Üstelik ev sahibi takımın kritik 3 puan mücadelesinde taraftarlarının olmaması, Çaykur Rizespor’a olan inançlarını ‘kaybettiklerini’ açıkça gösterdi. Alt sıralardan tamamen kurtulma çabasındaki Rizespor için fazlasıyla önemli olan bu maçta, ev sahibi 90 dakikaya ‘konuk’ gibi başladı. Özgüvenini yitirmiş gözüken Rizesporlu futbolcular, Karabük’ün maç trafiğinin ağır olmasına dua etsinler...
İLK YARI TRABZON
Sahada bölge paylaşımını çok iyi yapan bir Trabzonspor izledik. Birinci devre attıkları gol dışında çok basit pozisyonları da kaçırmasalardı, maç ilk 45 sonunda bitebilirdi. Özellikle sol tarafı iyi kullanan bordo mavili oyunculara, Mehmet Ekici’nin oyun zekası eklenince Trabzonsporlular, hemen hemen her hücumda kaleci ile karşı karşıya kaldı.
Fakat ikinci yarı dengeler değişti. Ersun Hoca’nın Oscar Cardozo’yu çıkarıp Fatih Atik’i oyuna alması, hücum anlayışını yok etti. Orta sahada yeterince oyuncu varken, neden bir orta saha oyuncusu daha sahaya sürülür ki? Bu hareket, Rizespor’u cesaretlendirdi. Böyle olunca da tehlikeli Rize atakları izledik. Fakat son vuruşlarda başarısız oldular ve Trabzonspor galibiyeti alıp, Kuzey’in Kralı oldu.
ARIKAN KURTARDI
Ligde her hafta başka bir takımın lider olduğu enteresan bir mücadele var.
Bu mücadelenin baş aktörü özellikle kendi sahasında rakiplerine geçit vermeyen Trabzonspor’dur...
Geçmiş yıllarda aynı sorumluluğu üstlenmiş, çoğu müsabakalardan başarı ile çıkmıştır bu takım.
O günler geldi birden aklıma Beşiktaş maçını izlerken...
ÖZER SOĞUKKANLI OLSA...
Fakat bir gerçek vardı, Trabzon oyuna beklenildiği gibi başlayamadı.
Oyunu kendi alanlarında kabul edip, Beşiktaş’ın üzerlerine gelmesini beklediler.
Topa daha çok sahip olan takım Beşiktaş gibi görünüyordu ama ilk yarı bir posizyonları bile (Sivok’un boş posizyondaki kafa vuruşu hariç) yoktu.
Özellikle G.Saray maçında oynanan ilk yarı futbolunu mumla aratan futbolculara sitem etsem herhalde hiç kimsenin itirazı olmaz. Ne baskı vardı ne de olumlu bir organize atak. Hele kanatları hiç kullanmadan nasıl gol bulunacağı çok büyük bir soru işareti. İlk yarı kötü G.Birliği performansına gol atamamak tam bir hayal kırıklığı yaşattı taraftarlara. Bırakın gol atmayı, rakip kaleye şut bile atılmadı. Bu da demek oluyor ki gol tamamen tesadüflere kalmış. Bu görüntü Trabzon’a yakışmıyor.
EKİCİ VE ÖZER
Özellikle takımın hücum anlamında çok etkili iki oyuncusunun olmaması Trabzon’un rakibe olan baskısı ve hücum zenginliği bir anda yok etti. Her ne kadar bazı maçlarda eleştirsek de, Ekici ve Özer takımın olmazsa olmazları. Eksik oyuncuların yokluğunda yükü daha çok omuzlarına alması beklenen Erkan ise maalesef performans düşüklüğünü sürdürüyor. Kapasitesi bu kadar yüksek bir oyuncunun takıma hiç bir katkı sağlamaması iç acıtıyor.
BIRAKIN ARTIK
Lige verilen 1 haftalık aranın, alınan son Konya yenilgisini unutturmuş olması gerekiyordu.
