Ctrl+Z mucizesi

Duygu tasarımcılığı, yapay organ imalatçılığı, robot veterinerliği… Hayır, bunlar bir bilimkurgu filminden alıntılar değil. 20 yıl sonra, çocuğunuzun seçeceği mesleklerden sadece birkaçı. Peki, ama çocuklar bu meslekleri nasıl öğrenecekler de yapacaklar? Elbette ki kodlamayla… Dünyanın pek çok ülkesinde kodlama devlet okullarında öğretilmeye başlandı bile. Konuyu Prof. Dr. Selçuk Özdemir’le konuştuk.

Haberin Devamı

Siz ‘Ctrl+Z mucizesi’ adlı bir kavramdan söz ediyorsunuz. Nedir bu?

Bugün bilgisayarlarımızda ve mobil cihazlarımızda çok uçuk yazılımlar kullanıyoruz. Sosyal medyadan, mobil bankacılık teknolojilerine; alışveriş uygulamalarından, sürücüsüz araba veya insansız hava araçlarına; navigasyondan simülasyon ve animasyonlara kadar küçük dilimizi yuttuğumuz, “Bunu yapanlar ne kadar zeki insanlardır” diye iç geçirdiğimiz yazılımlar, aynı zamanda diğer bütün sektörlerde de işleri çok daha kolay, ucuz ve hızlı yapma yollarının açılmasını sağlıyor. Bugün dünyanın en zengin 20 insanının neredeyse yarısı bilgisayar dünyasının donanımdan çok özellikle yazılım boyutunda yer alıyorlar. Peki, gerçekten bu yazılımları filmlerde gördüğümüz gibi kalın gözlüklü süper zeki insanlar mı geliştiriyorlar? Emin olun o insanların zekâ ortalaması ülkemizdeki herhangi bir üniversitedeki öğrencilerin zekâ ortalamasından daha yüksek değil! Farkı yaratan işlerine odaklanan, sebatla, azimle, hata yapmaktan korkmadan ama hatalarından ders çıkararak çok çalışan insanlar olmaları... Bu insanların hata yapmaktan korkmamalarının nedeni nedir biliyor musunuz? Bilgisayar dünyasının ‘affedici olması’, yani Ctrl+Z tuş birleşimi...

Haberin Devamı

Yani, hataları fark edip geri alabilme özelliği…

Evet! Bilgisayar başında bir yazılım geliştirirken hayallerinizi sonuna kadar zorlarsınız, her türlü ihtimali deneyebilirsiniz, çünkü bir yanlış yaptığınızda geri dönüş için sadece Ctrl+Z tuşları yeterli olacaktır. Başka hiçbir meslek grubunda hata yapma konusunda bu kadar rahat davranamazsınız, hatanız size maddi ve zaman olarak çok pahalıya patlayabilir. Bir genel cerrah ameliyatta “Şu damarları bir de şöyle dikeyim” diyemez, bir mimar veya inşaat mühendisi bir binanın statik hesabını aklına estiği gibi yapamaz! Çünkü hatanın geri dönüşünün maliyeti çok yüksektir. Ancak bilişim dünyasında iş değişiyor. Son yıllarda bütün sektörlerde müthiş inovasyonların çıkma nedeni yazılım dünyasının bizlere sunduğu Ctrl+Z tuş birleşimi, yani affedici olma özelliğidir.

Haberin Devamı

Ctrl+Z mucizesi

Peki, çocuklara bunu nasıl öğreteceğiz?

Kodlamayla… Çocuklarımıza kodlama öğretme zorunluluğumuzun arkasında iki ana neden var: Birincisi çocuklarımızın makinelere emir verme farkındalığı, bilgi ve becerisini kazanarak hayallerini ete kemiğe büründürebilecekleri bir üretim ve tasarım becerisi kazanmaları; ikincisi ise kodlamanın hayalini kurduğumuz bir şeyi oluştururken bize hata yapmaktan korkmadan sonsuz defa bir şeyleri deneme şansını veriyor olması. Aslında bilgisayar kodlama becerisi, çok düşük maliyetle ve çok hızlı zihinsel antrenman sahası yaratıyor. Bunu anlamamız gerekiyor…

Geleceğin mesleklerinin değişeceği söyleniyor. Bizi neler bekliyor?

