İstanbul’un yüksek ateşine buyurun

Ünlü DJ’in doğum günü partisi... Singapurlu şefin konuk olduğu restoran... Yarı mutsuz insanların diyarında geçen yüksek enerjili gece... Ve dahası: İstanbul’un sosyal hayatı sonbahara yüksek ateşle girdi. Olup bitene buyurunuz...

Haberin Devamı

∆ VALERON’UN DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
Ünlü Yunan DJ ve prodüktör Valeron bu yaz Çeşme Dalyan’daki Momo’da peş peşe birkaç kere çıkıp performans yapmıştı.
Önceki gün doğum gününü de İstanbul’daki Momo’da kutladı Valeron.
Yakında İstanbul’a da yerleşebilir diye düşünüyorum.
Valeron’un doğum gününde Sicilya tatilinden yeni dönen İbrahim Kutluay-Edvina Sponza çifti de vardı.
Bu arada taze bir haber: Momo’nun sahibi Burak Beşer bu kış Momo’nun pop-up bir versiyonunu Erzurum’daki Polat Palandöken Oteli’nde açacakmış.
Geçen kış Erciyes’teki Das Otel’e Sail Loft pop-up bir mekân açmıştı.
Anlaşılan o ki, yazın Bodrum’a inen İstanbullu mekânlar gibi şimdi de dağ otellerine taşınacak popüler mekanlar.
Yeni trend belli: Yüksek irtifa.

∆ BOŞLUKTA SALINANLAR
Cumartesi gecesi şehir tam anlamıyla partiledi diyebilirim.
Akbank sponsorluğunda düzenlenen Contemporary İstanbul’dan (CI) çıkanların bir kısmı soluğu Sahir Erozan’ın evindeki partide aldı.
Sahir her yıl Contemporary İstanbul kapsamında yapıyor bu geleneksel ev partisini.
Fuara katılan yerli ve yabancı galerilerin temsilcileri, sanatçılar ve tabii koleksiyonerler katılıyor partiye.
Ama bu kez Tersane İstanbul’daki CI alanı öyle şenlikliydi ki, Sahir’in partisine yetişemedim.
Aynı gece şef Somer Sivrioğlu’nun Efendy’sinde konuk bir şef vardı.
Singapur’dan gelen ve oranın MasterChef yarışmasında jüri üyesi olan Bjorn Shen.
Bjorn’ün soğuk noodle’ı geceye damgasını vurdu diyebilirim.
Efendy’deki yemek sonrası ise Beca’ya uğradım.
En son geçen bahar gittiğim Beca’nın inşaat kapısı halen duruyor.
Hatta kapıyı biraz daha şık bir hale dönüştürmüşler.
Bir bakıma bu kapı artık buranın sembolü olmuş.
Beca’nın iki katı da doluydu, enerji yüksekti ama kulak kabarttığım ya da bizzat katıldığım konuşmaların özeti de o enerjiyle çelişkiliydi: Herkes bir şekilde yarı mutsuz.
Ruh halleri genelde “Boşlukta gibiyim” diye özetleniyor.
Neyse, psikolog olmadığıma göre daha fazla derin kuyulara inmiyorum.

∆ YENİ KEŞFETTİĞİM MÜZİK GRUBU
İstanbul’la ilişkim çoğu insan gibi, hayli bipolar.
Bir gün çok seviyorum, ertesi gün Nazan Öncel şarkısı mırıldanıyorum:
Gidelim buralardan dayanamıyorum...
Tam da Nazan Öncel şarkısı gibi hissettiğim o günlerden birinde (ki pazar günüydü) People Around grubuyla tanıştım.
Müzik türlerine tam ne demeli bilmiyorum.
Hele tüm türler birbirinin içine geçmişken. En iyisi “eklektik” diyeyim kurtulayım.
Çünkü klarnet de var müziklerinde, elektronik tınılar da.
Onları dinlediğim mekân ise Kabataş’taki Setup. Her pazar orada çıkıyorlar.
Ve kesinlikle çok iyiler. “Dark Valley” isimli bir single’ları da var, dinleyiniz derim.

∆ DEVAMI VAR
İstanbul’un yüksek ateşini devam ettirecek olan etkinlikler de sırada:
Hafta sonu Bosphorus Cup var.
Önümüzdeki hafta ise yeni mezun genç sanatçı adaylarının işlerini sergileyen BASE.
Bu kez BASE’in mekânı Akaretler’deki Sıraevler olacak.

Yazarın Tüm Yazıları