Nitekim öyle de oldu.
Trabzonspor’un bu maçı kazanacağını daha İstiklal Marşı okunurken, futbolcuların yüz ifadesinden anladım.
Çok inanmış ve arzulu görünüyorlardı.
Aşırı rüzgara karşı başladı maça Trabzonspor...
Ama rüzgarın karşısında bir fırtına vardı ki, bütün izleyenleri şaşkına çevirdi.
Bu oyunun bir ödülü olmalıydı ve o da 20. dakikada Özer’le gelince, skor 1-0 oldu.
İlk yarının son dakikasında önce Emre, sonra Burak topu direklere nişanlayana kadar sahanın bütün alanlarında, özellikle orta sahada çok üstündü Trabzonspor...
Geçen hafta Antep deplasmanında çok kötü bir futbolu ortaya koyup haklı bir mağlubiyet aldılar fakat önemli nokta şu, ne hoca ne de futbolcuların hiç bir ders çıkarmamış olması çok şaşırtıcı.
Oysa kahramanlar heryerde kahramandır. Saha içerisine bakıyorum, kimin ne yaptığı belli olmayan bir topluluk var sanki. Ne kanatlar çalışıyor ne de orta sahadan bir destek geliyor forvete. Hal böyle olunca tribünlere gelen az sayıdaki taraftarlar bile homurdanarak aslında isyanlarını ortaya koyuyordu. Fakat onlar bile bu kötü oyuna rağmen galibiyete razıydılar. İlk yarı söylenecek çok fazla bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. İkinci yarı özellikle Deniz’in golüne kadar daha atak oynayan ve pozisyon bulan Akhisar oldu. Ama işi bitiren ve maça noktayı koyan Deniz Yılmaz oldu.
Bu oyun anlayışı ilerki haftalar için nekadar yeterli olur bilinmez ama şu bir gerçek, bu kadar para harcanan takımın ezici üstünlüğü olmak zorunda.
USTA İŞİ GOL
Her maçta olduğu gibi ya gol atarak ya da asist yaparak maça damgasını vuran bir Mehmet Ekici çıktı yine ortaya. Belki o vurduğu top kaleye hedeflenmişti ama kötü vuruşu takımın usta golcüsü Cardozo’ya pas olarak gelince topukla gelen ikramı geri çevirmedi Paraguaylı ve takımını kötü futbola rağmen öne geçirmeyi bildi.
Fakat karşılarında Mesut Hoca’nın gelişiyle kimlik değiştiren Gençlerbirliği hiç de öyle kolay teslim olmayacağını ve direneceği gösterdi. Dakikalar 36 yı gösterirken Petrovic’in müthiş füzesi, takım arkadaşlarını soyunma odasına tabelada üstünlükle gönderdi.
DIEGO-EMRE OLMAZ!
EMRE ile Diego ilk 11’de hiçbir maçta yan yana başlamaz.
Çünkü bir takım sadece hücüm düşünürse, kaptırılan her top kalenizde tehlike yaratır.
Bu arkadaşların defansa dönüşleri yok. Bu da Topal’ın aslında o mevkide çok yalnız mücadele ettiğinin işareti.
Hâl böyle olunca Topal, çok daha fazla efor sarf ederek aslında üç kişilik oynadığını geçen hafta da bu hafta da biliyordu. Ama onun için hiç fark etmez.
Ve takım aynen beklediğim gibi yaptı. Hatta o kadar hızlı ki ilk 15 dakikada iki net pozisyonu değerlendirmediler.
İki önemli noktaya değinmeden geçemeyeceğim;
1-Neden Bosingwa ısrarlı bir şekilde stoper oynatılmak isteniyor?
2-Fatih, gerçekten kim tarafından torpilli? İyi niyetli olabilir ama eğer Trabzon’da oynuyorsan rakibine karşı bir farklılık yaratman gerekiyor...
SEFA’M OLSUN!
Helâl olsun sana Beşiktaş, gurur duydum. Bütün Türkiye de sizinle gurur duydu, haydi şimdi finale!
‘Yangında kurtarılacak ilk evrak’ gibi bir imza töreni olur mu? Üstelik bu ülkenin 4. büyük diye lanse edilen ve 10 yıl gururla taşıdığım Trabzonspor’a bir hoca geliyor. Bu ülke (yöneticiler) tarafından çok tecrübeli sayılan bir hocasın ama sen Sivas’a elen İstanbul’a git, Kasımpaşa’ya puan kaptır Bodrum’a git!
Sana bu kadar inanan başta sayın başkan olmak üzere, bu renklere gönül vermiş taraftara hesabı nasıl vereceksin gerçekten çok merak ediyorum? Sezon başında yapılan 27 milyon Euro’luk harcamanın ardından Avrupa’da, ligde ve kupada istenileni veremeyen bir Trabzonspor, bu kötü gidişata artık bir son vermeli. Bu rekor harcamalara rağmen Ziraat Türkiye Kupası’ndan elenmiş, Avrupa Ligi’nden elenmiş ve ligde de 6. sırada bulunduğunu hatırlayınca gerçekten içim acıyor. Senin şahsınla bir sorunum yok ama hocalığınla var! Umarım hangi takımı çalıştırdığının farkına varırsın.
GELELİM MAÇA
İlk maçta gerek Mehmet Ekici gerekse Constant ve Bosingwa gibi değerli oyuncuların olmaması Trabzon için bir sıkıntıydı. İkinci Ekici ve Bosingwa sahadaydı ve bu oyuncuların hem oyun hem de skor olarak nasıl etkili olduklarını görebildik. Belki de ilk maçta bu oyuncular olsaydı Trabzonspor Avrupa’da bir tur daha atlayabilirdi. Herkes ilk maçtan sonraki yazımdan dolayı beni ağır eleştirmiş olabilir ancak kendi evinde 4-0 mağlup olan Trabzonspor ile bu maçtaki Trabzonspor arasında büyük fark var. Trabzonspor, evinde başarılı tek pas yapmakta dahi zorlanıyordu ancak deplasmanda kurduğu baskı ve oyun tarzını lige yansıtabilirse istenilen sonuçlardan uzağa düşmeyecektir. Onur’un sakatlığından sonra kalesinde büyük sıkıntılar yaşayan Trabzonspor ilacını Kayseriden buldu. Hakan’ın bu maçta da kritik kurtarışları vardı ve bu kurtarışlar skorun başa baş gitmesinde önemli faktördü. Ben inanıyorum ki Trabzonspor doğru kararlar alacaktır. Artık elimizde sadece lig kaldı ve umarım önümüzdeki yıl Avrupa’ya katılmak için istenilen yerde bitirebilirsiniz...
Son haftalarda alınan galibiyetlerin aslında kötü oyunun üstünü kapattığı herkes tarafında çok iyi biliniyordu. Özellikle bazı oyuncuların formsuzluğu ve defans oyuncularının uyumsuzluğu bir türlü giderilememişti. Trabzonspor, karşısında gerçekten kalitesini bir türlü saha sonuçlarına yansıtamayan ligin önemli takımlarından zorlu Kasımpaşa’nın olduğunu biliyordu. Üstelik rakibin forvet hattında Babel, Adam ve Malki gibi hem kanadı iyi kullanan hem de gol vuruşları yüksek oyuncularının varlığının da farkındaydı.
ŞOKE OLDUM
İlk yarıdan itibaren her iki takım da topa sahip olmak için kontrollü oyunu tercih ediyordu. Top her ne kadar Kasımpaşa’da görünse de Trabzonspor, özellikle Bosingwa ve Deniz ile sağdan çok önemli ataklar geliştirdi ve ilk 20 dakikada en net iki pozisyonu Cardozo ile değerlendiremediler. 25 dakika sonra kondisyonun düştüğünü gördük ve Kasımpaşa da Tunay ve Babel ile tehlikeli ataklar üretmeye başladı. Ancak ev sahibi son vuruşlarda beceriksiz davrandı. Herkes ilk yarının berabere biteceğini düşünürken Türkiye’nin duran top ustası sahneye çıktı. Mehmet Ekici, santrası bile yapılamayan harika frikik golüyle takımını adeta soyunma odasına davet etti!
