Arda Turan’ın da gittiği o salaş balıkçı

Bugünlerde herkes alternatif, farklı, hatta salaş mekanlar keşfetmek istiyor.

Haberin Devamı

Özellikle de ünlüler.
Çünkü popüler mekanlar hem çok bildik hem pahalı hem de o an görmek istemeyeceğin insanlarla karşılaşıyor ve yoruluyorsun.
En çok keşfi yapılan ve kulaktan kulağa tavsiye edilen de balıkçılar.
İşte taze bir örnek:
Bir süredir ismini duyduğum, hatta geçen haftalarda Arda Turan’ın da arkadaşlarıyla gittiğini öğrendiğim Şato adlı balıkçıyı nihayet hafta sonu gördüm.
Rumeli Kavağı’nda, tam deniz kıyısında bir mekan Şato.
Gündüz plajmış, akşam 18’den sonra ise şezlongları toplayıp masaları koyuyorlarmış.
Yani tam kumların üzerinde, deniz iki adım ötende keyif yapıyorsun.
Sanki Çeşme’deki Cura ya da Ada Balık’taymışsın gibi.
Hemen karşında Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün kırmızı ışıkları, karşıdaki tepeden yükselen ay. Görüntüler nefis...
Gözün kara tarafına pek kaymamalı tabii!
Estetikten nasibini almamış birkaç apartman maalesef güzelim ormanın eteklerine kondurulmuş.
Yine de gözlerden uzakta, yemeklerinden çok da fazla bir şey beklemeden, İstanbul’un bambaşka bir noktasında, kumun üstünde keyif yapmak için ideal bir kaçış noktası Şato.
Pazartesi tavsiyesi/motivasyonu olsun...

Haberin Devamı

Bu videonun anlamı ne
Arda Turan’ın da gittiği o salaş balıkçı
İki sevgilinin, Hazar Ergüçlü ile Onur Ünlü’nün kendi istekleriyle çekip yayınladıkları “tuhaf” videolarına bir anlam veremedim.
Videoyu gördükten sonra şunları düşündüm:
1. Şu kesin: Hazal Ergüçlü sevgilisinin davranışlarından rahatsız görünüyor.
Sevgilisinin kendisini koluyla sert bir şekilde çekmesinden, “O başka yere bakmak istiyor, sen oraya bak” diye direktifler vermesinden...
2. Onur Ünlü de bir şeye kızmış, belli. Hıncını sevgilisinden alıyor. Ya aralarında tartışmışlar ya da başka bir mevzuu.
3. Her şey bir yana, o anda onları çeken kişi diyememiş mi, “Saçmalamayın ben bunu çekmem” ya da “Bunu paylaşmayın.” En çok bunu anlamadım.

Başıma gelen tuhaf şeyler (kısım iki)
Bir davette bir hanımefendi yanıma gelip fi tarihinde onun yaptığı bir enerji seansını yazdığımı hatırlattı.
Hatırladım, yaptırdığı seansı biraz ti’ye alarak yazmıştım.
Meğer hanımefendi bu anı bekliyormuş.
“Hiçbir şey anlamamışsınız yaptığımdan” deyiverdi.
Araya -şimdi buraya yazamayacağım- küfürlü birkaç kelime de sıkıştırarak.
Gayet anladığımı, hatta bu konular üzerine bin tane şeye katıldığımı belirttim.
Bir an durdu, bu kez de elini kalbimin üzerine koyup gayet dizi repliğiyle, “Ne olur öfkeli olma” deyiverdi.
Dedim ki, “Ama öfkeli olan sizsiniz. Öfkeyi bana yansıtıyorsunuz.” Böyle işte, gerçekten tuhaftı.
Ve Ece Mumay
Popüler mekanlarda canlı müzik sezonu açıldı ve haliyle herkes yeni isimler, yetenekler peşinde.
Neden kimse romantik fenomen Ece Mumay’ı radarına almıyor merak ediyorum. 36 milyon kişinin görüntülediği “Vazgeç Gönlüm” şarkısı zaten nefis.
İlki albümünde yer alan Bir Vedayla Bir Ömür adlı şarkı da...
Mumay’ı takipte kalın derim.

Yazarın Tüm Yazıları