Nilüfer Pazvantoğlu

Cildiniz yılbaşına hazır mı

22 Aralık 2012
Yıldızların porselen görünümlü pürüzsüz ciltleri sizi de kıskandırıyor mu? Eğer bu soruya yanıtınız “evet”se yılbaşı gecesini kusursuz bir ciltle geçirmek için uzmanların önerdiği kuralları kesinlikle uygulamanız gerekiyor demektir.

1- Yoğun besleyici içerikli kremlerden uzak durun. Bileşimi fazla yağlı kremler, siyah noktaların oluşumu için mükemmel zemin oluşturur. Buna bir de fındık, susam ya da zeytinyağı ekstreleri eklenirse, cilt kolaylıkla komedonların yaşam alanına dönüşebilir.
2- Derin bakım şart! Cilt tipinize uygun bir maske, cildi zengin içerikleriyle besleyecektir. Ürünlerin cilde daha iyi nüfuz etmesini sağlamak için öncesinde gözeneklerin açık olması önemli. Bu da ancak derinlemesine yapılan bir peeling uygulamasıyla mümkün.
3- Pürüzsüz ve kırışıksız bir cildin sırrı, sıkça yapılan yüz masajı... Makyaj öncesinde zengin içerikli bir bakım kremiyle yaklaşık üç dakika boyunca minik dairesel hareketlerle yüzünüze masaj yapın. Artan kremi bir kağıt mendil yardımıyla silin. Masaj sonrası cilt hem eskisinden çok daha iyi kan dolaşımına sahip olacak ve parlayacak hem de yaptığınız makyajın dayanıklılığı artacaktır.
4- Az her zaman çoktur... Porselen bir cilt görünümünü yakalamak, hassas cilt tipleri için de mümkün. Unutulmaması gereken, bu tür ciltlerin temizlik aşamasında ne kadar az bileşenle bir araya gelirse tahriş olması olasılığının da o kadar düşük olduğu... Uzmanlar hassas ciltlerin bakımı için tek bir markaya ait komple bir bakım serisi kullanılmasını öneriyor. Çünkü içeriklerin aynı olması, tahriş oluşma ihtimalini engelliyor. Aynı bakım serilerinin rahatlatıcı tonikleri de hassas ciltler için ideal.
5- Doğru beslenin! A vitamini hücre bölünmesi sürecini harekete geçiriyor ve elastik liflerin oluşumuna yardımcı oluyor. Havuç, kabak, brokoli ve ıspanak, cildin kurumasını önlüyor. C ve E vitamini de bağ dokusunu
güçlendiren cilt dostu
besinler. Bu yüzden beslenme uzmanları taze sebze ve meyvenin yanı sıra kuruyemişin de taneli olmasına özen

Yazının Devamını Oku

Modern topuzlar yükselişte

15 Aralık 2012
Yeni yılın ana teması, zengin dokulu kıyafetlerle bütünleşen saçları öne çıkarıyor.

2013 saç trendlerinde ışıltılı, doğal, modern hatta avangard modeller ağır basarken, özellikle Sicilya rüzgârı öne çıkıyor.
Şenol Zeytinoğlu, Dolce & Gabbana defilesindeki altın sarısı, siyah ve bej birlikteliğinden oluşan kıyafetlerin, buna paralel olarak dikkat çeken aksesuvarların saç modellerine de yansıdığını belirtiyor: “Aksesuvarlarda özellikle taşlı, boncuklu, sarı, siyah, dore boncuktan oluşan bantlar dikkat çekiyor. Ayrıca ünlü şapka tasarımcısı Stephen Jones’un küçük şapkaları, fiyonk tokaları, değişik materyallerle oluşturduğu sıra dışı aksesuvarları da görülmeye ve denemeye değer.”
Zeytinoğlu’na göre Dior’un 2013 defilesinde öne çıkan; sıkı, ortadan taranmış, net, hafif volümlü atkuyruklu modeller ve balerin topuzları da çok moda: “Hollywood’un genç yıldızları Demi Lovato, Emily Vancamp’da da rastladığımız gibi net olmayan, uygulaması basit topuzlar sık sık karşımıza çıkıyor. Charlize Theron’un saç modelinin yandan dörtlü sepet örgüsü; kulak hizasından başlayıp başın arkasını dolaşacak şekilde diğer kulağa ulaşan burarak toplanmış modeller de popüler.”

