ait.
Onları yargılamak, korona polisliği yapmak son derece yersiz.
Kısacası: Özge isyanında haklı.
Empati ve Berna Laçin
Sarı basın kartlı, 212’li gazeteci olmasına ve buradan yola çıkarak aşı olmasına sözümüz yok. Hak tanınmış ise olsun tabii.
Ama bu haktan yararlanıp aşılanmasını “Oh, antikorum bol olsun” diyerek, şemsiyeli çikolatalarla neşe ayinleri yaparak ilan etmesinin kartsız, sigortasız gazetecilerde burukluğa yol açacağını bilemeyecek kadar empatiden yoksun olması hoş değildi.
Yazlık heyecan: Martılar
Edis’in trap, hip hop ve Latin melezi yeni şarkısı “Martılar” aynı anda herkese hitap ediyor:
Dile düşen pop hitlerini özleyene...
Popla karışık yeni nesil bir şey dinlemek isteyene...
Yazı anımsatan bir şeylerle coşup taşma arzusunda olana...
“Martılar” beklenen yazın hiti oldu diyebiliriz şimdiden.
