Tarkan’ın büfe önündeki aile fotoğrafı

◊ Annesinin sağlığına tekrar kavuşmasını kardeşleriyle beraber çektirdiği bir fotoğrafla güzel bir anıya dönüştürmüş Tarkan. Ama bir dakika, Tarkan’ın beş kardeşi mi varmış?

Haberin Devamı

Tarkan’ın büfe önündeki aile fotoğrafı

◊ “10 yıl sonra altı kardeş ilk kez bir araya geldik” diyor Tarkan. 10 yıldır görüşmüyorlar mıydı yoksa herkes başka bir yere dağıldığı için bir araya gelmeleri zor mu oluyordu? 10 yıl hayli uzun bir süre çünkü...

◊ Belli ki Tarkan ailenin birleştirici gücü.

O olmasa o fotoğraf da ortaya çıkmazmış gibi bir hissiyat var bize doğru savrulan enerjide...

◊ Bir yandan insan merak ediyor: Kardeşinin bu kadar ünlü ve başarılı oluşunu kıskanmaz mısın?

İnsanlık hali yani... Öteki kardeşler, çocukluğunu bildikleri Tarkan’ın megastar Tarkan’a dönüşme yolculuğunda onun yanında mıydı yoksa uzaktan mı seyrettiler olan biteni?  

Haberin Devamı

◊ O fotoğraf-taki en önemli detay ise arkada yer alan büfe.

Çocukluğunuzun evlerinde, büyük ya da küçük o büfelerden mutlaka vardır, hatırlayın.

Sadece misafir geldiğinde ortaya çıkarılan yemek takımları ya da bardaklar vardır o büfede.

Bir de çocukların küçüklük fotoğrafları filan saklanır...

Büfeler bir tür evin müzesi gibidir.

Değerli görülen her şey oraya saklanır.

Fotoğrafın büfenin önünde çekilmesi de anlamlı bu yüzden.

Şehirden havadisler

◊ Lucca’nın kardeş mekanı Cantinery ikinci mekanını Emaar’da açtı ve haliyle mekanın ilk geceleri Avrupa Yakası’ndan transfer konuklarla doldu taştı. Bundan sonrasını o yakada oturanlar belirleyecek.

◊ Klein nihayet sıkışıp kaldığı “Klein Wal” projesinden kurtuldu ve beklenen mekanını Klein Phönix adıyla geçtiğimiz hafta sonu Maslak’ta açtı.

İlk gecenin dolup taşmasından anlaşılan şu:

İstanbul’un daha fazla büyük kulübe ihtiyacı var.

◊ Michel Bras ve Gordon Ramsay gibi şeflerin yanında yetişen, Michelin yıldızı sahibi Alman asıllı şef Michael Riemenschneider yakın gelecekte Türkiye’de üç restoran birden açmaya hazırlanıyor.

Biri Karaköy’de, ikincisi Levazım’da, üçüncüsü ise bu yaz Bodrum’da. “Spektr by MR” ve “Atelier Celine” adını taşıyacak restoranlara dair merak edilen en önemli iki şey ise şu:

Haberin Devamı

1) Modern meyhane akımına kapılıp gitmiş Türkler bu tür restoranlara sürekli gider mi?

2) Acaba Alman şefin yatırımcısı kim?

Bülent Ersoy da olmasa…

En deli dolu kostümleri giyen, en über tuhaflıkta perukları takıp sahneye çıkan o...
En kafasına estiği gibi konuşan da o...
Memleketin en kendine özgü rengi.
“O da olmasa...” demem o yüzden. Manşetler sıkıntıdan patlardı hani.

En kıl dost: Kombi

Bu kış kombiler isyanda mı?
Son zamanlarda peş peşe duyduğum en ortak cümle bu: “Kombim bozuldu.”
En berbat şehir dertlerinden biridir bu.
Dahası, herkes birbirine restoran tavsiye eder gibi kombici tavsiye ediyor.
“O servis daha iyi, hem daha az para alıyor” diyerek.
Kısacası: En kıl dost kombi. Uğraştırıyor ve habire yolda kalıyor.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları