Anket başlattım

Twitter’da şöyle bir anket başlattım “evdeki cins kedi köpeğini sevip sokaktakine kafasını çeviren, onları farklı, birini diğerinden üstün gören kişiye ne denir?”İki cevap seçeneği sundum a)Tür’cü b) Irkçı...

Haberin Devamı

Hangisi kazandı dersiniz, ya da sizin cevabınız hangisi olurdu?
Benim cevabım belli.
Hayvanları aşağı görenlere türcü deyip suçlarını hafifletmek istemiyorum.
“Alt tarafı hayvan, bu kadar anlam yükleme” diyen birine ise şu cümleyi kuruyorum; “ırkçılık yapıyorsun, daha net söylemem gerekirse, sen ırkçısın!”
Şöyle açıklayayım, tarihe baktığımızda insanların ihtiyaçlarının hayvanlardan farklı, üstün görülmesine türcülük ve bunu yapanlara da türcü denmiş.
Ama benzer bir şekilde kendinden olmayan insan topluluklarını umursamayan, köleleştiren, acı çekmelerinden rahatsızlık duymayan, aşağı görmeyen insanlara da ırkçı demişiz.
Temelinde ırkçılık ve türcülüğün birbirinden neredeyse hiç farklı yok.
İkisinde de kendini üstün görenlerin başkalarını sömürüsü, acı vermesi var.
Başa dönelim, anketimiz ne oldu dersiniz?
“Evdeki cins kedi köpeğini sevip sokaktakine kafasını çeviren, onları farklı, birini diğerinden üstün gören kişiye ne denir?” anketinde “Irkçı” seçeneği “türcü”nün önüne geçti ve yarışı kazandı.
Sokak hayvanlarını iten, kakan, kötü davranan, ötekileştiren birini görürseniz kendisine rahatlıkla, çekinmeden ırkçı olduğunu söyleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Kate Winslet tarzı

Kate Winslet’ın “rol tekliflerini kaçırmamak için cinsel kimliğini saklayan en az dört aktör tanıyorum” açıklaması sinema dünyasına bomba gibi düştü.
“Hollywood homofobiden kurtulmuştur artık” diye düşünürken gelen bu açıklama şaşırttı tabii.
Demek ki kurtulamamış!
Bu yaklaşım hem özgür seçimlere hem de oyunculuğa hakaret gibi.
Winslet bunun üstüne bir de “Filmlerdeki sevişme sahnelerinde kendimi bir nesne gibi hissettim” cümlesini ekleyince haftayı Winslet saptamaları ile açmak şart oldu.
Peki, bayram değil seyran değil bu açıklamalar nereden çıktı derseniz aslında işin matematiği belli.
Ünlü oyuncunun yapımcılığını üstlendiği ve de başrolü oynadığı 7 bölümlük “Mare of Easttown” dizisi geliyor.
Nisan ortasında yayınlanacak 7 bölümlük dizide Winslet’ı dedektif olarak izleyecekmişiz.

İyi ki varsınız

Yaklaşık bir ay boyunca Dominos Pizza Türkiye ile “4 Nisan Sokak Hayvanları Günü’nde ne yapabiliriz?” diye toplantılar yaptık.
Önce evlere servisle birlikte sokaktaki hayvanlar için de bir paket mama mı göndersek diye düşündük.
Ama 4 Nisan Pazar gününe denk geliyordu ve sokağa çıkma yasağı olması gündemdeydi.
Haritadaki kırmızı illerde öyle de oldu zaten.
Biz de Dominos Pizza Türkiye’nin bağışıyla, HAÇİKO il temsilcileri vasıtası ile batıdan doğuya, güneyden kuzeye Türkiye’nin dört bir yanına mama dağıtımı gerçekleştirdik.
Üstüne bir de tedavilere destek oldular.
Ne güzel, şahane bir örnek oldular.
Şimdi sırada Yolcu360 ile yapacağımız proje var.
Yine çok şaşıracak ve ilinize geldiğimizde sokak hayvanları ve çevre adına mutlu olacaksınız.
Umarım bu iyilikleri diğer büyük firmalara da bulaşır.

Haberin Devamı

Doktorlardan tavsiyeler

Süveyş Kanalı’ndaki tıkanmada canlı hayvan taşıyan gemilerdeki hayvanlara çok üzülmüştüm. Şu canlı hayvan taşımacılığı işkencesi tamamen bitse keşke.
Süveyş Kanalı demişken, oradaki probleme doktorların branşlarına göre farklı çözüm önerileri sıralayan bir WhatsApp iletisine denk geldim.
İşte çözümleri:
Kardiyolog:
Anjiyo yapıp stent takalım.
Genel cerrah:
Gemiyi parçalayıp çıkaralım.
Plastik cerrah:
Kanalı genişletelim.
Kadın doğumcu: Sezaryen yapalım.
Dahiliyeci: Daha önce böyle bir tıkanma olmuş muydu?
Ortopedist: Kanalı kırıp baştan yapalım.
Radyolog: Bir de diğer açıdan görelim.
Dermatolog:
Steroid krem sürelim, kaya kaya çıkar.

Yazarın Tüm Yazıları