Popüler figürler arası trekking

◊ BİR EVLEN-BOŞAN ÇİFTİ OLARAK SILA VE HAZER

Doğruya doğru, artık günümüzde hızlıca evlenip aynı hızda boşanmayı seven kadınlar ve erkekler var.

Fitness gibi bir şey diye düşünüyorum; her gün yaptıkça bağımlı oluyorsun.

Serotonine ve “daha da iyi olabilirim” haline, hallenmesine.

Evlenmek ve boşanmak da öyle. Taraflar önce “Evlenince iyi olacağım”a bağlanıyor, çok geçmeden “Boşanırsam daha iyi olacağım”a.

Sıla ve Hazer çifti de o hesap.

Oysa uzun süre sevgili kal değil mi?

Koşturarak nikâh memuruna gitme, bir dur, nefes al. Serotonini dizginle.

◊ BİR MASKE ANARŞİSTİ OLARAK MERVE BOLUĞUR

Maske takmadıkça ceza yiyor, maskesiz dolaştıkça medyanın “Neden maskeniz yok Merve Hanım?” sorusuna maruz kalıyor ama hiç oralı olmuyor Merve Boluğur.

Doğrusu ben kendisini bir maske anarşisti olarak görüyorum.

Kimseyi maske takıyor ya da takmıyor diye yargılayamam. Bu kadar üstüne gelinmesini de doğru bulmam. Hatta bu inadındaki gizemli direnişi merak ederim. Yapabileceğim(iz) tek şey bu.

Ah bir de, maskesizken tabii ki yanına yaklaşmam Merve Boluğur’un.

◊ BİR “NANAY” OLARAK DEMET EVGAR

Bergüzar Korel, Gonca Vuslateri ve Gökçe Bahadır’dan sonra şarkıcılık serüvenine girişen son oyuncu Demet Evgar oldu. Aslında bu serüvende hepsine ilham veren tek bir isim var. Elbette Zuhal Olcay. Hangi oyuncu şarkıcılığı Olcay kadar istikrarlı bir şekilde sürdürecek, bekleyip göreceğiz.

Evgar’ın ilk teklisi “Nanay”a gelince... Tam kendisine uygun bir şarkı bulmuş. Teatral havadaki şarkının videosu da eğlenceli.

Nakarat da dile takılıyor. Umarım devamı gelir.

◊ BİR INSTA DEDEKTİFLİK ÖRNEĞİ OLARAK OZAN VE GİZEM

Ozan Güven’in yeni sevgilisi Gizem Yıldırım’mış.

Buna kanıt olarak da, Gizem Hanım’ın paylaştığı Ali Elmacı tablosu gösteriliyor.

Meğer bu tabloyu geçen yıl Ozan Güven almış ve paylaşmış.

Insta sanat dedektifliğine gel! Kim bu kadar dikkat edip iz sürdüyse, bravo cidden.

Ama bazen eserlerin tek bir edisyonu olmayabiliyor.

Bu yüzden Ali Elmacı’ya sordum, “Evet tek edisyon” dedi, “Fuardan almıştı Ozan Güven”.

Bu arada eserin adı “I want to be like you” (Senin gibi olmak istiyorum).

Eserin kick boks yanı da ismi de manidar yani.

BASE’in gizli başrolünde kim var?

Olağanüstü şartlara rağmen şehirdeki sanat etkinlikleri tüm imkanlar zorlanarak yapılıyor ya, ona seviniyorum.
Step’ten iki gün önce bahsetmiştim. Bugün sıra BASE’de.
Kısaca, Türkiye’nin yeni mezun sanatçı platformu BASE.
Platformun seçici kurulunun karar verdiği toplam 117 yeni mezun eseri, bu yıl şahane bir mekanda, Tophane-i Amire’de sergileniyor.
Sergiyi gezer gezmez aklımda kalanları söyleyeyim:
◊ Neredeyse tüm eserlere son dönem yaşadıklarımız sinmiş. Özellikle pandemi ve kadına şiddet olayları.
◊ Bu yüzden çoğu eserin gizli başrolü “evler”. Kimisi oturma odalarına odaklanmış, kimisi dantel ören annesine, misafirliğe gelenlerin içtiği çaylara...
◊ Bazısı da pandemiyle birlikte gelen ultra yalnızlığa.
◊ Covid pozitif olup evden çıkamamasına rağmen eserini uzaktan kumanda olarak tamamlayan da var. “Homebody” adlı fotoğraf çalışmasıyla Emin Berk onlardan biri.
◊ Dahası: Anadolu üniversiteleri yıldız gibi parlamış BASE’in sergisinde.
En hoşuma giden eserlerin sahipleri şu üniversitelerdendi: Süreyya Nur Karayılan (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi), Buse Koyuncu (Sakarya Üniversitesi), Aleyna Gül Düşmez (Akdeniz Üniversitesi), Emin Berk (Kocaeli Üniversitesi), Göksu Yurtseven (Mersin Üniversitesi).
◊ Bu açıdan bakılınca BASE, sanat piyasasının İstanbul egemenliğini de kırıyor her seferinde.
◊ Çoğu eserin daha ilk gün koleksiyonerler tarafından alındığını gördüm. Bu da gençler adına güzel bir şey. Elbette fiyatlar gayet ulaşılabilirdi.
◊ Unutmadan: BASE sergisi bugün açık, yarın kapalı. Son gezme günü ise salı. İsteyen sergiyi online olarak da gezebiliyor.

Fleet de nereden çıktı

Sonunda 14 yıllık Twitter da modaya uydu ve Instagram’daki gibi 24 saatte kaybolan hikâye özelliğini ekledi sistemine. Adına da Fleet demişler.
Polemiği ve politik rüzgarı bol Twitter böylece bir gecede çiçek açtı, Instagram’a benzedi.
Kedi köpek videoları, “An itibarıyla ben” selfie’leri, gezip tozma kareleri ve manalı manasız fotoğraflarla...
Ama gördüğüm kadarıyla daha çok ünlüler ve ünlü fenomenler sahiplendi fleet olayını. Twitter’da esip gürleyenler fleet’e şimdilik pek yanaşmıyor. Bir yandan hali hazırda Instagram hikâyelerini kullanan için bir de Twitter’da fleet yapmaya kalkmak yorucu.
O yüzden fleet’in kaderini sürekli orada mesai yapan Twitter’cılara bırakmak en iyisi.