Üçlü mutabakatı aşan provokasyon

Danimarkalı Rasmus Paludan isimli bir sapığın İsveç devlet yetkililerinin izni ve gözetiminde Stokckholm’de Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakarak giriştiği provokasyon sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözleriyle İsveç’in NATO üyeliği hakkında son noktayı koydu:

Haberin Devamı

‘Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya başvuru konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız, ondan sonra bizden NATO’ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey.

Türkiye haklı tepkisini gösterdi ve böylece isveç devleti destekli provokatör amacına ulaşmış oldu. Bunun sorumlusu tek başına provokatör Paludan değil, aynı zamanda İsveç makamlarıdır.

BU SORUYA CEVAP BULUN

Açıkça nefret suçu olan provokasyonu, “ifade özgürlüğü” diye savunan İsveç yetkilileri başta herkesin şu basit soruya cevap bulması gerekiyor: “Sicili benzer suçlarla hatta küçük yaşta çocuklara yönelik suçlarla dolu Danimarkalı olan bir ırkçı faşist provokatör neden NATO üyeliği için Türkiye ile mutakabat metni imzalayan İsveç’te ve Türkiye Büyükelçiliği’nin önünde bu eylemi yaptı, İsveç yetkilileri buna neden izin verdi?”

Haberin Devamı

HOLLANDA’DA ALÇAK SALDIRI

İsveç’teki provokasyondan sonra Hollanda’da ırkçı birinin Kuran-ı Kerim’ı yırtması Avrupalıların ruhundaki; özel olarak Türklere genelde de Müslümanlara olan nefretini ve düşmanlığı simgeliyor.

ABD DE ‘PROVOKASYON’ DEDİ

Ancak İsveç’te yaşanan provokasyon bunun üstünde bir anlam taşıyor. Nitekim, alçakça eylemi “ifade özgürlüğü” diye savunan Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price da bu eylemi şu sözlerle provokasyon olarak yorumladı:

“Anladığım kadarıyla bu olay özel bir provokatörün, iki yakın ortağımız Türkiye ile İsveç arasına kasten mesafe koymaya çalışan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımıyla ilgili süren tartışmayı kasten etkilemeye çalışan bir kişinin işi.”

SİNSİCE PLANLANMIŞ

Kuran-ı Kerim’i Türkiye Büyükelçiliği’nin önünde yakma eylemi, geçen yıl haziran ayında İspanyanın başkenti Madridde NATO Zirvesi’nde Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında üçlü mutabakatı aşan çok sinsice ve ince düşünülmüş bir provokasyon.

Mutabakat metninde, müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek sözünü şu ifadelerle vermişlerdi:

Haberin Devamı

Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç’e tam destek verir. Finlandiya ve İsveç terörizmi tüm biçim ve tezahürleriyle en kuvvetli şekilde reddeder ve kınar. Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar...”

HER ŞEYE RAĞMEN ATILAN ADIMLAR

Türkiye “açık kapı politikası” gereği İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda müzakerelerin başlamasına onay verdi. Ancak, mutabakatın imzalanmasından bu yana, terör örgütü PKK/YPG’liler birçok provokasyona girişti. Terör örgütünün sembolleri ve paçavralarıyla Stockholm’de gösteriler yaptılar. PKK elebaşının resmini belediye binasına yansıttılar. Bu arada iki ülke Anayasa ve yasalarda değişikliklere gittiler. İsveç’te yeni hükümet, Türkiye’nin iadesini istediği bir PKK’lıyı teslim ederken, FETÖ mensubu Bülent Keneş’in iadesi ise mahkeme kararıyla durduruldu. Yine de Türkiye ile İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki görüşmeler kesilmedi.

Haberin Devamı

Ülkeler arasındaki Daimi Komite çalışmaya devam etti. Kasım ayında İsveç Başkanı Kristersson, aralık ayında da İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ise 22 Aralık 2022’de Türkiye’yi ziyaret ederek, sorunlara rağmen mutabakata bağlılıklarını teyit ettiler.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ziyaretleri sonrası ocak ayında içinde İsveç ve Finlandiya Parlamento Başkanları Türkiye’ye gelecekti.

Ama bu kez PKK/YPG terör örgütü destekçileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türkiye’yi hedef alan eylemler yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuklasını ters asıp hakaretlerde bulundular. Tüm bunlar İsveç makamlarının izni ve gözetiminde gerçekleşti. Şentop, İsveç ve Finlandiya Parlamento Başkanları’nın ziyaretini iptal etti. Türkiye sert tepki gösterince, NATO üyeliği için uğraşan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin başkent Stockholm’de belediye binası önündeki provokasyonu için “Bu olay İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için bir sabotajdır” değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

İSVEÇ’TE NATO ÜYELİĞİNİ İSTEMEYENLER

Terör örgütü yandaşları gibi İsveç içeresinde siyasetçiler ve medyada NATO üyeliğine karşı olan İsveç’te savcılık PKK/YPG’li terörist destekçilerinin Türkiye’ye hedef alan provokatif eylemine karşı soruşturma açacağına olayın üzerini örttü.

Olayın üzerinden birkaç gün geçmeden Danimarkalı ve aynı zamanda İsveç vatandaşı olan Rasmus Paludan isimli sapık Kuran-ı Kerim’i Türkiye Büyükelçiliği önünde yaktı. Bu da İsveçli resmi makamların izni ve eylem sonrası İsveçli siyasetçilerin “ifade özgürlüğü” diyerek verdiği destekle gerçekleşti.

Gelinen noktada, Türkiye İsveç’in NATO üyeliğine izin vermeyeceğini gösterdi. Finlandiya ise ortada. Beklentileri seçim sonrasına. Ama bu şartlarda o da çok zor görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları