Haftada 4 gün çalışmaya ne dersiniz?

İngiltere’de birçok şirket, binlerce çalışanıyla haftada 4 gün mesai yapma uygulamasını denemeye hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Hafta başı başlayacak uygulamada 4 gün işe gidecek olanların ücretlerinde azalma yapılmayacak, herkes eski maaşını almaya devam edecek.
6 ay boyunca sürecek olan bu sistemde yüzde 80 çalışıp yüzde 100 maaş alacak olan 3 bin 300 kişinin performansı önemli.
Yüzde 80 çalıştıklarında belki de kendilerinden yüzde 120 verim alınacak. 
İşte o zaman yaşadık, gelsin 4 günlük mesailer!
Verimliliğin her gün ofise gitmek değil, zamanını doğru değerlendirmek olduğunu evden çalıştığımız pandemi günleri bize öğretmişti.
Zaten bu deneyin çıkış noktası da pandeminin ta kendisi.
Çalışanları her gün işe getirmek yerine, işe geldiklerinde verimli çalışmaya özendirmek aslında ilk kez denenmiyor.
2015-2019 yılları arasında İzlanda’da 2 bin 500 kişi üzerinde benzer bir deney yapılmış ve üretkenlikte bir azalma olmadığı gözlenmişti.
Ve bir iyi haber, üretkenliğin azalmadığı deneyde, çalışan memnuniyeti de artmıştı.
Ofis, yemek, yol gibi çalışan giderlerinden tasarruf da işin bonusu tabii.
Kim bilir belki de önümüzdeki yıllarda hafta içi 4 gün işe gidiyor oluruz.

Haberin Devamı

Işın Karaca’dan güzel hareket

Ben başkasının iptal edilen konserine çıkmayı tercih etmem demiştim.
Işın Karaca öyle bir hamle yaptı ki, “Evet, bu da yapılabilir” noktasına geldim.
Işın, Isparta’daki konserinin tüm gelirini Isparta’daki kızların okuması için bağışladığını açıkladı.
“Konserimin tüm gelirini yarının meslek sahibi kadınları olmaları için Isparta Kız Meslek Lisesi’nde okuyan kızlarımıza gönderiyorum” açıklaması hem çok mantıklı hem de sağduyulu.
Işın o konsere çıkmasaydı o para kızlara gitmeyecekti.
Güzel oldu, tebrik ediyorum kendisini.

Düşene güler misiniz?

Sizi bilmem ama benim kötü bir huyum var... Düşen kendim de olsam, sonunda çok canın yanmadığı düşmelere gülüyorum.
Kolumu kırdığımda yerden kalktıktan sonra kahkaha attığımı bilirim.
Acıyı hissetmemişim demek ki, kırık olduğunu sonradan anlamıştık.
Neyse, işte bu düşene gülme hikayem beni bir yarışma programına resmen yapıştırdı.
Yerden Yüksek oyununu oynamayanımız yoktur.
“Floor is Lava” da onun TV yarışma formatı gibi bir şey.
Gruplar halinde gelen yarışmacılar, kaygan zeminler üzerinde hedefe ulaşmaya çabalarken, yerde kaynadığını düşündüğümüz renkli sıvıya düşmemeye çalışıyorlar.
Bolca düşüyorlar tabii.
Bu formatı yakın zamanda bir TV kanalında görürsek hiç şaşırmam.
Yarışmacı olarak katılmaya cesaret edemesem de keyifle izlemeyi sürdürürüm.

Haberin Devamı

Unutulmayan bir film repliği

“Kadınlar kendilerini hatırlayacak mıyım diye sorduklarında ‘evet’ diyorum ama asla unutamadığım kadın bunu bana hiç sormayandı.” (Malena)

Yazarın Tüm Yazıları