Bayramlık Bodrum’dan geriye kalanlar

Böylesi ilk kez oluyor. Gez dolaş bitmiyor Bodrum. İstersen bir hafta kal. Yetmiyor. Bu da güzel bir şey. Hep olması gereken. Ah bir de altyapı şahane olsa! Mekanlar su tankeri kovalıyor, susuz kalmayalım diye. Kısacası Bodrum’da dert de çok, eğlence de... Dolayısıyla izlenim de... Şimdi o izlenimlere buyurunuz.

Haberin Devamı

YUNAN ADASI’NDAN TRANSFER
Paros Adası’nın ikonik bir deniz ürünleri restoranı vardır: Barbarossa.
Hayli büyük bir mekan olan Barbarossa her daim kalabalıktır, adaya gelmişken mutlaka buraya uğranır ve yemek yenilir.
İşte o Barbarossa bu yaz Caresse, a Luxury Collection Resort&Spa içinde açıldı.
Paros’taki mekana göre Caresse’deki versiyon biraz daha ‘fine-dining’ havasında.
Konumu nefis, denizin hemen kenarında.
Özellikle dolunay zamanları denk gelinirse ortamın büyüleyici hali üçe beşe katlanıyor.
Sosu nefis ızgara karides tabağı ve ıstakozlu linguini menüdeki favoriler.
Özlenen ‘Greek salad’ da menüde ve aynı Yunan Adaları’ndaki gibi. Tadında bir eksilme yok.
Menüde tek yadırgadığım ‘ceviche’ oldu. Paros’taki menülerinde de var mı bilmiyorum ama Peru mutfağı ürünü ceviche’nin her menüye sızması biraz sıkıcı olmaya başladı.
Son bir detay:
Barbarossa’da sadece yemekle kalınmıyor, müzik bir noktadan sonra yerinizde durmamanızı sağlıyor.
Bar tarafında eğlence de var yani.

 KITCHEN BODRUM DENEYİMİ
Bayramlık Bodrum’dan geriye kalanlar
Od Urla’yla tanıyıp yemeklerini sevdiğimiz şef Osman Sezener bu yaz Edition Otel içine bir pop-up restoran açtı: Kitchen Bodrum.
Restoran, otelin sabahları kahvaltı salonu olarak kullandığı yere konumlanmış.
Buranın hali hazırda güzel bir terası var.
Kitchen Bodrum için özel bir ambiyans yaratılmamış.
Masalar ise çok fazla dip dibe geldi bana.
O konuya bir el atsalar şahane olacak.
Yemekler elbette Od Urla’dan farklı.
Daha Bodrum kitlesine uygun, deneysel yanı daha geri planda bir menü yapılmış.
Bunda başarılı olunmuş da. Tattığım her şey nefisti.
CANLI MÜZİKTE NASIL EĞLENİYORDUK?
Yalıkavak’taki Blue Topaz’da canlı müzik performansları peş peşe geldi bayram haftasında.
Önce Seçil Akmirza, sonra Dicle Olcay.
Doğrusu unutmuşum canlı müzik performansı gecelerini.
Önce bir “Nasıl eğleniliyordu?” oldum, sonra kendimi şarkılara eşlik ederken buldum, iyi geldi.
AH NE GÜNLER, GÜNLER DAHA...
Ajda Pekkan’ın milyon yıl önceki hitlerinden “Ah Ne Günler”i Bodrum günleri boyunca o kadar çok duydum ki, bu şarkı yeniden popüler olmuş anlaşılan.
Aslında son bir yıldır sıkıcı pandemi gündemi günlerine inat arkadaşlarımla bu şarkıyı açıp arada bir coşuyorduk. Çok naif ve eski yazları anımsatan bir havası var diye.
Şimdi şarkının popüler olmasına sevindim haliyle.
 MÜZİK BİTER, SOHBETE SABAHA KADAR
Bayram haftası boyunca en sık gittiğim mekan Wu Yalıkavak oldu.
Wu’nun en güzel yanlarından biri müzik bitse de kimsenin mekandan ayrılmaması, sohbete devam etmesi. Sohbete devam etmeyenin de bir köşede uyuması.
Aynen öyle, mekan içinde yaklaşık iki saat bir köşede uyuyan da gördüm.
EV PARTİSİ DENEYİMİ
Bodrum’da bayram haftası boyunca çeşit çeşit ev partileri de vardı. Onlardan birine gittim Yalıkavak’ta. Lise partisi gibiydi, koşar ayak kaçtım tabii.
 GÜNDOĞAN TRAFİĞİ
En çok trafiği nerede yaşadım?
Valla Gündoğan’da.
Özellikle marketlerin, pazarın yapıldığı bir yeri var Gündoğan’ın.
Orada bir tıkanıyor trafik, evlere şenlik.
GECE EĞLENCELERİNE YETİŞEMEDİM
Bayramlık Bodrum’dan geriye kalanlar
Gündoğan demişken: Buranın en güzel yanlarından biri hâlâ Sail Loft.
Arda Önen’in mekanı rahat ve insanı yormayan bir yer.
Hep olduğu gibi.
Bu kez Sail Loft’un gece eğlencelerine yetişemedim.
Jabbar’lı ve Güntaç’lı gecelerinde aklım kaldı.
Gündoğan’ın bir diğer hoşluğu ise yeni keşfettiğim Mivara.
Otelin plajı ve pidesi gayet iyi, gayet gün boyu takılmalık.

Yazarın Tüm Yazıları