Nur Batur

Çiller’den Erdoğan’a Kızıl Meydan’ın iki yüzü

9 Mayıs 2005
<B>YIL </B>1995. Avrupa’da yaklaşık 60 milyon insanın öldüğü, 2. Dünya Savaşı’nın 50. yıldönümü. Ölenlerin 11 milyonu asker olmak üzere 18 milyonu ise Rus olduğu için Ruslar ‘Tarihten ders almalıyız’ diye dünya liderlerini Moskova’da topluyorlar.

Kızıl Meydan’daki tören muhteşem...

Kızıl Ordu bandosunun çaldığı müzik, Kremlin’in duvarlarında yankılanıyor.

Şeref kıtası, Kızıl Meydan’a giriyor. Rus askerlerinin aynı anda, paralel olarak yerden yükselen siyah çizmeleri taş zemine indiği zaman, bütün meydan tok bir sesle çınlıyor.

Savaşa katılan 70’lik delikanlılar, Meydan’ın tam ortasındaki Lenin’in mozolesinin üstündeki balkonda oturan 55 dünya liderini selamlıyorlar.

Sonra Rusya’nın güçlü lideri Boris Yeltsin ayağa kalkıyor.

Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından Doğu Bloku’nda başlayan sarsıntının hálá şiddetle hissedildiği günler. Ama Yeltsin, güçlü ve ayakta oldukları mesajını verme çabasında. Duygusal bir konuşma yapıyor.

* * *

Kızıl Meydan’daki törene katılan dünya liderlerinin gözü ise Türkiye’nin güzel kadın başbakanı Tansu Çiller’in üzerinde. Sadece liderlerin de değil, lider eşlerinin de gözü Çiller’de.

Aralarında biri var ki, Çiller’den hoşlanmadığını ilk anda belli ediyor. O da Hillary Clinton.

Türk gazeteciler de her şeyi bırakıp, Hillary’yle Tansu Çiller’i mercek altına alıyorlar.

Çünkü Bill Clinton Çiller’i uzaktan görür görmez ‘Hi’ (Merhaba) diye elini sallıyor.

Sonra Clinton, düzenlenen gezide Çiller’le 20 dakika sohbet ediyor.

Ya Hillary? Henüz Clinton’ın çapkınlıklarını 5 milyar dünyalı duymamış ama yine de Hillary hassas. Tansu Çiller’e selam bile vermiyor. Neden mi?

Türk meslektaşlarımız hemen araştırıp buluyorlar.

Meğerse Hillary, Akrep burcuymuş. Akrep’ler de çok kıskanç olurmuş!!!

* * *

Çiller’in törenden birkaç saat önce, Kızıl Meydan’ın girişindeki Meçhul Asker Anıtı’nı ziyareti de etkileyici oluyor.

Önde çakı gibi iki Rus askeri, kırmızı ve beyaz karanfillerle süslenmiş çelengi taşıyorlar.

İki askerin birkaç adım gerisinde yürüyen Tansu Çiller’i şeref kıtası selamlıyor.

Çiller, beyaz hákim yakalı bluzunun üstüne lacivert bir tayyör giymiş.

Her zamanki gibi şık ve zarif. Rusya’nın o zamanki güçlü lideri Boris Yeltsin de Çiller’e olağanüstü ilgi gösteriyor.

Hatta 900 seçkin konuk için Kremlin’de verdiği yemekten çıkarken Çiller’in koluna giriyor. Yeltsin ve Çiller, diğer liderlerin şaşkın bakışları altında sohbet ederek 300 metre yürüyorlar.

O sırada Clinton’ın yakın çalışma arkadaşlarından Strobe Talbott, henüz anılarını yayınlamadığı için kimse Talboot’un deyimiyle ‘Kocaman yürekli ve akıllı Yeltsin’in daima sarhoş’ olduğunu bilmiyor. Bu yüzden, yemekten kalkar kalkmaz Çiller’in koluna girmesine doğrusu kimse fazla bir anlam veremiyor.

* * *

Çiller’in oturduğu masada kimler yok ki? Genç ve güzel eşi Liani yüzünden karikatürlere konu olan Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Ermenistan Devlet Başkanı Ter Petrosyan, Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev, Rusya Başbakanı Viktor Çernomirdin...

Kapalı kapılar ardında yaşananlar ise başka bir skandal...

KGB, Çiller’in otel odasını dinlemek için ‘böcek’ yerleştiriyor. Türk korumalar bulunca KGB ajanları Çiller’in odasını basıyorlar. Büyük skandal gizli tutuluyor.

Tabii liderler ayaküstü sohbetleri sırasında dünyayı da idare etmekten geri kalmıyorlar.

İşte kanın oluk gibi aktığı savaşın bir daha yaşanmaması için yapılan görkemli törenin önü ve arkası böyle.

* * *

Dünyanın paylaşıldığı savaştan 60 yıl sonra Ruslar bugün, bu kez de 63 dünya liderini Moskova’da topluyorlar.

Aradan geçen 10 yıl içinde köprülerin altından çok sular aktı. Dünya değişti.

O zaman törene katılan liderlerden biri bile yok artık.

Bu kez sahnede George Bush, Vladimir Putin, Jacques Chirac, Tony Blair gibi liderlerin yanı sıra Recep Tayyip Erdoğan var.

Bakalım Kızıl Meydan’daki törende bu kez madalyonun iki yüzü nasıl olacak?
Yazının Devamını Oku