Saç örgüleri hep ‘in’

Bir diğer favori saç şekli de oyuncu Brooklyn Decker’in örgülü topuzu... Bu, kırık dalga yapılmış saçı arkadan dört eşit parçaya ayırıp gevşek biçimde örerek, ardından kulak üstünden ve tepeden çiftli olarak karşı tarafa geçirilerek elde edilen bir model.

Ortadan ayrılıp geriye sıkıca taranmış topuzlar, hafif volümlü atkuyrukları, romantik balerin topuzları... Kış sezonunun saç modelleri hiç de karanlık günler kadar sıkıcı değil. Aksine taşlı, boncuklu şapkalar, tokalar ve saç bantlarıyla hiç olmadığı kadar renkli... Sezona ait detayları saç tasarımcısı Şenol Zeytinoğlu anlatıyor.

Gölgeli dudaklar

Olay dipleri koyu, uçlara doğru açılan saç trendiyle başladı. Onu tırnaklardaki sıra dışı renk akışı izledi. Şimdi sıra dudaklarda... Önemli olan, defilelerde boy gösteren modellerle tanıtılan bu trendin kendine günlük hayatta yer edinip edinemeyeceği...

Yazının Devamını Oku

Kış mevsiminde beslenmenin püf noktaları

14 Aralık 2012
Kışla birlikte yağlı ve şekerli besinlere yöneliyor, kapalı ortamlarda daha çok vakit geçirmeye başlıyoruz.

Tabii fiziksel aktiviteleri azaltmamız da cabası... İşte bu döngü kaçınılmaz sonu beraberinde getiriyor, kilolar süratle artıyor. Çok geç olmadan önleminizi almak istiyorsanız, uzman diyetisyen Simge Çıtak’ın kış mevsimine özel sağlıklı beslenme tüyolarına bir göz atın.

1- Kaloriyi ve porsiyonları azaltın. Çünkü soğuk havaya direnmek ve üşümemek için vücut deri altı yağ dokusunu kalınlaştırmak ister. 
2- Çorbayı masanızdan eksik etmeyin. Bir kase çorba, bir dilim ekmekten daha fazla hacim kaplar, dolayısıyla daha tok tutar. Mevsiminde toplanan sebze ve baharatların, tamamen doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemi ile hazırlanmasıyla yapılan hazır çorbalarla birbirinden farklı lezzetler deneyebilir, kalori yüklemesi yapmadan doyabilirsiniz.
3- Sarmısak ve soğan tüketiminizi artırın. Bu sebzelerin yapısında bulunan kükürtlü bileşikler, kötü kokmasına rağmen kansere karşı koruyucu ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkilere sahiptir. Hastalıklara karşı harika savaşçılardır.
4- Haftada iki-üç kez balık tüketin. Kış mevsimi, balık mevsimidir. İçeriğindeki omega-3 yağ asitleri ve deniz ürünlerinde bulunan selenyum minerali, hem kalp damar sağlına dost hem de bağışıklık sistemini güçlendiren maddelerdir.
5- Su tüketimini artırın. Metabolik faaliyetlerimizin düzenli ve sağlıklı olabilmesi için su tüketimine dikkat etmemiz gerektiğini unutmayın. Günde ortalama 2 litre su içilmesi yeterli olacaktır.

MUCİZE SEBZE VE MEYVELER

MUZ: Uyumaya yardımcı oluyor.

