Arnavutköy’deki o evde, o gece neler oldu

Perşembe akşamı, saat sekiz dolayları...

Haberin Devamı

Arnavutköy sırtlarında dik bir yokuşu tırmanıyoruz. 

Aracından inip yürümek zorunda kalan herkesin hedefi aynı: B3 evine varabilmek!
Benim için hava hoş, koşar adım yürüyorum.
Yüksek topuklularını giymiş iki kadın arkadaşım ise isyanda. Düştü düşecekler!
Nihayet B3 evine varıyoruz.
Bu eve daha önce de gelmiştim. Başka bir davet için.
Bu kez amacımız B3 evinin koleksiyonuyla tanışmak.
Çoğunluğu yabancı diğer davetlilerle beraber.
İyi de burası kimin evi? Ve B3 nedir?

UZAY GEMİSİ GİBİ

B3, Aga Khan ödüllü mimar Han Tümertekin’in tasarladığı müstakil eve verdiği isim.
Herhangi bir site filan değil yani.
Bilsar’ın yaratıcısı ve DOT Tiyatrosu’nun yıllardır en önemli destekçisi olarak tanıdığımız işadamı Selman Bilal ise evin sahibi.
Lakin bu B3 ev değil, uzay gemisi gibi bir yer!
Uzaylılar gelmiş ve Arnavutköy sırtlarına bu bembeyaz evi kondurmuş gibi.
Han Tümertekin ve Selman Bilal de belki uzaylıdır, kim bilir?
Neyse, fanteziyi cıvıtmayalım.
Neden B3 evindeyiz?
Çünkü Contemporary Fuarı haftasındayız (bugün Lütfi Kırdar’da fuarın son günü, unutmayın) ve Selman Bilal de bu vesileyle 2007’den beri titizlikle oluşturduğu sanat koleksiyonunu bu davetle meraklısına sergilemek istemiş.

Haberin Devamı

SADECE TÜRKİYELİ SANATÇILAR

Koleksiyonun ismi evin ismiyle aynı.
B3 koleksiyonu, bir istisna dışında sadece Türkiyeli sanatçılardan oluşuyor.
Çünkü Selman Bilal, bu topraklardaki sanat üretimine destek vermek istiyor. Bir Picasso ya da Warhol sahibi olmayı bu nedenle çekici bulmuyor.
Ayrıca eserleri aldıktan sonra deposuna koyup bir daha görmeme yanlısı değil:
“Yaşanacak mekanda olmalı eserler. Diğer türlü alınıp satılan, stoklanan, hayatın içinde olmayan, benimle birlikte yaşamayan bir koleksiyon istemiyorum.”
Gerçekten de evin her yanında koleksiyondaki eserler. Şaşkın şaşkın bakıyorum: Bahçedeki Ayşe Erkmen işine. Duvardaki İnci Eviner’e ait video yerleştirmesine.
Ya da eve girer girmez dikkat çeken, Şakir Gökçebağ’ın şemsiyelerden oluşan (ama bana göre kargaları anımsatan) melankolik işine...

YATAK ODASINDA NE YAPIYORUM?!

Haberin Devamı

Oradan yukarıya, yatak odasına çıkıyorum!
Bir an fazla özele girmiş gibi hissediyorum.
Ama burada da sanat eserleri var!
Sadece ben değil, tüm davetliler gelip bakıyor.
Durumumuz hayli ilginç ve sorular karmaşık:
Evin kendisi bir sanat eserine mi dönüşmüş durumda?
Amacımız gerçekten yatak odasının duvarına konulan eserlere bakmak mı?
Yoksa yatak odasını mı dikizlemek?
Kafam bayağı karışıyor.
Bir yandan hayranlık da duyuyorum.
Gösterilen özene, sıfırdan inşa edilen estetik dolu bu hayata...

HAYAT BENİ NEDEN YORUYOSUN?

Selman Bilal’in B3 adlı nefis uzay gemisinden çıkıp sahile doğru yürürken ve taksiye binerken ise gökten yere inmiş gibi hissediyorum.
Neredeyse taksi şoförüne, “Merhaba Dünyalı!” diyeceğim.
Elbette demiyor ve taksideki radyodan yükselen oynak Türkçe pop şarkısına kulak kabartıyorum.
Ve İstanbul’da farklı hayatlarla çarpışıp durdukça tekrar ettiğim (belki sizin de ettiğiniz) o şahane cümleyi çizgi roman karakteri gibi bir kez daha mırıldanıyorum:
Hayat çok acayip!

Haberin Devamı

Popüler mevzular arası trekking

* HÜLYA AVŞAR
Nihayet Safiye Sultan olarak Muhteşem Yüzyıl-Kösem Sultan dizisinde arz-ı endam etti. En çok konuşulan oydu. Övgüleri hak eden de... Nitekim Avşar dolu dolu oynamış, rolüne yakışmış, yüzündeki çizgilerin görünmesine de aldırmamış.

* BABYLON BOMONTİ
Herkes Göksel konserinin iptal olmasıyla haberdar oldu. Meğer Babylon Bomonti, mekan içinde yapacağı düzenlemeler ve bunlar için alınması gereken izinler nedeniyle peş peşe tüm konserlerini iptal kararı almış. Yazık oldu, çünkü tam da yükselişteydi Babylon Bomonti. Seyirci oraya alışmıştı. Umarım aralık programlarında aksama olmaz.

* GALA KUYRUĞU
Perşembe gecesi herkesin konuştuğu şeylerden biriydi: Cem Yılmaz’ın filminin Zorlu PSM’deki galasındaki kuyruk! Kapılar geç açıldığı bir hayli uzayan kuyruk görenleri şaşırtmış, kuyrukta beklemeyi sevmeyen Türkleri ise haliyle çileden çıkartmış.

Haberin Devamı

(7-15 Kasım tarihleri arasında)
İstanbul popüler mekan top 10

1. Mitte / Karaköy (1)
NEDEN? Yemek+bar eğlencesi+“Herkes oradaymış” duygusu.

2. Mükellef / Karaköy (2)
NEDEN? Modern meyhane+meze

3. Pizza Emirgan / Emirgan (6)
NEDEN? Canlı müzik+geç saat eğlencesi+ünlü oyuncu görmece

4. Lucca / bebek (-)
NEDEN? Yeni menü+yeni sergi+havalı kitle

5. Morini / Zorlu (4)
NEDEN? İyi menü+gündüz kuşağı alışveriş kadınları

6. Cecconi’s / Tepebaşı (3)
NEDEN? Yabancılar+kendini yurtdışında sanma hissiyatı+Fashion Talk serisi

7. Sahrap Pera / Tepebaşı (5)
NEDEN? Leziz yemek+samimi ev sahibesi

8. Goya / Karaköy (7)
NEDEN? İyi müzik+ kötü kapı

9. Klein / Harbiye (9)
NEDEN? Büyük kulüp+NY havası+elektronik+dans

10. Mest / Reşitpaşa (-)
NEDEN? Dile düşme+ ters köşe lokasyon+kafası karışık menü

Yazarın Tüm Yazıları