HOCANIN HATASI
2. yarı oyuna hem hucüm futbolundan uzak hem de sürekli zamanı eritmeye çalışan bir Trabzonspor görünce, şoke oldum! Bu oyun anlayışı nasıl kabul edilir ve nasıl müdahale edilmez bir türlü aklım almıyor!
Yardımcılarının başarılarını kendine mal ettin, simdi gerçekleri gördün mü Ersun Hoca? Eğer bu iş bilgisayarla olsaydı Bill Gates Microsoft’u değil, Trabzonspor’u yönetirdi. Haftalardır “Bu defans çok gol yiyor” diye yazıyorum, çiziyorum ama sen bu ülkenin çok tecrübeli hocasısın ya aman dinleme! Bu arada beni okuyor ya da okumuyorsun, inan umurumda değil. Ancak şunu bil: Ben bu takıma 10 yılımı verdim yani senden daha Trabzonluyum.
Erken gelen gol erken vedanın harbercisiydi. Cardozo’ya top değmeden 27. dakikada skor 0:3 olunca, daha fazla yazmaya veya konuşmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Önemli olan haddini bilmek. Maç öncesinde Napoli’yi kaç defa izlettin? Çok olabilir. Önemli olan izletmek değil, onları izletirken maça hazırlanmaktır.
Bu takım ve şehri, her türlü harcama yaparak daha da küçülten sayın başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, bu paraları sadece her şeyi belli olan Türkiye Ligi için mi harcadın?
Gerçekten bu Ersun Hoca’nın Fatih Atik’ten beklentisi ne diye, anlamakta zorluk çekiyorum! Hoca ben seni uyarayım: Bu Trabzonspor senin oyuncağın ve zevkini tatmin edeceğin yer değil.
ERSUN SEVDASINDAN VAZGEÇ
Bu mücadeleyi vermek hiç de kolay değildir.
Fakat sen eğer giydiğin formanın, çalıştığın kurumun büyüklüğünün farkında değilsen ozaman orada bir dakika bile durmayacaksın, ya da işini doğru yapacaksın, kapasitenin ve kalitenin farkına varacaksın, yetmiyorsa kendini geliştireceksin orada kalman için.
KORKULU RÜYA EKİCİ
Gerek frikik gerekse korner atışlarında skoru değiştirebilecek Türkiye’de tek oyuncu kendisi, attığı muhteşem frikik golünden sonra birde korner atışından sonra Sefa’nın kafasına çarptırarak skoru Trabzonspor lehine çevirmeyi bildi Mehmet Ekici.
Futbol oyununda attığınız gol sonrasında ilk beş dakikası çok önemlidir, çünkü oyuna tekrar konsantre olabilmek için aslında 90 dakikasının her saniyesinde konsantre durumunda olmanız gerek ama ne hikmetse Ersun hoca gezmekten herhalde bu konuyu unutmuş olması gerek, kaç haftadır bukadar gol yiyen bir ekibe hiç bir öğüt vermezmisiniz Allah aşkına, sans herzaman yanınızda olmayabilir.
Bosingwa gibi mesala... Takımın en istikrarlı oyuncuların başında gelen bu arkadaş tamamen kim vurduya gitti. Bir Akhisar maçı için takımdan 2 hafta uzak kalarak ödüyor yanlış statüyü. Benim fikrim TFF derhal bu statüyü finale kadar eleme usulü yapması gerktiğidir. Son 16 asıl birbirlerine eşit güçlerin bir arenada gladyatörlerin dövüşlerine benzer, burada önemli olan doğru zamanda doğru hamleyi yapmak, ilk dakikalarda bu hamlenin nasıl yapılması gerektiğini Sivas gösterdi ve Utaka ile golü buldu.
GOL ATEŞLEDİ
Yediği golden sonra uyanan ve oyunun tamamen rakip sahaya yıkan oyuncular, baskıyı arttırmaya ve özellikle sol taraftan yoğun bir iştahla rakibinin üzerine gitmeye başladı. Bu baskı sonucu istediğini de Yatabare ile aldı ve eşitliği sağladı. Sağlamakla kalmadı bir de Ertuğrul’un ikramını geri çevirmeyen ilk golün sahibi Yatabare ile öne geçti. Fakat futbol öyle bir oyun ki her saniye oyunun içersinde olmak zorundasınız. Öne geçtikten sonra tamamen rakibinin direnci kırıldı derken İshak’ın inanılmaz hatasını affetmeyen Musa yaptığı şık vuruşla ilk yarının skorunu belirlemiş oldu. İkinci yarı Trabzonspor baskıyı artıracağı yerde Sivas’ın temposuz oyununa ayak uydurdu ve hemen hemen hiç bir posizyona girmemesini açıkca yakıştıramadım.
ÖZER ÇOK FORMSUZ
Oynanan lig ve kupa maçlarına bakıldığında takımın en istikrarsız futbolcu olarak Özer göze çarpmakta bu formsuzluğunun muhakkaki bir sebebi vardır, ama takımın iyiliği için biran önce kendini toparlamak zorunda, bu gidiş iyi değil kendisi için.
Her an maçın kaderini değiştirebilecek yeteneklerin olduğu bir mücadeleden gol ya da goller beklemek çok doğal. Ancak beklentilerin uzağında bir skorun ortaya çıktığını gördük.
Fenerbahçe beklendiği gibi maça çok hızlı başladı. Kurduğu bu baskının ilk bölümünde pozisyon üretemedi ancak karşılaşmanın ilerleyen dakikalarında arka arkaya gol fırsatları yakalamaya başladı. Sarı lacivertli takımın bütün forvetleri golle burun buruna geldiler ancak son vuruşları yapmayı bir türlü beceremediler. Öyle ki, maçın son saniyesinde bile kaçan gol fırsatı vardı.
Burada Trabzonspor kalecisi Hakan Arıkan faktörü ortaya çıktı. Hakan, dün yaptığı kurtarışlarla takımını oyunda tutan isimdi. Trabzonspor dün kaybetmediyse Hakan’ın muhteşem performansınına çok şey borçlu.
HÜCUMDA HiÇ YOK
Trabzonspor, ofansif bir orta saha kurgusu ve anlayışıyla oyuna başladı ancak Fenerbahçe’nin yoğun baskısının da etkisiyle hücumda pek varlık gösteremedi.
En büyük zaafı iyi bir ön liberodan yoksun olan bordo mavili takımda, Mehmet ve Özer bu nedenle daha fazla efor sarfetmek zorunda kalıyor. Bu oyuncular da oyun içinde yorulmaya başlayınca takımın hücum etkinliği ortadan kalkıyor.
Erciyes maçını futbolcu arkadaşların ‘çok önemli’ görmesi gerekiyor. Zira geçen hafta Erciyesspor, kendileri için hayati önem arz eden bir galibiyet elde etti. Takımın başına ligin tecrübeli hocalarından biri geçti. Trabzonspor’un, böyle bir rakibi küçümseme şansı yoktu. Sezon başında ve hatta devre arasında yaptığı flaş transferlerle adından söz ettiren Trabzonspor’un, maçta üstün taraf olması bekleniyordu. Devre arasında binbir zorlukla ikna edilen Erkan Zengin’in performansı merak konusuydu. Fakat öyle tahmin ediyorum ki, oyunu hem stada gelenleri hem de TV’den maçı izleyenleri memnun etmemişti.