Yazının Devamını Oku

Küçük şişedeki mucize: Serum

8 Aralık 2012
Etkili, pahalı ve dermatologlara göre şaşırtıcı etkileri var. İşte, küçücük şişenin yarattığı mucizenin detayları...

KOYU LEKELER: Derideki pigmentlerin aşırı düzeyde artması sonucu ciltte koyu renkli lekeler oluşur. Hidrokinon içerikli serumlar, bu koyu lekelerin rengini açmakta etkin rol oynar. Ama dikkatli olunması gereken bir nokta var; dermatologlar hidrokinon maddesinin ciltte iritasyona neden olabileceğini söylüyor. Bu maddeyi krem içinde tolere edemeyen hassas ciltler için kademeli de olsa melanin üretimini azaltan ve böylelikle tahriş riskini hafifleten C vitaminli içerikler öneriliyor.
KIRIŞIKLIKLAR VE SARKMALAR: Retinol, tetra peptid ya da penta peptid bileşenli bir serum kolajen üretmini destekler, cildi sıkılaştırır ve belirgin çizgilerin görünümünü iki haftadan daha az sürede azaltır. Bir şeker molekülü olan rhamnose ise hücre metabolizmasını hızlandırır; elastin ve yaşlanma sürecinde etkili proteinlerle bir araya gelerek hücre metabolizmasının yeniden oluşturulmasına yardımcı olur. Bu süreç aynı zamanda kolajenlere zarar veren enzimleri durdurur. Hızlı bir etki için kırışıklıkları gevşeten formüller içeren ürünleri tercih edebilirsiniz.
HASSAS CİLTLER: Kremlerdeki yumuşatıcı etkiyi artırıcı özelliklerle donatıldıklarından beri yeni nesil serumlar, retinol ya da alfa hidroksi asit gibi bazı içerikleri tolere edemeyen hassas ciltlerde de rahatlıkla kullanılabiliyor. Eğer hassas bir cilde sahipseniz, o zaman uzmanların size önerisi üzüm çekirdeği, badem ve susam ekstreleri/yağları gibi cildi yatıştırıcı anti-imflamatuar antioksidanlar. Bu içeriklerin cildinize yeterince yararlı olacağını düşünmüyorsanız, satın almadan önce test ürünlerini deneyebilirsiniz.
KURU CİLTLER: Nemlendiren ve dolgunlaştıran hyalüronik asit, özellikle kuru ciltler için ideal... Bu, ince yapısı ve diğer ürünlerle uyumu dolayısıyla serumların içeriklerinde sıklıkla kullanılan bir madde. Cildin koruyucu tabakasına kolaylıkla nüfuz ettiğinden, nemlendirme etkisi hızlıca sonuca ulaştırıyor.

DOĞRU KULLANIM İÇİN...Dermatologların özellikle üzerinde durdukları nokta, serumu uyguladıktan sonra 15 dakika kadar cilde nüfuz etmesini beklemek gerektiği... Ardından nemlendiricinizi uygulayabilirsiniz.

SERUMLARIN RAF ÖMRÜSerumlar da çoğunlukla kremler ya da losyonlar gibi iki yıla kadar raf ömrüne sahip. Ancak C vitamini ve retinol gibi kolay bozulabilecek yoğun içerikli serumların hızlıca tüketilmeleri gerekiyor. Çünkü serumlar krem ya da losyonlardan çok daha küçük oranlarda üretildiklerinden ve bu durum da raf ömürlerini minimize ettiğinden, kremlerden daha kısa sürede tüketilmeleri şart.

Makyaj çantası düzenleme sanatı

Fondöten sızıntıları, kırılmış far parçaları, pudra kırıntıları; makyaj çantanız bu gibi sebeplerle içler acısı hale gelebilir. Oysa söz konusu sorundan kurtulmak için küçük birkaç detaya dikkat etmeniz yeterli.

