Rekabet kızışıyor ticaretin yeni rotası limanlar olacak

Yazacaklarımı, 17 Mayıs’ta, Mersin’de düzenlenen Deniz Taşımacılığı Zirvesi’nde de anlattım, sizlerle de paylaşayım. Son birkaç yıldır deniz ticaretini etkileyen iki önemli gelişme yaşandı. Bunlardan biri Covid-19 pandemisi nedeniyle gemi navlunlarında ve konteyner taşıma fiyatlarındaki artış; bir diğeri ise Rusya, Ukrayna savaşı. Savaşın başladığı ilk günlerde özellikle Karadeniz’de ve Azak Denizi’ndeki Rus ve Ukrayna karasularının yüksek riskli bölge ilan edilmesiyle bölgedeki gemiler limanlardan hareket edemedi ki, kriz halen bitmiş değil devam ediyor.

Haberin Devamı

Türkiye de bu durumdan etkilendi. Hatırlayın, o dönemde, Türkiye’de, ciddi Ayçiçek yağı sorunu meydana gelmişti. İşte, o sorunun nedeni bölgede, ağırlıklı da Rus limanlarında bekleyen Türk sahipli ve Türk bayraklı gemiler. Peki, sorun neydi? Sorun; gemilerdeki, Ayçiçek yağı ve hububatın sigortalanamaması. Malum, sigortada savaş şartı devrede olduğundan, savaş hali sigorta teminatı dışında tutulduğundan, bölge de savaş bölgesi olduğundan; sigorta yapılamıyordu, halen de yapılamıyor. Bu nedenle de o bölgeden başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok bölgesine ticaret gerçekleşemiyor.

Rekabet kızışıyor ticaretin yeni rotası limanlar olacak

DOĞU AKDENİZ’DE STRATEJİK KONUM

Haberin Devamı

Hal böyleyken, mart ayının sonlarında Karadeniz’de bekleyen, Ayçiçek yağı ve hububat yüklü Türk bayraklı ve sahipli gemiler Rus limanlarından hareket ederek, Türkiye’ye geldiler.  Nasıl oldu, diye soracak olursanız, onu da anlatayım. Bakıldı ki, savaş nedeniyle kriz büyüyor, savaş bölgesindeki Türk sahipli gemilerin sigorta teminatı sorununun 2022 sonuna kadar, Türk Reasürans’ın işletmeciliğini yaptığı Özel Riskler Yönetim Merkezi (ÖRYM) kapsamında yönetilmesine karar verildi. Özel Riskler Yönetim Merkezi, savaş bölgesinde bekletilen ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ait Ayçiçek yağı ve hububatı sigortaladı, Hazine ve Maliye Bakanlığı fon ayırdı ve böylece gemiler Rus limanlarından yola çıkarak, Türk limanlarına ulaştı. Böylece kriz çözüldü ve bugün de Rusya, Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle süren deniz ticareti sorunu Özel Riskler Yönetim Merkezi tarafından yönetilmeye devam ediyor.

Bu olayı deniz ticaretinin önemine vurgu yapmak için anlattım. Halen navlun sorunu sürüyor, halen Rusya, Ukrayna savaşı devam ediyor ve halen deniz yoluyla ticaret yapılamıyor. Görünen o ki, önümüzdeki dönemde deniz yoluyla ticaretin önemi daha da artacak. İşte bu noktada da Mersin’in ve Mersin Limanı’nın önemi ortaya çıkıyor. Önemi derken, aslında doğru cümle, Mersin’in, Doğu Akdeniz’deki stratejik konumu. Çünkü dünya yük trafiğinin yüzde 60’ı Doğu Akdeniz’den geçiyor.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN PAYI YÜZDE 4.4

Deniz ticaretinde birkaç önemli veriyi de paylaşayım. Veriler, Türkiye Liman İşletmeleri Derneği’nin verileridir. Limanlarda elleçlenen (yükleme ve boşaltma işlemleri) yük miktarı, 2021 yılında 11.9 milyar ton iken, bunun 526 milyon tonu Türk limanlarında yapılıyor ve Türkiye’nin, bu alandaki payı yüzde 4.4 civarında. Bu, 526 milyon tonun da 207.5 milyonu Marmara, 181.8 milyonu Akdeniz, 93.2 milyonu Ege ve 43.6 milyon tonu da Karadeniz’de yapılıyor. Türkiye’de en fazla yük elleçleyen İlk 5 limana bakıldığında da ilk sırayı -yine 2021 yılı verileri ile- 81.3 milyon ton ile Kocaeli, 73.8 milyon ile Aliağa, 67.8 milyon ile İskenderun, 63.2 milyon ile BOTAŞ, 39.7 milyon ile Mersin alıyor.

Haberin Devamı

Bir veriyi daha paylaşayım. Türkiye’nin 12.6 milyon TEU’luk (konteyner taşımacılığında gemi kapasiteleri) konteyner trafiği bulunuyor. 2050 yılında ise bu rakamın 41 milyon TEU’ya ulaşması bekleniyor. Doğu Akdeniz’deki 2.7 milyon TEU’luk trafiğin ise 10.2 milyon TEU’ya yükseleceği tahmin ediliyor.

LİMAN YATIRIMLARI ARTTIRILMALI

Peki, tüm bunlar neyi ifade ediyor? Şu bir gerçek ki, konu ticaretse; önce pandemi, sonrasında Rusya, Ukrayna savaşı dünyaya acı bir deneyim yaşattı. Görünen o ki, bundan sonraki süreçte ticaret savaşları kızışacak ve bu savaşın odağında da deniz ticareti ve limanlar olacak. Nitekim Amerika’sı, Çin’i, Avrupa’sı bunu görüp, şimdiden liman yatırımlarını ciddi artırmaya başladı. İhracatta üst üste rekorlar kıran, ekonomik gelişmede ihracatı odağa koyan Türkiye’nin de bu savaştan geri kalmaması, dünya ticaretinden payını artırması için liman yatırımlarını hızla artırması gerekiyor. Bu çerçevede de Mersin Limanı’nın kapasitesinin artırılması aynı zamanda da bekleyen Mersin ana konteyner limanının da kurulması gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları