Pazartesi günü hemen mahalle kafesine

Beklenen karar açıklandı.

Haberin Devamı


Pazartesi gününden itibaren restoran ve kafeler açılıyor.
İki buçuk aydır evde kendisiyle sosyalleşenler için en müjdeli haber.
Bu nedenle pazartesi sabahı dosdoğru mahalle kafem Setup’a atacağım kendimi.
Aslında orada da çoğu zaman tek başıma oturup yazı yazıyordum.
Ama evden farkı şuydu tabii:
Kafe ekibiyle yaptığımız espriler, köpeğini gezdirdikten sonra mekana uğrayıp gündelik muhabbet kuyusuna düştüklerimiz, öğle yemeği saatinde kafeyi tıka basa doldurup sadece iş konuşan beyaz yakalılar...
Bir hayat dönüyordu etrafımda ve ben o hayatı gözlemlemeyi özledim!

Deli sorular

Tabii kafamda deli sorular da var.
Yazı yazdığım için hep içeride oturmayı tercih ediyordum kafede.
Bu kez içeride oturmayı o kadar isteyecek miyim emin değilim.
Ya da herkes dışarda oturmayı tercih edince içerisi ben ve benim gibi tek başına çalışanlara kalacak, kim bilir?
Peki çalışanlar maske takacak mı?
Ben sürekli maskeyle mi oturacağım?
Omletimi yerken ya da kahvemi içerken maskemi nasıl olsa çıkarmam gerekmeyecek mi?
Dahası, yakın arkadaşlar kendi aralarında sosyal mesafeyi önemsemiyor artık.
Onlar mekanda dip dibe oturduğunda ne olacak?
Dediğim gibi bu ve benzeri deli sorularla özlediğimiz ortamlara gideceğiz.
Bakalım neler olacak sezonun bu ikinci kısmında?

Haberin Devamı

Ev sosyalleşmesi hemen bitmez

Bu iki buçuk ayın tamamında değil, ama son bir aydır yakın arkadaş grupları birbirlerinin evinde sosyalleşmeye başlamıştı zaten. Bana kalırsa bu ev sosyalleşmesi bir süre daha devam edecek gibi.
Çünkü:
· Evde daha rahatsın, gerilmiyorsun.
· Yakın arkadaşlarına güveniyorsun.
· Saat kısıtlaması yok. Sonuçta mekanlar 22.00 dedin mi kapanacak.
· Bir de evde yeme içme kesinlikle daha ucuz.

Evde botanikçiliği sevenlere iki bitki önerisi

Bu dönemde eviyle daha çok ilgilenenler bitkilere de sardı. Ben karantina öncesi de öyle olduğum için haliyle bitkilerle ilgili sorular daha çok gelmeye başladı.
O zaman evde yetiştirilmesi kolay iki bitki söyleyeyim size:
İlki Pilea. Literatürdeki tam adı, Pilea Peperomioides.
Peki Pilea’ya bakmak neden kolay?
Çünkü en “Bitkiye bakamıyorum, hemen ölüyor!” diyen insanı bile mutlu edecek bir yapıya sahip Pilea: Çok çabuk büyüyor!
Yaprakları ışığa doğru hızla açılıp serpiliyor.
İkincisi Pachira Aquatica ya da çok bilinen adıyla para ağacı!
Benim yetiştirdiğim ilk bitkilerden biridir.
Doğrusu bu ya, ben sadece yapraklarının zarifliğine tutulduğum için sevmiştim Pachira’yı. Sonradan öğrendim para, şans bitkisi olarak anıldığını...
Özellikle Uzakdoğu’da Pachira’nın sahibine büyük bir zenginlik getireceğine inanılıyor.
Gövdelerin birbirine örülmesinin nedeni bu yüzden: Servet ve şansı kilitlemek!
Bu alışkanlık Tayvan’da başlıyor, sonra tüm Uzakdoğu’ya yayılıyor.
İnanıp inanmamak serbest ama sonuçta hoş bir hikâye.

 

Yazarın Tüm Yazıları