Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

Oyuncaklar hayatımıza yön veren en önemli araçlar... Çünkü her oyuncak yaratıcılığımızı destekler, kelime hazinemizi geliştirir, düşüncelerimize yön verir. Ancak pek çoğumuz oyuncakların hayatımızda bu denli önemli olduğunu fark etmeyiz bile! İşte bu farkındalığı oluşturmak için yola çıkan yönetmen Yağmur Kartal ‘Oyuncakçı, Saklı Yadigârlar’ adında bir film çekti. Kartal “Teknoloji harika yenilikler getiriyor ama hayal dünyamızı güçlendirmek için oyuncaklara ihtiyacımız var. Anne-babalar çocuklarıyla daha çok oynamalı" diyor.

Haberin Devamı

Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

Yönetmen Yağmur Kartal

Bu film projesi nasıl ortaya çıktı?

‘Oyuncakçı, Saklı Yadigârlar’ filminin başlangıç öyküsü aslında adında bulunan saklı kelimesinin izini taşıyor. Filmin konusu olan oyuncak ustası Sabahattin Parlar’ı yıllardır tanımama rağmen mütevazı mizacından ötürü bu yönünü yıllar sonra dedem Rıza Baydar’ın ön ayak olmasıyla öğrenebildim. El işlerine ve çocuksu şeylere merakımı bilen dedem, el beceresine dayanan bu zanaatı öğrenmem için bir gün bana arkadaşı Sabahattin Bey’in yaptıklarından bahsedince merakım arttı. O heyecanla evini ziyarete gittiğimde Osmanlı esintileri taşıyan figürlerine ve onları oluşturma becerisine hayran kaldım. O yaz Sabahattin Bey bana işinin inceliklerini anlatırken benim aklımda filme dair fikirler canlanmaya başlamıştı. Aslında filmin amacı biraz hüzünlü bir gerçeğin perdesini aralıyor. Unutulan ya da fark edemediğimiz değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini, bunların güzelliğini insanlara anımsatmak istedim. Hele ki Sabahattin Bey gibi çocukluğumuza dokunan ve el beceresine dayanan eşsiz eserler bence paha biçilemez bir değere sahip. Ustasının varlığıyla bu dünyada bir nebze iz bırakmış ve kaybolma korkusuyla titrerken ona sahip çıkan birkaç minik yüreğin hatırasında hoş bir seda bırakan yadigarlar bunlar. 

Haberin Devamı

Oyuncaklar bize ne söylüyor? 

Oyuncaklar aslında karakterimiz şekillenirken bizimle o maceraya çıkan yol arkadaşlarımız, ruhumuzun derinlerindeki duygularımızı da en doğru şekilde yansıttığımız kahramanlarımızdır. Kendimizi, olmak istediklerimizi ve olduklarımızı en doğru şekilde daha küçük yaşta onlar aracılığıyla ifade etme şansı buluruz. Bu sebeple filmde bir oyuncakçıyı, canlanıp hareket eden oyuncağıyla anlatmak istedim. Bir nevi Gepetto ile Pinokyo’nun arasındaki ilişki gibi. Filmde de oyuncakçı Sabahattin Bey ile yaptığı oyuncaklardan birinin hikâyesi anlatılıyor.

Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

Haberin Devamı

Filmin kahramanı Sabahattin Parlar

Oyuncağın çocukluk anılarıyla nasıl bir ilgisi var?