Yıkıcı inovasyonlar çağını yaşıyoruz. Bu çağda ‘geleceğin mesleğini’ yaptığına inanan birisi, bir sabah uyandığında, işini bir bilgisayar yazılımına, akıllı bir cihaza veya bir robota kaptırmış olabilir. Bu, tarih boyunca böyle olmuştur. Teknolojik gelişmelere ayak uyduramayanlar mesleklerini, zenginliklerini, özgürlüklerini ve hatta ülkelerini kaybederken, bu değişimi yapanlar ve değişime uyum sağlayabilenler ise ilerleme kaydetmiştir. Geleceğin mesleklerini, geçmişten günümüze emeğin ve dolayısıyla mesleklerin dönüşümünü analiz etmeden anlamamız mümkün olmayacaktır. İnsanlar, tarihin her safhasında ne yapmak istiyorsa en az oranda kas gücü ve zaman harcayarak yapmak istemiştir. Belki de teknoloji tarihinin en can alıcı özelliği burada yatıyor: Tarih boyunca bazı insanlar ve toplumlar çok yoğun şekilde, odaklanarak, azimle, sabırla, hata yapmaktan korkmadan, hatalarından ders çıkartarak çalışmış ve diğer insanların ve toplumların en az kas gücü ve zaman harcayarak yapmak istedikleri araç-gereçleri, teknolojileri üretmişlerdir. Bu üretim gücü, onu yapabilenlere paranın ötesinde ürünlerini sattıkları toplumlar üzerinde hükümranlık kurma gücünü de sağlamıştır. Bu nedenle, kısa vadeli havalı isimlere sahip, ne olduğu belirsiz işler için çocuklarımızı hazırlama yanlışını yapmadan, onlara tarih boyunca bütün inovasyonların doğmasını sağlayan beş temel bilgi ve beceriyi kazandırmalıyız:

- Onlara her türlü yeniliğin kapısını aralayacak sorgulama becerisi
- Uygulamalı temel bilim becerileri
- Yaratıcılıklarını tetikleyecek her türlü sanatsal beceri
- Olaylar karşısında onları inisiyatif kullanmaya ve risk almaya teşvik edecek girişimcilik becerileri
- Dönemin üretim araçları.

Ben bunları ‘evrensel okuryazarlık becerileri’ olarak adlandırıyorum. Bu becerilere sahip nesiller her zaman dünyanın her yerinde emekleri ile hayatlarını sürdüreceklerdir.

Çocukların fikir üretebilmeleri ve birbirleriyle anlaşabilmeleri için kodlamanın kaçınılmaz bir yol olduğunu ifade ediyorsunuz… Neden?

Günlük hayatta kullandığımız hiçbir teknolojik veya bilimsel bir ürünü ilk bulan, geliştiren ve tasarlayan kişiye o bilgi oturduğu yerde, durduk yerde vahiyle gelmemiştir. Newton, kafasına elma düştüğü için yer çekimini bulmamıştır, Newton çocukluğundan itibaren sorgulayan, araştıran bir kişiliğe sahipti ve sürekli yeni şeyler geliştirmeye çalışan bir fizikçiydi. Arşimed küvette yıkanırken suyun kaldırma kuvvetini bir anda durduk yerde bulmamıştır, daha doğrusu Arşimed’in küvetten fırlamasını sağlayan şey uzun süredir kafasını kurcalayan ve bir çözüm geliştirerek krala sunması gereken bir problemdi. Fikrin fikri, yeniliğin yeniliği doğurması ancak ve ancak bir şey üzerinde odaklanarak çalıştığınızda mümkün olabilmektedir. Çocuklarımızı önlerine koyduğumuz testleri çözmenin ötesinde, gerçekten düşünerek ve uygulayarak çalışabilecekleri, yapıp bozmaktan, değiştirmekten çekinmeyecekleri, birbirlerini gözlemleyerek birbirlerinden fark etmeden bile öğrenebilecekleri, tahtada veya test kitaplarında gördükleri kuramsal bilgiyi uygulamaya dönüştürebilecekleri atölye ortamları sunmalıyız. İşte kodlama becerisi, daha önce de açıkladığım gibi bu atölye ortamında kullanabilecekleri çok ucuz ve hızlı bir üretim aracıdır. Çocuklarımız kodlama ile gerçekleştirdikleri üretimlerini kendi aralarında çok hızlı paylaşabilir, değiştirebilir ve geliştirebilirler.

Haberin Devamı

Ctrl+Z mucizesi

Anne baba ve eğitimcilere önerileriniz neler?

Bundan sonra, a-b-c-d-e şıklarında birisini seçebilen değil, f şıkkını, h şıkkını ve hatta z şıkkını yani sürekli yeniyi arayan nesiller öncelik kazanacak. Bunu sağlamak için öncelikle olaylara sorgulayıcı ve eleştirel yaklaşarak irdeleyen çocuklarımıza hayallerini temel, sosyal ve beşeri bilimlerden elde ettikleri bilgilerle somutlaştırabilecekleri, korkmadan deneyip yanılıp, tekrar deneyebilecekleri ortamlar sağlamalıyız. Bu ortam okulda da okul dışında da böyle olmak zorunda.

ÇOCUK VE ERGENLER DİŞ TELİ TAKMALI MI?

Çocuk ve ergenler diş teli takmalı mı? Ağzı, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Osman Çetin açıklıyor…

Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları