Eylüle az kala...

İstanbul’un çok gezip tozanları bilir; bu şehrin ağustosu pek çekilmez.

Haberin Devamı

Sadece sıcak, nem açısından değil. Ortada koşturacak pek bir şey olmadığı için. Bu yüzden özlemle eylül beklenir.
Eylül gelince mekânlar hareketlenir, gerçek kalitesine kavuşur, ayrıca etkinlikler başlar, şehirde dolaşmak -her ne kadar çılgın trafik olsa da- zevkli hale gelir.
Bu yazın herhalde tek kayda değer mekân hareketliliği Delicatessen’den geldi.
Nişantaşı’ndan sonra Etiler’e ikinci şubesini açan Delicatessen kısa sürede büyük ilgi gördü.
Hem mekânın yıllardır müdavimi olanlar hem de büyük bir bahçeye sahip olan, sakin ve sessiz mekanları özleyenler tarafından...
Gerçekten de Etiler Delicatessen’in bahçesi nefis.
Kışın da üstünü kapatmayacaklarmış. Yani bahçe böyle devam edecekmiş.
Menüde ise sürpriz yok. Nişantaşı’ndaki lezzetlerin doğal olarak aynısı...
Peki eylülde neler bekliyor bizi?
Öncelikle aynı anda hem Contemporary hem de Bienal ile buluşacağız.
Contemporary 17 Eylül’de ön izleme ile açılacak.
Bienal de aynı gün Beyoğlu, Fatih ve Kadıköy ilçelerinde yoğunlaşan sergi alanlarıyla açılmış olacak.
İşin güzel tarafı, Bienal’in sergi alanı için konuşlandığı yerler sadece birer mekân olarak değil, bulundukları mahallelerle kurulan ilişki üzerinden de ön plana çıkacak.
Tüm bunlara paralel olarak başka gelişmeler de olacak.
Mesela önemli sanat galerilerinden Dirimart, Dolapdere’den sonra ikinci mekânını açacak.
Beyoğlu Meşrutiyet Caddesi üzerindeki eski Union Française binasında açılacak olan galerinin ismi Dirimart Pera olacak.
Yakın zamana kadar İstanbul Modern’e geçici ev sahipliği yapan bina yeniden sanatın merkezi olacak.
O zaman eylüle çok az kala, eylülü hasretle beklemeye devam...

Haberin Devamı

Etik metik dinlemez

Eylüle az kala...

Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol arkadaşlığı hep bir “Acaba sevgililer mi?” diye şüpheyle karşılanıyordu. Sonunda Birce Akalay açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş:
“İbrahim benim canım dostum. Eski eşi Mihre arkadaşım. Bir kadın ile bir erkek, arkadaş olamazlar mı? Hayatta hiçbir şey imkansız değil ama bizim öyle bir durumumuz yok. Birlikte tatil yapıyoruz. Ailece görüşüyoruz. Etik olmaz.”
Bir kadınla bir erkek sadece arkadaş olabilirler tabii.
Hatta çevremde kadın arkadaşından çok erkek arkadaşı olan kadın sayısı çok fazla.
Bir kadın arkadaşım bu durumu şöyle anlatmıştı bir keresinde:
“Kadınlarla arkadaş olamıyorum. Erkekler daha düz ve net.”
Birce Akalay da böyle mi hissediyor, bilinmez.
Ama benim onun sözlerinde takıldığım tek nokta şu oldu:
“Ailece görüşüyoruz, etik olmaz.”
Yani, arkadaşlıktan sevgili pozisyonuna evrilmek ailece görüşüldüğü için etik olmaz diyor. Neden etik olmasın ki? Duygu bu. Gün gelir farklı hissedilir.
Etik metik dinlemez, ailece görüşmeleri de hiç önemsemez.

Yazarın Tüm Yazıları