Bu kış kaldırım serçesiyiz

Bu kış böyle, havalar soğusa da mekanların kaldırıma taşmış sıkışık açık alanlarında ya da önü açık ama üstü kapalı bölümlerinde sosyalleşeceğiz.

Haberin Devamı

Çünkü kimse içeriye, dört duvar arasına girmek istemiyor, tedirgin oluyor.
Dün akşam mesela tam öyle bir yerdeydim.
Bir mekanın önü açık, üstü kapalı bölümünde.
Bir anda tüm masalar doldu taştı.
Baktım, içerisi bomboş.
Bir süre sonra arkadaşımla içeriye geçtik. Tam tersini yaptık yani.
Çünkü bir an içerisi daha güvenli geldi!
Ünlü tasarım ve mimarlık dergisi Azure’un son sayısında da bu konu var.
2021’de şehirlerde göreceklerimize ilham veren dört kavramı derlemişler.
Onlardan biri de sadece mekanlardaki değil, şehirlerdeki açık alan meselesi.
“Dış mekanı kucaklamak” diye özetlemişler durumu.
Şöyle deniliyor:
“2020’nin ilkbahar ve yaz aylarında, dünyanın dört bir yanındaki şehirler yeni ve ciddi bir sorunu ele almak zorunda kaldı: Vatandaşları için erişilebilir açık alan eksikliği... Çoğu şehirde patlayan nüfusu barındıracak yeterli yeşil alan yok.
Salgın nedeniyle ortalama bir insan kendi dört duvarının dışında sığınak bulmakta zorlandı. Ama zorunluluk genellikle icatların anasıdır.
Her yerde yaratıcı müdahaleler ortaya çıktı, 2021’de çıkmaya da devam edecek.”
Bu kış kaldırım serçesiyiz
O sarı masa bize de gelse...

Haberin Devamı

Azure’cular diyor ki, kafeler ve restoranlar bundan sonra daha çok kaldırım kenarına inecek.
Nitekim şu anda New York’taki çoğu restoran bunu yapmış durumda.
İstanbul’da da durum farklı değil.
Burada sadece yaratıcı çözümler eksik.
Mesela ilham alınacak bir proje var.
Montreal’deki bir parka ADHOC Mimarlık’ın yaptığı “Masadaki Yeriniz” uygulaması.
Mimarlık ofisi parkın bir bölümüne hayli oyuncaklı, görsel olarak etkileyici, yılan gibi kıvrılarak ilerleyen sapsarı uzun bir masa yapmış.
Masanın etrafına da sosyal mesafeye uygun olarak tabureler yerleştirilmiş.
İsteyen gün içinde burada yemeğini yiyor, sosyalleşiyor.
Açık alandasın ve insanlara mesafelisin. Keşke bizde de bundan iham alan tasarımlar yapılsa...

Aç-kapa sosyalleşmesi

Önceki gün. Bebek Balıkçısı’nda oturuyoruz, yerimiz şahane.
Tam denizin dibi.
Açılır kapanır pencereyi bazen tam açıyorlar, bazen tam kapatıyorlar. İşte o an başlıyor bir tedirginlik.
Garsonu çağırıyoruz, “Açabilir misiniz?” diye.
Ama o sırada da başka bir masa üşüyor tabii, onlar da kapattırıyor iki dakika sonra.
Dediğim gibi bu kış böyle: Aç-kapa sosyalleşmesi diyorum ben buna.

Haberin Devamı

22.00 uygulaması geri döndü ama...

Mekanlarda yeniden 22.00 uygulamasına dönüldü.
Uygulama konusunda mekancıların canı sıkkın.
“Sektörü düşünen yok” diyorlar. Eleman azaltmaya başlamışlar bile.
İki gündür hangi mekana gitsem konuşulan bu.
Bir yandan da 22.00 öncesi daha çok dolmaya başladı mekanlar.
Hele bu hafta sonu daha çok yığılma olacaktır.
Bu kez de -her mekan yapmayacak belki ama- dip dibe daha çok insan alacaklar mekana.
Bu açıdan bakıldığında 22.00 uygulamasının çok işlevsel olacağını düşünmüyorum.
Olan sektör çalışanına olacak.

 

Yazarın Tüm Yazıları