30 yılı geçkin hayatımızda olan Excel programı, her sektöre uygun yapısı ve hemen hemen her bilgisayarda bulunması ve kolay kullanımı ile iş dünyasının vazgeçilmez bir programdır.
Üniversiteden mezun olmadan Excel’i öğrenmek, Excel’i iyi bilmek iş arayışınızda size büyük kolaylık sağlayacaktır. İş ilanlarına baktığımız zaman öncelikle başvuru yapılan alan ile ilgili meslek bilgisi, başvurulan alana göre yabancı dil bilgisi ve diğer ek bilgiler ile İleri Düzey Excel veya İleri Düzey MS-Office bilgisi isteniyor.
Üniversitelerimizin birçoğunda Excel eğitimi farklı sınıflarda veriliyor, ama öğrencilerin Excel bilgisinin önemli olduğunu anlaması okulu bitirip, iş başvurularına bakmaya başladıkları zamanı buluyor.
Excel’i nasıl öğrenebilirsiniz?
Excel’i öğrenmek için hem Türkçe hem de farklı dillerde çok sayıda kaynak mevcut. Bilgisayar eğitim merkezlerinde her ne kadar Excel eğitimleri azalmaya başlasa da online Excel eğitimlerine ciddi bir kayış var. Pandemi sayesinde hayatımıza iyice yerleşen, Online eğitim kavramı, Excel ve diğer programların eğitimlerinde de yoğun olarak kullanılmaya başladı. Firmalar, çalışanlarının daha iyi Excel kullanmasını teşvik etmek amacıyla sürekli eğitimler düzenliyorlar.
Excel öğrenmek için Türkçe kaynaklar olarak Online Eğitim sitelerinden yararlanabileceğiniz gibi, YouTube üzerindeki Excel eğitim videolarından da yararlanabilirsiniz.
Burada eğitim siteleri, YouTube üzerindeki eğitimlerden kaynak dosyalara erişebilmek, sertifika alınabilmesi, derslerin belirli bir sırada gitmesi gibi bazı konularda ayrılıyor. YouTube üzerinde Sıfırdan Excel öğrenmek için binlerce video olması rağmen Excel’i düzgün bir şekilde öğrenmek için, maalesef 3-5 eğitmenin anlattığı videoları takip etmek gerekiyor. Çok sayıda ve çok farklı konularda olan eğitimler kişilerin kafasını da karıştırabiliyor. Excel’i biraz biliyor ve bazı konuları öğrenmek istiyorsanız YouTube bulunmaz bir fırsat. YouTube videoları (reklamları izleme karşılığında) tüm eğitim videolarını size ücretsiz sunuyor ama sertifika alınamıyor.
Tamamladığınız eğitimlerin sertifikasını alabilmek önemli, eğitim aldığınız yerin sertifika verip, vermediğine de dikkat etmelisiniz.
Aslında Covid salgını öncesinde de EBA, TRT Kanalları üzerinden benzer eğitimler veriliyordu ama şirketler de online eğitim çok yaygın bir şekilde kullanılmıyordu. Şirketlerde online toplantılar yoğun olarak yapılırken, online eğitim kavramı şirketlerin eğitim birimlerinde ve eğitim planlamalarında çok fazla yer alan ve uygulanan bir eğitim biçimi değildi.
Covid salgının devam etmesi ile şirketlerin çalışma şekillerinde ciddi değişiklikler olmaya başladı. Ülkemizin önemli şirketleri de, iş yapısı uygun olan çalışanlarının evden sürekli çalışma yöntemine geçeceğini açıkladı. Evden çalışma fikri, online eğitim alma gibi kavramlar ilk başlarda çalışanlar tarafından yadırgansa da, yavaş yavaş evden çalışmaya ve online eğitim almaya alıştık.
Online eğitimlerdeki verimlilikler, sınıf eğitimlerindeki kadar yüksek olmasa da, farklı lokasyonlar da çalışanların rahatlıkla eğitime katılabilmesi, eğitimin -eğitmenin izin verdiği taktirde- kayıt altına alınabilmesi, YouTube üzerinde yayınlanması gibi artıları ile eğitimin tekrar tekrar izlenebilecek olması, katılımcılar açısından çok büyük avantaj haline geldi. Sınıf eğitimi şeklinde düzenlenen eğitimlerde anlatılan konuların tekrarının çok fazla yapılamaması, katılımcıların konuları unutmasına ve eğitim verimliliğinin de düşmesine neden oluyorken, kayıt altına alınan eğitimlerde bu sorun ortadan kalktı.
Şirketler açısından online eğitimlerin bir diğer avantajı ise katılımcı sayısında bir sınır bulunmaması. Programı uygun olan her çalışan online eğitime katılabiliyor ve bu da eğitim maliyetinin düşmesini sağlıyor.
Biz eğitmenler açısından sınıf eğitimleri daha verimli geçse de, online eğitim vermeye alıştık. Eğitim için yoğun seyahat programları, uçuşlar, otel odaları gibi kavramlar son bir yıldır unutuldu diyebilirim.
Ticaret ve Sanayi Odaları, Birlikler, Üniversite Toplulukları, Belediyeler gibi işletme ve kurumlar gerek kendi çalışan ve üyelerine gerekse herkesin katılımına açık şekilde online eğitimler düzenlemeye başladılar. Bu tür eğitimler önceden sınıf eğitimi şeklinde ve daha az katılımla yine düzenleniyordu ama bu pandemi sürecinde online eğitime döndü ve çok daha fazla katılımcıya ulaştı. Bu konuda ayrı bir yazıyı ilerleyen günlerde ele alacağım.
Eğer kendiniz bir online eğitime katılıyorsanız verimlilik açısından, derse aktif katılım göstermeye çalışın. Benzer şekilde çocuğunuz da online eğitime katılıyor ise, aktif katılım yapmasını, yorum yazmasını, söz almasını sağlamaya çalışın. Online eğitimlerde eğitmenlerin sorduğu sorulara sözlü ya da yorum olarak cevap vermeniz, eğitmeni de motive eder ve ders daha verimli geçer.
Sağlıklı günler dilerim.
Pandemi ile iptal edilen sınıf eğitimlerinin yerini hızlıca online eğitimlerin alması ve evden çalışmanın da hızlıca yaygınlaşması, eğitimlerin online olarak verilmeye başlamasına yol açtı. Pandemi sürecinde tüm eğitimlerin ertelenmesi sonrası, sürecin uzun süreceği anlaşılınca, şirketlerin eğitim birimleri planlanan ve yapılması zorunlu olan eğitimleri online olarak vermeye başladılar ve bu sayede online eğitimlere hızlıca geçiş başladı.
Pandemi sürecinin uzun süreceğinin anlaşılması, Üniversiteler, dernekler, Ticaret ve Sanayii odaları, Akademiler gibi çok sayıda kurumun üyelerine ve genel katılıma açık eğitimleri online olarak düzenlemesine ve daha çok kişiye ulaşmalarını sağlamak için de YouTube üzerinden de yayınlamasına yol açtı.
Kişisel Gelişim, Excel, E-Ticaret, Pazarlama gibi çok sayıda farklı konudaki eğitim, YouTube üzerinden ücretsiz olarak izlenebiliyor. Ücret ödeyerek katılabileceğimiz çok sayıda eğitime, ücretsiz olarak Youtube üzerinden istediğimiz zaman erişebiliyoruz.
İşini e-ticarete taşımak isteyenler, Excel öğrenmek isteyenler, E-Ticaret, Dijital dünyada yeni kavramlar gibi YouTube üzerinde yayınlan ve çok değerli eğitmenlerin anlattığı eğitimlere ücretsiz ulaşabiliyoruz. Online eğitimlerin birçok kurum tarafından ücretsiz yayınlanması, Anadolu’nun her noktasındaki üniversite öğrencileri, işletme sahipleri, kendini geliştirmek isteyen çalışanlar gibi herkes için bulunmaz bir fırsat olurken, kurumlarında kendilerini tanıtmak için iyi bir fırsat sunuyor.
Kurumlar, düzenledikleri online eğitimlerde, eğitime katılanlara kurumlarını tanıtmak, sosyal medya hesaplarının adreslerini verme gibi fırsatları yakalıyor ve değerlendiriyorlar.
Youtube üzerinden ilginizi çeken, kendinizi geliştirmek istediğiniz eğitimlere, YouTube arama çubuğu aracılığıyla kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Arama filtrelerinden yararlanarak yeni eklenmiş eğitimlere ulaşmak oldukça kolay.
YouTube üzerindeki her konuda bulunan bu eğitim fırsatlarından yararlanmanızı öneririm.
Özellikle ürün satışı yapan işletmeler, kendi web sitelerinden satış yapmak yerine, sahibinden.com, Facebook, Trendyol, n11 vb siteler üzerinden tanıtım ve satış yapmak yollarını seçmişler gibi görünüyor.
Özellikle KOBİ olarak adlandırabileceğimiz işletmelerin web sitelerini bulundukları şehirlerdeki web sayfası yapan işletmelere, öğrencilere, akraba çocuklarına yaptırmaları ve bunlar ile iletişim kesilince de web site düzenlemesinin, güncellemelerin yarım kalması kaçınılmaz oluyor.
İşletmenize ait bir web siteniz varsa öncelikle, Adres ve Mail, Telefon gibi bilgilerinizin güncel olduğundan emin olun. Ürünlerin fotoğrafları varsa, güncel olup olmadıklarını kontrol etmelisiniz. Web sayfalarındaki açıklamaların SEO’ya uygun bir şekilde girildiğinden, sitenize eklediğiniz resimlerin ölçülerinin düzgün girildiğinden emin olmalısınız. Güncel bilgilerin olmadığı bir web sitesi, sizin için hem imaj kaybı hem de müşteri kaybına neden olabilir.
Google aramalarında üst sıralarda görünmek için web sitenizin sayfaların güncel verilere ve düzgün yazılmış metinlere sahip olmalıdır. Mümkün olduğu ölçüde, ürünlerin tanıtım videolarının Youtube üzerinde barındırılması, bu videolarının açıklamalarının da düzgün girilmiş olması ve de bu videoların web siteniz üzerinde düzgün olarak yerleştirilmiş olması gerekir.
Kendi Web Siteniz Üzerinden Satış Yapmak Zor mu?
İşletmelerin web siteleri üzerinden ürün satışları yapmak zor olmasa da maliyetli bir iş. E-Ticaret yapılarının kurulması, banka, ödeme entegrasyonlarının sağlanması, güvenliğinin sağlanması zor ve web sitesi kurma maliyetlerini yükselten işler. Bunun yerine e-ticaret platformlarında mağaza açarak satışlarını bu tür sitelerden yapmayı tercih ediyorlar.
Peki WhatsApp kullanımından vazgeçebilir miyiz? Bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. 2 Milyar kullanıcısı olan WhatsApp programı kişisel kullanımların dışında, kurumlarında yoğun olarak kullandığını bir program ve vazgeçmesi de zor olacak bir program.
Devlet kurumları, özel şirketler, belediyeler gibi çok sayıda kullanıcısı olan kurumlar, WhatsApp kullanmayacağını açıklarsa, kişilerinde WhatsApp’tan çıkışlar hızlıca artacaktır.
Kişisel olarak WhatsApp, arkadaşlarımızla mesajlaşmak, fotoğraf göndermek-almak, Aile grupları kurarak görüntülü sohbetler yapmak, arkadaşlarımız, müşterilerimiz ile görüntülü ve sesli görüşmeler yapmak için yoğun olarak kullandığımız bir program. Kişisel kullanımda bu kullanım seçenlerinin değişmesi çok zor. Farklı bir programa geçme, yeniden aile gruplarının kurulması yeni programın kullanımının öğrenilmesi, teknoloji ile arası iyi olmayanlara öğretilmesi gibi çok sayıda zorluk barındırıyor.
Kurumlarda da yoğun olarak kullanılan WhatsApp Messenger, şirketlerin kendi içinde kurdukları gruplar ile şirket içi yazışmalar, yapılan işlerin takibi, hızlıca çözülmesi gereken işlerde mail yerinde WhatsApp yazışmalarının yapılması gibi çok sayıda farklı alanda kullanılıyor. Yeni güncelleme ile bu kullanımda ciddi oranda azalma olacaktır. Kurumlar, çalışanlarının WhatsApp kullanımına sınırlama ve yasaklama getirecektir. Şirket içinde WhatsApp kullanımı ve erişimi de yasaklanacaktır.
WhatsApp güncellemesi ile bilgilerimizin Facebook ve bağlı şirketleri tarafından kullanılabilecek olması insanı rahatsız ediyor. WhatsApp güncelleme kavramının çok yoğun kullanılması, kişilerin WhatsApp kullanımlarında daha dikkatli olmaya, bilgileri, resimlerini paylaşırken daha dikkatli olamaya itecektir.