Oyuncaklar, yetişkinlerin o kocaman dünyasında, bir çocuğun kendi doğrularını, hayallerini dile getirebildiği tek yerdir. Aslında oyuncak seçimlerimiz ve onlarla kurduğumuz ilişki ilerde nasıl bir yetişkin olduğumuzu anlatıyor. Düşündüğümde küçükken en sevdiğim oyuncaklarımın kendi yaptıklarım olduğunu hatırlıyorum. Hazine değerinde gördüğüm el işi kitabıma gözüm gibi bakardım ve onun içinde kendi oyuncağımı, oyunumu kuracağım çeşitli bilgilerle oyuncaklar yapardım. Aslında çocukluğunda birçok oyuncağı olan bir çocuk için kimileri bunu ilginç bulabilir. Konuşan bebek, robot ve daha birçok oyuncağım vardı ama en sevdiklerim kendi yaptığım kuklam ve kukla gibi oynatabildiğim büyük panda oyuncağımdı. Şimdi baktığımda canlandırma ve animasyon işleriyle uğraşan ve hâlâ el işi oyuncak figürler yapmayı seven bir yetişkinim. Oyuncaklarımız bizim hayaller evrenindeki izdüşümümüz.

Haberin Devamı

Oyuncaklar kuşaklar arasında nasıl bir bağ kuruyor?

Her insanın hayatından oyuncaklar geçer. Bir dede torunuyla birlikte oyun oynar. Çocukluğunda oynadığı araba veya bebekle torununun da oynadığını gözlemleyebiliriz. Her oyuncak her insanın hayatında anılar bırakır. Bu anılar kuşaklar arasındaki bağı inşa eder. Odamda çocukluğumdan beri durmakta olan annemin çocukluk oyuncağı bunun en güzel kanıtı. O oyuncak benim çocukluğumu süslerken annemin hatıralarını da onunla birlikte hatıralarıma, hayatıma kattı. Bir nevi ortak çocukluk anımız gibi. Bu anlamda kültürel bir miras aslında ve ruhumuza dokunduğu için kesinlikle en değerlilerinden biri diyebilirim. Unutmamak gerekir ki, oyun ve oyuncaklar eskimez. Sadece yaşlanan oyuncaklarla oynarken biraz daha özenli olmamız gerekiyor.

Haberin Devamı

Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

Anne baba ve çocuklara önerileriniz neler?

Çocukların, sanal dünyadaki bir tuşla kaybolan sınırlı dünyalar yerine, hayal dünyalarının alabildiğine uçsuz bucaksız, ancak kaybetme korkusunun olduğu, sahip çıkma duygusunun geliştiği, dokunabildikleri, keşfedebildikleri oyuncaklarla oynamaları gerekiyor. Teknolojinin harika yenilikleri var ama hayal dünyamızı güçlendirmek için oyuncaklara ve oyuna ihtiyacımız var. Üstelik çocukları kültürel değerlerle buluşturmanın yolu da oyuncaklardan geçiyor. Bu nedenle anne babalar, dedeler nineler çocuklarıyla birlikte oyun oynayıp kaliteli zaman geçirmeliler. Gerçekten oyuna katılan herkes hayatın tadını çıkardığını fark edecek.

Haberin Devamı

Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

‘Oyuncakçı, Saklı Yadigârlar’ filmi eylülde Ankara Film Festivali’nde gösterilecek.

HAYDİ GİDELİM

Çocuk şefler mutfakta

Pandemi önlemleri alınarak gerçekleştirilen atölyede çocuklar birbirinden eğlenceli tarifleri usta eğiticilerle birlikte yapacak. Etkinlik 9-13 yaşları arasındaki çocuklar için.

Yer: İstanbul-EKS Mutfak Akademisi
Tarih: Bugün
Saat: 15.00
Fiyat: 140 lira
Telefon: (0216) 325 15 00

Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

HAFTANIN KİTABI

Usta kalem Ayla Çınaroğlu’nun “Bil Bakalım Nereye Gidiyoruz” adlı kitabı, bir anne oğlun heyecanlı, öğretici, sevgi dolu sohbetlerinden oluşuyor.

Yayınevi: Sia Kitap
Yazar: Ayla Çınaroğlu
Tür: Roman
Sayfa: 80
Fiyatı: 12 lira

Oyuncaklar, çocukların yol arkadaşıdır

 

Yazarın Tüm Yazıları