KALİTE FARKI
MAÇIN başında Trabzonspor’un daha baskılı oynayacağını düşünüyordum fakat, dakikalar ilerledikçe topla daha fazla rakip sahada, daha fazla kaleye yakın oynayan bir Erciyes izledik. Buna karşın Trabzonspor, vasat bir futbol sergiledi ama kalite farkıyla 2 golü buldu. Ersun Hoca’nın takımı soyunma odasına önde girdi. Ersun Hoca, goller tamam ama biz senin daha cesaretli bir oyun oynatacağını düşünürken, hiç de alışık olmadığımız bir futbol anlayışıyla karşılaştık. Her çalıştırdığın takıma cesaretli futbol oynattığını biliyoruz. Lütfen biraz daha cesaret! Ve lütfen artık, Bosingwa’nın mevkisiyle oynama. Sağ tarafta ders verir gibi yaptığı asistle, Cardozo’ya ikinci golü attırdı Bosingwa... Bazı maçlarda mevkisini değiştirdiğin için pişmanlık duydun mu acaba?
EKİCİ KLASİĞİ
SEZON başından beri Trabzonspor’un en istikrarlı futbolcusu olan, takımın attığı gollerde en büyük payın sahibi olan Mehmet Ekici, yine muhtesem bir frikik golü buldu. Takımına nefes aldırdı Mehmet... İkinci gol de tamamen Bosingwa tecrübesi kokuyordu.
Özellikle Erkan Zengin idman eksikliğini bu tarz maçlarda giderebilir. Fakat anlamadığım Uğur neden kadroda yok? Madalyonun diğer tarafından baktığımızda bu tarz maçlarda acaba Mertcan gibi Oğuzhan da tecrübe kazansın diye ilk onbirde başlayamaz mıydı?
İlk yarı bariz bir Trabzonspor üstünlüğü vardı, fakat Cardozo’nun kafa vuruşu dışında hiç bir net posizyona girilememesi kafalarda soru işareti bıraktı. Trabzonspor özellikle Erkan’ın olduğu sol tarafı kullanmaya çalıştı. Bu hücum anlayışını Ersun Hoca belli ki sağ tarafı unutarak yaratıyor.
BENCE İŞLEM TAMAM
Trabzonsporlu oyuncular bu mücadeleye iyi konsantre olmadıklarını yaptıkları vuruşlarla ortaya koydu, yakalanan pozisyonları cömertçe harcayan oyuncular dua etsin ki Keciörengücü’nün kalesini savunmaktan fazla bir gücü kalmadiği için son dakikalarda haddini bilerek oynadı ve keçi inadı tuttu gol yemedi. Tur bence geçildi, asıl kupa müsabakaları bundan sonra başlar ve umarım her zaman böyle cömert olunmaz. Yoksa size pahalıya patlar.
FATİH ATİK ZOR
Ersun Hoca geldikten sonra daha fazla süre almaya başladın fakat hiç bir özelliği olmayan bir oyuncunun o forma ne kadar üzerinde kalır meçhul... Onun için ya üzerine koyarak devamlı çalış ya da ben buraya ait değilim diyerek bir büyüklük yap, bu maçta bile benim saymaktan yorulduğum pas hataları yaptın.
TFF’nin yeni sezonda kesinlikle yeni bir program düşünmesi gerek. Grup yaparak futbolcuların hem sağlığıyla hem de sinirleriyle oynuyorlar. Bir an önce bu grup olayı kalkmalı.
Tabii buna milyonlarca Euro harcayıp ilk yaridaki tüm yanlışları ve ardı arkası kesilmeyen yönetim hataları da eklenince, kalitesiz bir futbolu özlediğimi anlamış oldum.
Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu eski başkanı ve birkaç yöneticiyi gereksiz harcama yaptılar diye, mahkemeye verdiniz, peki 18 ay gibi kısa sürede kulübün borcunu 3’e katladığınız için ki bana göre bunların çoğu gereksiz harcama, acaba sizden sonra gelecek bir başkan bulabilir misiniz? Hadi diyelim buldunuz, peki o borcu temizlemek için ne gibi yardımda bulunacaksınız? Çekip gidecek misiniz yoksa siz de?Maç başlarında rakibinin direncini kırmak için oynayan ve özellikle sol tarafı kullanmak istemesi aslında oyunu tek taraflı tercih edilmesi pozisyona girilmesini de zorlaştırıyordu. Trabzonspor bana göre haklı kazanılmış penaltıyı usta golcü Cardozo’nun şiir gibi vuruşundan gelen gol Yiğidoların direncini kıracağını düşünüyordum, fakat Trabzonspor golden sonra kontak kapattı ve rakibini hiç baskı altına alamadı.
Maç başında kadrolar elime geldiğinde en çok merak ettiğim defansta yan yana hiç oynamamış Aykut ile Bosingwa’nın uyumuydu. Ve görüldü ki Ersun hoca macera aramiş, o mevkiye çok alışık olmayan Bosingwa’nin hatasını affetmeyen Yiğidolar beraberliği yakaladı.
KALİTE ARTAR
Uğur ve Erkan’ın takıma katılmasıyla hem oyun anlayışında hem de hücum zenginliği namına çok şeylerin değişeceğine inanıyorum. Özellikle Erkan umarım, Fenerbahçe maçına kadar tam anlamında hazır olur ve takımdaki yerini alır, Kendisini almak için onca uğraş verenlere karşılığını verir ve takıma fayda saylar. Oyuna girdiği andan itibaren yaptığı asitle kalitesini belli etti.
Ersun Yanal neden bu kadar gol yediklerini takıma anlatmamaya yeminli herhalde ve zarar vermeye devam ediyor.
Yaptıklar tek iş kulübü zarara sokmaktan başka birşey değil. Çıkardığı takıma bakılırsa İkinci bir hüsrana ant içmiş Yanal.
Cardozo’nun neden yedek olduğunu bana biri anlatsın arkadaş! Kendisini ipten alana bu tarz hareketler yapılması ilerisi için olumlu hareketler değildir.
TECRÜBE BU MUDUR?
Bir takımı bu kadar rezil duruma düşürmek için herhangi bir amatör hocaya da takımı teslim edebilirdiniz. Oynadığınız takım lig sonuncusu, yetenekleri ve gücü belli. Tecrübe, tecrübe dediniz buyurun size tecrübe! Daha az tecrübeli olan hocalara tahammül edemeyip gönderen başkan, bu hocaya nasıl arka çıkıyor? Oyunu yazayım biraz diyorum fakat saha içerisinde o kadar uyumsuz bir oyuncu topluluğu var ki ne yazım? Al birini vur ötekine...
Küresel ısınmanın gerçekten tehlikeli boyutta olduğunu 2014 yılının son karşılaşmasında da gördük. Trabzon gibi bir şehirde ısının 20 derece olması da bunun bir kanıtı. Bizim dönemlerimizde bu mevsimde zeminler karlı olurdu.
Trabzonsporlu oyuncular yeni yıla erken girmek için az sayıda kendilerini destekleyen taraftarlarına güzel bir galibiyet vermek adına sahaya çıktı. Ve bir an önce de gol atıp rahatlamak istiyorlardı.
YANLIŞ KADRO TERCİHİ
Bunun için de özellikle Yusuf’un tarafını ilk dakikadan itibaren kullanmaya başladı. Fakat Yusuf’un diğer maçlara oranla çok düşük bir performans sergilemesi ve Ersun Hoca’nın da yanlış kadro tercihi tam bir hayalkırıklığı yarattı.
ESKİŞEHİR’İN KUMAŞI İYİ
HER iki tarafta hızlı futbol oynatmayı seven teknik direktörlere sahip... Burada en büyük avantajı kim yakalayacak diye düşünüyordum, tek bir cevap vardı aslında? O da hamleleri doğru yapan kazanacaktı. Bilic dersine iyi çalışmış. Maça Beşiktaş çok hızlı ve baskılı başladı üzerine de kaleci Fatih’in büyük hatasını affetmeyen Veli ile golü bulunca çok rahatladılar.
İki noktaya dikkat çekmek isterim son haftalarda oynanan takım oyunundan hiçbir eser yoktu Trabzonspor adına futbolcular bu önemli maça hiç iyi konsantrasyon olamamışlar, bu da bütün maç boyunca bariz bir şekilde görüldü.
ORTA SAHA KAYIP
HAFTALARDIR orta sahayı öve öve bitiremediğim, başta Özer ve Mehmet olmak üzere böyle önemli bir müsabakada hiçbir katkı sağlayamamaları takım adına çok olumsuz bir görüntüydü. Başta bu ikili olmak üzere hiçbir oyuncunun Beşiktaşlıların çabuk oyununa cevap verememesi kaybedilen 3 puanın başlıca nedeni oldu.
Böyle mi şampiyon olmak istiyorsunuz.
Şampiyon olmak istiyorsanız sadece orta sıralardaki takımı yenmekle olunmaz. Önce kafada başlar kazanmak, özellikle sizin için 6 puan değerinde bir maçınız varsa, hiçbir önlem alınmaması herhalde dün gecenin en büyük hayalkırıklığı oldu... Beşiktaş’ın sezon başından beri sürekli kanatlardan çabuk oyun anlayışına ve orta saha baskısına karşı derslerini iyi çalışmadıkları zaman takımın ne hallere düştüğünün net bir fotorafını gördük. Umarım başta Ersun Hoca olmak üzere futbolcularda bu vasat görüntüyü görmüşlerdir ve gerekli dersi çıkarmışlardır.
TOLGA YATMADI BİLE
Çöküş devam ediyor
TRABZON’a geldiği günden itibaren özellikle kamuoyunda ‘Yerli Mourinho’ diye lanse edilen insan hatta daha da ileriye giderek Fatih Sultan Mehmet ile eş tutulan bir hoca...
Acaba onu bu kadar büyütmek ne kadar doğru? Onu eleştirmek lazım. Bir G.Saray maçını farklı kazanmak her şeyin düzeldiği anlamına gelmez, bunu da geçtiğimiz 90 dakikada ve en son oynanan Beşiktaş maçında iyi bir şekilde gördük. Beklenenin aksine Trabzonspor alınan farklı Beşiktaş mağlubiyetinden iyi bir ders çıkaramamış.
EKİCİ KENDİNE GEL!
SEZON başında kadroya katılan, kazanılan bütün galibiyetlerde en önemli rolü oynayan Mehmet Ekici’nin alınan son Beşiktaş ve Legia mağlubiyetlerinde hiçbir varlık gösterememesi ve sezon başındaki performansına çok uzak bir oyun sergilemesi, herkesin aklında büyük bir soru işareti bırakmıştır. Eğer sen bu takımın vazgeçilmezi olmak istiyorsan aklını başına topla ve sahada ruhunu ortaya koy!
TUR GARANTİ
BİR üst tura çıkmış olmanın verdiği rahatlıkla Trabzon’un, Devler Ligi’nden gelecek rakiplere karşı oyun anlayışını düzeltip aynı zamanda ciddiyetini koruması gerekiyor. Özellikle kendi sahasında cezalı olan ve seyircisiz oynayan Legia karşısında hiçbir varlık gösteremeyen bir futbolcu topluluğunun, ikinci turda ortaya nasıl bir performans koyacağını Trabzon’a gönül vermiş taraftarları eminim ki düşündürüyordur.
Önünüzdeki turlarda çok daha zorlu rakiplerle karşılaşacağınızı hatırlatarak ve hiçbir rakibi küçümsemeden, iş ciddiyetini elden bırakmadan en iyisini yapacağınızı umuyorum.