Signal Messenger, bip gibi programlar WhatsApp yerine geçer mi?
Signal, bip gibi mesajlaşma programları, WhatsApp Messenger gibi, yazışmaların, görüntülü görüşmelerin, gruplarının kurulabildiği bir programlar. Bu ve benzer mesajlaşma programlarının devlet kurumlarının, belediyelerin kullanılmaya başlaması, bu kullanımların basında yer alması ile kişisel kullanımda yavaş yavaş artacaktır. Signal programının açık kaynak kodlu olması ve kodların okunabilir olması, Signal Messenger’i bir adım öne çıkarabilir.
Şirketlerin büyük veriyi en çok ve en etkin kullanıldığı alanların başında kuşkusuz ürün pazarlama faaliyetleri geliyor. Şirketler artık, tüketicilerinin satın alma alışkanlıklarını, markette bir ürünün kaç saniye incelendiğini, ürün rafının önünden kaç kişinin geçtiğine kadar tüm detayları ile tespit ederek, ürünlerinin satışlarını arttırma, daha yüksek ciro ve karlılık elde etmek için elde ettiği büyük veriyi analiz araçları ile kullanarak, çıkan sonuçlara göre de aksiyon alıyorlar.
Bu tür işler için yakında yapay zeka robotları devreye girerek, bir ürünü kaç liradan satmamız gerektiği, saat kaçta reklam çıkılması gerektiği gibi bilgileri bizlere sunmaya başlayacaklar. Marketler de ürünleri alırken elde edilen veriden yararlanarak, market yerleşimini, web sayfalarındaki ürünlerin gösterim şekli ve sırasını yapay zeka programlarının ilettiği verilere göre belirleyecekler.
Pazarlama alanlarında çalışan ve bu konuda önemli başarılara imza atmış kişi ve kurumların belirlenmesi, örnek olması açısından BtHaber Gazetesi tarafından her yıl düzenlenen ve Teknoloji Kaptanları serisinin 2.si olan Pazarlama Kaptanları için başvurular başladı ve 31 Aralık tarihi itibariyle sona eriyor. Yarışmada, değerlendirme özel seçilen bir jüri ve halk oylaması ile yapılacak ve 20 Ocak’ta açıklanacak.
Bu tür projelerden ortaya çıkan sonuçlar, katılımcı firmaların gerçekleştirdiği projeleri hayata geçirmek isteyen birçok Anadolu şirketi içinde ciddi anlamda yol gösterici oluyor. Anadolu’da birçok şirket ürününü sosyal medya araçlarında, web sitelerinde, online pazar yerlerinde pazarlamak istiyor ama gerek bulundukları yerlerdeki sosyal medya hizmeti veren kurumlar ve çalışanların yetersizliği (İstisnaları ayrı tutuyorum) gerekse bu işe yönelmek isteyen işverenleri maliyetleri çok görmeleri nedeniyle, ürün tanıtım ve satışında istenilen değerlere ulaşılamıyor.
Küçük ve Orta Ölçekli firmalar, büyük veri ve büyük verilerin istatistiklerinden faydalanma, bu verilere bağlı karar alma gibi kavramların henüz farkında değil. Örneğin basit bir muhasebe programın kullanan en küçük firma bile, elindeki yıllık fatura bazlı satış listesi ile gerek Excel kullanarak gerekse LibreOffice Hesap Tablosu programını kullanarak basit pivot tablolar oluşturarak, şirket hakkında çok önemli sonuçlar çıkarabilir.
Örneğin 1 yıllık bir fatura listesinden;
Bunlara benzer çok sayıda raporlamayı Excel, Google E-Tablolar, LibreOffice Calc programlarından herhangi birini kullanarak, kolay bir şekilde raporlayabilirsiniz. Burada Cari ifadesi yerine Stok kartlarınızı koyarsanız da raporlar stok kartlarına yönelik olarak güncellenir.