Yazının Devamını Oku

Duygu’nun güzellik sırları

1 Aralık 2012
“Krem” dizisinin başrol oyuncusu Duygu Yetiş, her ne kadar dizide kilolu, bakımsız bir kızı canlandırsa da özel yaşamında çok farklı, hep bakımlı... Genç oyuncu Seninle dergisinin aralık sayısında güzellik sırlarını okurlarla paylaştı.

- Makyaj ve bakımla aranız nasıl?- Sürekli set ve tiyatroda olduğum için zaten her gün makyaj yapıyorum. Bu yüzden gündelik hayatta hemen hemen hiç makyaj yapmam. Bir rimel, bir allık sürmem yetiyor. Ama bakım deyince orada duralım. Mutlaka her sabah ve akşam cildimi temizlerim. Nemlendiricimi kesinlikle ihmal etmem. Eğer biraz da vaktim varsa ya da boş günümse arındırıcı ve ekstra nemlendirici maskeler uygularım, aksi halde rahat edemem.
- Makyaj yaparken nelere dikkat edersiniz?- Yüz hatlarıma uygun makyaj yapmaya çok dikkat ediyorum. Kendi tenime, rengime en uygun malzemeyi seçiyorum. Eğer doğru ürünler, doğru renklerle makyaj yaparsanız, harikalar yaratırsınız.

Çantasının olmazsa olmazları

- Sihirli bir pudram var.
- Mutlaka rimel ve allığım çantamda bulunur.
- Bunların dışında el kremi, nemlendirici ve göz altı kremimi de hep yanımda taşırım.

Yoğun tempoda cilt bakım iksiri

Yetiş için vazgeçilmez cilt bakım iksiri nemlendirici: “Çekim saatleri uyku düzenimi olumsuz etkiliyor, bu gibi durumlarda nemlendirici cildimde harikalar yaratıyor.”

Yazının Devamını Oku

Yeni bir vücut silüeti için... Lazer liposuction

24 Kasım 2012
Klasik yağ emme uygulamalarından sonra oluşması muhtemel sorunları minimuma indiren lazer liposuction, sıkı ve pürüzsüz cild vaadiyle kadınların yeni gözdesi...

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Estetik, Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Güncel Öztürk, lazer liposuction’ın hedef alınan yağ hücrelerini erittiğini belirtiyor: “Uygulama, lazer fiber yardımıyla yağ dokusunun parçalanmasına yardımcı oluyor. İkinci aşamada lazer enerjisiyle derideki kolajen üretiminin artması sağlanıyor, sıkı ve pürüzsüz bir cildin oluşması sağlanıyor.”
Yağ hücrelerinin sayısı kalıcı olarak azalıyor
Ancak bu yöntemin diyet ve egzersize alternatif değil yardımcı olduğunun altını çizmekte fayda var. Çünkü bu aslında bir “silüeti düzeltme” operasyonu. Diyet ve egzersize rağmen yerleşmiş kilolarını vermekte zorlanan kişiler tarafından tercih ediliyor.
Güncel Öztürk, “Vücuttaki yağ hücrelerinin sayısı ergenlik döneminden sonra sabit kalır. Yağ hücrelerinin sayısının fazla olduğu bölgelerin diyet ve egzersize dirençli olduğu iddia edilmektedir. Bu sıkıntıdan lazer liposuction ile kurtulmak mümkün oluyor” diyor.

Dengeli beslenme ve egzersizle desteklenmeliErgenlik sonrası vücutta yağ hücre sayısı artmadığı için mevcut yağ hücrelerinin hacminin büyümesi ile yağ cepleri oluşur. Lazer liposuction operasyonu ile bu yağ ceplerindeki yağ hücrelerinin sayısı kalıcı olarak azaltılır. Fakat geriye kalan yağ hücreleri de diyete dikkat edilmediği takdirde büyüyebilir. Bu nedenle operasyon sonrası estetik yapının korunması, dengeli beslenmek ve egzersiz yapmak büyük önem taşıyor. Operasyondan sonra aşırı ölçüde kilo alıp verilmemesi şart.

