Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

AB ile zor gündem

Şüphesiz haftanın en dikkat çekici gelişmelerinden biri Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde Libya’ya yönelik silah ambargosunu denetleyen İrini Harekâtı’na bağlı Alman askerlerin, Türkiye bandralı gemiye Akdeniz’de uluslararası sularda izinsiz baskın düzenlemesi oldu.

Haberin Devamı

YUNAN OYUNU MU

OPERASYON, tam da Türkiye’nin 10-11 Aralık tarihli AB liderleri zirvesi öncesinde Brüksel’e olumlu sinyaller vermeye çalıştığı bir döneme denk geldi.

Baskın zaten gergin olan Türkiye-AB ilişkilerini daha da gerdi. Üstelik operasyon emrinin İrini Harekâtı’nın deniz unsurlarının başındaki Yunan komutan tarafından verilmesi, gemiye inen askerlerin Alman olması da ayrıca dikkat çekti.

Yunanistan malûm Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’deki sismik faaliyetlerinden ötürü AB’ye Türkiye’ye yönelik yaptırımların arttırılması için yoğun baskı yapıyor, Almanya ise Türkiye ile sorunların diplomasi yoluyla çözümlenmesine öncelik veriyordu.

Roseline A isimli gemiye düzenlenen baskında Almanya’nın da yer alması ‘Berlin bir tavır değişikliğine mi gidiyor’ sorusunu gündeme getirdi.

Haberin Devamı

ÇATIŞAN ÇIKARLAR

EKİM ayında yapılan AB zirvesinde Doğu Akdeniz meselesinin aralık ayındaki zirvede ele alınacağı belirtilerek pozitif gündem için süre tanınmıştı.

Türkiye’den tek taraflı eylemlerden uzak durması istenirken Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, mülteciler konusunda işbirliği, yüksek seviyeli diyalog gibi alanlarda adım atılacağına dair sinyaller verilmişti.

AB’nin beklentisi Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini durdurması, demokratikleşme ve insan hakları konusunda adımların atılması. AB ile stratejik ortaklığının sürmesinden yana olan Türkiye ise haklı olarak Doğu Akdeniz’deki taleplerinin de görmezden gelinmemesini istiyor.

Oruç Reis’in bölgedeki faaliyetlerini 29 Kasım’a kadar uzatmasının nedeni de bu.

AÇILMAYAN BAŞLIKLAR

ÖTE yandan AB, Türkiye’den demokratikleşme ve insan hakları konusunda açılımlar beklerken “Yargı ve Temel Haklar” ile “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” gibi fasılları da müzakereye açmıyor.

Oysa, Ankara’yı üyelik perspektifinde tutmak ve reformlara teşvik etmek açısından bunların açılabilir olması önem taşıyor. Ancak çeşitli sebeplerden, Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin blokajları nedeniyle müzakereler fiilen durmuş durumda.

Hatta bazı popülist ve aşırı sağcı siyasetçiler müzakere sürecinin tamamen sonlandırılmasını bile gündeme getiriyor.

Haberin Devamı

Türkiye, önemli bir NATO müttefiki olduğu gibi, tarihi ve kültürel olarak Avrupa’nın en önemli ortaklarından biri. Bu nedenle yaptırım tehdidi yerine ABD’nin uluslararası ilişkileri yeni bir format atmaya hazırlandığı bu dönemde AB ile Türkiye arasında işbirliği aranması daha faydalı olacaktır.

AB HOŞNUTSUZ

ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini sürdürmesi nedeniyle zirvede yaptırımların masada olacağını söyledi. Şimdiye kadar hep müzakereleri teşvik eden AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Türkiye ile bir dönüm noktasındayız” dedi.

AB, Türkiye ile Fransa arasında yaşanan gerilimden, KKTC’nin kapalı Maraş’ı ziyarete açmasından ve Kıbrıs’ta iki devletli çözümden yana açıklamalar yapmasından da rahatsız.

Haberin Devamı

Sonuç itibariyle Brüksel-Ankara hattında kritik zirve öncesinde zor bir gündem söz konusu. Ancak karşılıklı iyi niyet adımlarıyla tansiyonun düşürülmesi, müzakerelere öncelik verilmesi çıkış yolunun bulunması adına bir fırsat olabilir.

Bu nedenle zirveye iki hafta kalmışken, iki tarafın da gerilime değil, atmosferi değiştirecek pozitif adımlara ihtiyacı var.

Yazarın Tüm Yazıları