KOBİ olarak adlandırılan ve hangi faaliyet kolunda bulunursa, bulunsun tüm işletmelerin, 2020 yılında yaşadıkları zorluklardan dersler çıkarmaları ve 2021 yılını daha rahat planlayabilmeleri için, ellerindeki veriyi düzgün analiz etmeleri, yorumları ve önemli noktaları iyi tespit etmeleri gerekiyor. Bunun için de öncelikle ellerinde, ne tür verilerin bulunduğu, bu verileri hangi amaçla kullanabilecekleri gibi konuların farkına varmaları ve 2020 yılını iyi analiz ederek, 2021 yılındaki satın alma, maliyetler, personel yönetimi, üretim gibi bölümleri düzgün bir şekilde planlamaları gerekiyor.
Günümüzde artık, her KOBİ’nin bir mobil uyumlu bir web sayfasının olması, YouTube kanalının bulunması ve YouTube üzerinde güncel ürün videolarının bulunması, firmanın sektörüne göre Instagram hesabının aktif olması ve güncel bilgilerinin bulunması, Telegram, Facebook Gruplar gibi topluluklar oluşturarak, üyeler ile aktif iletişimde olmaları bir zorunluktur. Bu kanallardan toplanan veriler ile de gerekli düzenlemeler yapılmalı ve aksiyonlar alınmalı.
Kullanılan ve yakın gelecekte daha çok KOBİ türü işletmenin kullanmaya başlayacağı yapay zeka programları ile elimizdeki verileri analiz etmek ve kullanmak temel düzeyde kolaylaşacak. Bu gelişmelere bağlı olarak, rakiplerinizde aynı raporlama tekniklerine ulaşabilecekleri için, fiyat politikalarını belirmek, üretim adımları ve maliyetlerini kontrol etmek daha önemli hale gelecek.
Yıl biterken, aşağıdaki sorulara cevap aramanız ilk başlangıç olabilir.
Eskiden bir işin ustaları vardı. Örneğin arabamız bozulduğunda “sanayi de şu ustayı bul, bu senin derdini çözer” derlerdi. Sonra Google yaygınlaşmaya başlayınca, herkes “Google da yaz, bir bak” demeye başladı. Sonra da YouTube yayınlaşmaya başlayınca da “YouTube’a bir bak, mutlaka videosu vardır” demeye başladı. Hemen hemen her konuda videoların bulunduğu YouTube platformu, her gün yüklenen çok sayıda video ile vazgeçilmez bir platform oldu.
YouTube, video oynatma platformuna ek olarak, YouTube TV, Youtube Müzik, Youtube Kısaları, Reklamsız akış, özel içeriklere erişim, mobil cihazlarda arka plan ve çevrimdışı video oynatma gibi çok sayıda özellik sunan YouTube Premium gibi çok sayıda alt platformlar barındırıyor ve YouTube, yavaş yavaş Tik Tok, Spotify gibi uygulamaların yaptığı tüm işleri kendi bünyesinde yapmaya başlıyor. Benzer uygulamaları Instagram gibi platformlarında yapmaya başladığına dikkat edin. Tik Tok benzeri uygulama videoları Instagram’da Reels özelliği olarak eklendi ve kullanılmaya başladı.
Güçlü bir platform olan Youtube, firmalara, ürünlerini, firmalarını, çalıştıkları sektörleri tanıtma gibi çok sayıda fırsatı ücretsiz olarak sağlıyor.
Farklı dillerde hazırlanan tanıtım videoları, düzgün açıklama metinleri ve doğru link yönlendirmeleri ile hazırlanan videolar, firmalar için yeni pazarlara açılma, yeni müşteriler bulmak için muhteşem bir fırsat.
İşletmeler, ürünlerinin profesyonel ve farklı dillerde hazırlamış oldukları, ürün videolarını YouTube üzerinde paylaşarak yeni müşteriler bulabilecekleri gibi, gelen yorumları analiz ederek, ürünleri hakkında kullanan kişilerin neler düşündüğünü de ücret ödemeden öğrenmiş oluyorlar. YouTube video yorumlarını, müşteri hizmetleri gibi düşünüp, yorumlara özen göstererek ve zamanında cevaplayarak, müşteri memnuniyetini arttırabilirsiniz. Sürekli yorumlar yazıldığı içinde ürün videonuzun daha üst sıralarda görünmesini sağlayarak, daha çok müşteriye erişebilirsiniz.
YouTube ’a video yüklemeye başlayan işletmelerin, hazırladıkları video içeriklerinde, Google aramalarında bulunmak istedikleri kelimeleri geçirmeleri, ileride Google aramalarında üst sıralarda çıkmaları için de önemli bir detay.