Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Körfez’deki saldırının şifreleri

- SUUDİ Arabistan’ın petrol tesislerine düzenlenen drone saldırısı birçok açıdan tarihe geçecek önemli bir olay olarak öne çıkıyor. Ve saldırının hem siyasi, hem askeri, hem de savaş teknolojileri açısından birçok izdüşümü olacağı anlaşılıyor.

Haberin Devamı

- Saldırının en dikkat çeken unsurlarından biri zamanlaması. Eylemin düzenlendiği geçen cumartesi öncesindeki uluslararası medyanın tartıştığı en önemli konulardan biri ABD Başkanı Donald Trump’ın haftaya New York’ta yapılacak BM Genel Kurulu Açılışı çerçevesinde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşüp görüşmeyeceğiydi. Tahran bunu reddetse de Trump, olumlu sinyaller geldiğini ima ediyordu.

YENİ TEHDİT İHA’LAR

- İŞTE tam bu mevzu konuşulurken İran’ın Ortadoğu’daki en büyük rakibi Suudi Arabistan’ın iki büyük rafinerisi saldırıya uğradı. Saldırıyı çok geçmeden Yemen’de savaşan İran destekli Husiler üstlenirken ABD’li yetkililer sorumlu olarak İran’ı işaret ediyordu.

- Suudi Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Türki el-Maliki’ye göre tesislerden biri 18 adet drone ile vuruldu, diğer tesise ise dört adet seyir füzesi atıldı. Suudi Arabistan, saldırıda kullanılan drone ve füzelerin İran yapımı olduğunu, ayrıca bunların Yemen değil, Irak ve İran yönünden geldiğini belirtti.

Haberin Devamı

- Dünyanın orduya en çok yatırım yapan üçüncü ülkesi olan Suudi Arabistan, Amerikan yapımı Patriot füze savunma sistemleri olmasına rağmen saldırıları bertaraf edemedi. Aslında eylem, stratejik mekanların giderek çeşitlenen insansız hava araçlarıyla (İHA) yapılabilecek saldırılara ne kadar açık olduğunu ortaya koyması açısından da dikkat çekti.

- Saldırının ilk etkisi petrol fiyatlarındaki dalgalanma oldu. Suudi Arabistan, 2-3 üç hafta içinde tesislerini onarıp tam kapasite petrol üretimine devam edeceğini, bu arada açığı depolardaki petrolle kapatacağını söylese de belirsizlik piyasaları tedirgin ediyor. Ve bu tedirginliği bireysel petrol tüketicileri bile hissediyor.

İRAN MI YAPTI

- KRİTİK soru tabii ki, saldırıyı kimin yaptığı. İran’dan cesaret bulan Husiler mi? İran’ın içinde ABD ile yakınlaşmaya karşı çıkan bir kanat mı? Ya da eylemi Tahran’ın üzerine yıkan başka aktörler mi var? Her halükarda hali hazırda olağan şüpheli olarak İran’ın öne çıktığı bir gerçek. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Tahran’a yönelik olası misillemeler gündeme gelecektir.

Haberin Devamı

- Ruhani ile masaya oturmaya niyetlendiği bir dönemde Suudi Arabistan’ın hedef alınması ABD Başkanı Trump’ı iki arada yakalamışa benziyor. Çünkü Trump bir yandan Ortadoğu’da yeni bir savaş istemediğini söylerken, öte yandan ‘savaşa hiç olmadığımız kadar hazırlıklıyız’ mesajı veriyor. 2020 başkanlık seçimleri Trump için kritik önemde. Bu nedenle hem kendi partisindeki şahinleri tatmin edecek, hem de piyasaları da çok rahatsız etmeyecek bir formül arayışında olacaktır.

MİSİLLEME OLACAK MI

- ABD basınında İran’daki bazı hedeflere seyir füzesi saldırısından siber misillemeye kadar birçok seçeneğin ele alındığına dair haberler söz konusu. Körfez’de İran ile Suudi ekseni arasında Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de yaşanan vekalet savaşı giderek iki ülkeyi doğrudan karşı karşıya getirirken bölgede savaş riski de yükseliyor.

Haberin Devamı

- Nitekim İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif dün ülkesine bir saldırı olması halinde ‘topyekûn savaş’la tehdit ediyordu. ABD’nin İran ile daha iyi bir anlaşma için 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesi, yaptırımları arttırması belli ki, Tahran’ın üzerinde aşırı bir baskı oluşturuyor. Körfez’deki stres ortamı da bölgeyi ucu belirsiz sınamalarla karşı karşıya bırakıyor.

Yazarın Tüm Yazıları