S.O.S güzellik hileleri

Birden fazla etkisiyle öne çıkan BB kremler, bacaklardaki istenmeyen tüylerden uzun süreliğine kurtulmayı sağlayan ağda ve ustaca alınan kaşlar, size 5 dakika içinde size bambaşka bir görünüm kazandırabilir.

* BB KREM: Renkli gündüz kremleri, ince kırışıklıkları gizlemek ve aynı zamanda tene hafif bronz bir görünüm kazandırmak için bire bir... Son dönemde çok yönlü etkileriyle öne çıkan BB kremler hem bakım yapıyor, hem fondöten görevi görüyor, ayrıca UV koruyucu ve anti-aging etkileri bulunuyor. Uzmanlar, bu kremlerin etkisini artırmak için öncesinde hafif bir peeling uygulamasının iyi olacağını, bunun kremin daha kolay emilmesini sağlayacağını belirtiyor. Sonrasında cildiniz taze ve dinlenmiş görünümüyle dikkat çekiyor.

Yazının Devamını Oku

Olgun ciltlerin bakım ritüelleri

17 Kasım 2012
Yıllar geçtikçe cildin bakım ritüelleri ve beslenme kuralları da değişiyor. İşte uzmanlardan olgun ciltlere özel bakım sırları...

Biliyor musunuz? Ciltteki kırışıklıkların yüzde 80’i UV ışınları kaynaklı! Bu yüzden güneşe asla korumasız çıkmayın. Kırışıklıkların diğer iki önemli sebebi olan sigara ve alkolden de uzak durun.
Ayrıca uykunun hem vücudun dinlenmesini sağladığını hem de cildin kendini iyileştirme gücünü artırdığını aklınızdan çıkarmayın, uyku düzeninize dikkat edin.
Sebze ve meyve ise vücudun serbest radikallerle savaşmak için ihtiyacı olan antioksidan açısından zengin, dolayısıyla cilde dost... Örneğin domates, içeriğindeki likopen sayesinde serbest radikallerin en büyük düşmanı olan sebzelerden biri.
Kırışıklık savaşçısı diğer besinse yağlı balık. Ringa ve uskumru gibi balıklar, cilt tabakasını koruyucu A vitamini açısından oldukça zengin...
Spor yapmak da sadece stres oluşumunu engellemekle kalmıyor, aynı zamanda vücudun mutluluk hormonu üretmesine yardımcı oluyor.
Özellikle menopoz döneminde yapılan pilates ve yoga, kadınların rahatlamasını sağlıyor. Bu rahatlık emin olun cildinize de yansıyor.

Doğru cilt bakımının ipuçları

- Bakım öncesi cildin temizlenmesi önemli... Aksi halde gözenekler kapalı olduğundan kremlerin cildin alt katmanlarına nüfuz etmesi mümkün olmayacaktır.

Yazının Devamını Oku

Güzellik ilkesi doğallık

10 Kasım 2012
Seninle dergisinin Kasım sayısına konuşan Zeynep Beşerler, ışıltılı cildinin, gür saçlarının ve bakımlı dudaklarının sırrını okurlarla paylaştı.

Güzellik ve bakım ritüelleri

- Makyajını her gece mutlaka temizliyor.
- İki haftada bir peeling yapıyor.
- Nemlendiriciyi ihmal etmiyor. Kısaca her kadının mutlaka yapması gereken üç önemli kuralı uyguluyor: Temizleme, tonik sürme, nemlendirme...
- Masaj yaptırmayı çok seviyor.
- Cildinin ışıltılı görünümü için argan yağı kullanıyor.

Makyaj çantasındaki ürünler

- Yüzünü renklendirmek için allık ve ruj

Yazının Devamını Oku