PKK elebaşı Öcalan, Siyonist İsrail uşağı SDG/PYD-YPG terör örgütüne neden çağrı yapmıyor

“TERÖRSÜZ Türkiye” girişiminin soykırımcı Siyonist İsrail’in ve ABD’nin paralı uşağı PKK’nın Suriye kolu SDG/PYD-YPG terör örgütüne takılacağı belliydi.

Haberin Devamı

Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıya rağmen PKK’nın kendini fesih kararına uyarak ne kendini tasfiye ediyor ne de silah bırakıyor. Arkasındaki ABD ve İsrail gücüne güvenerek 10 Mart’ta Suriye yönetimiyle yapılan entegrasyona dayalı mutabakata da uymuyor.

Bu nedenle 18 Temmuz 2025 günü, bu köşede “PKK elebaşı Öcalan, ‘İsrail’in kontrolünde’ dediği PKK/PYD için neden çağrı yapmıyor?” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Çünkü sadece SDG/PYD-
YPG terör örgütü için değil, “Terörsüz Türkiye” çalışmasından umutlu olan herkes için son şans Öcalan’ın çağrısı olabilirdi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yaptığımız ve bu köşede 8 Ekim günü yayımlanan söyleşinin başlığı da aynı uyarıyı taşıyordu: “Öcalan, bir kez de PKK’nın Suriye ve Avrupa yapılanmasına çağrı yapmalı...”

Haberin Devamı

PKK elebaşı Öcalan, Siyonist İsrail uşağı SDG/PYD-YPG terör örgütüne neden çağrı yapmıyor

BAHÇELİ’NİN 8 EKİM ÇAĞRISI

1 Ekim 2023 günü DEM Partililerin elini sıkarak süreci başlatan Devlet Bahçeli, olumlu gelişmeler yanında tıkanıklığın ve onu giderecek çözümün de nerede olduğunu görüyordu. Bahçeli’nin 8 Ekim’de bu köşede yayınlanan ve bugünlerde yaşanan gelişmeler ışık tutan sözlerini bir kez daha hatırlatayım: “PKK örgütü kongresini toplayıp Öcalan’ın çağrısı üzerine fesih kararı almışken, hatta Süleymaniye’de silah yakma gösterisi yapmışken, Suriye’deki kolunun İsrail ve ABD’yi arkasına alıp Türkiye için bir güvenlik sorunu halinde kalmasına izin veremeyiz. Elbette Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı PKK’nın tüm unsurlarını ve gruplarını kapsıyor. Öcalan da bundan geri adım atmış değil ve hâlâ aynı noktada. Buna rağmen çağrının YPG’yi kapsamadığı, hatta Türkiye’nin Suriye’deki yapılanmasına göz yummasını bekleyenler var. Bu mümkün değil. PKK’nın kurucusu ve fesih kararı alan ve bunu örgütüne yaptıran tek inisiyatif sahibi kişi olarak Öcalan’ın yeni bir açıklamayla 27 Şubat çağrısının örgütün Suriye’deki kolu ve Avrupa’daki yapılanmasını da kapsadığını hatırlatması, bu çağrının yerine getirilmesi bu konudaki tartışmayı da bitirecektir.”

Haberin Devamı

ÖCALAN 6 KEZ OYALADI

Ama olmadı, PKK elebaşı Öcalan 1993, 1995, 1998, 2006, 2009, 2013 yıllarında 6 kez ilan edip her seferinde “siyasal alan faaliyetlerini” genişlettiği ateşkes dönemlerinde olduğu gibi bu kez de oyalama taktiğine girişti. Bu kez de “SDG/ terör örgütüne zaman kazandırmaya mı çalışıyor?” sorusu akla geldi.

Öcalan açık bir şekilde 27 Şubat tarihli çağrısının Suriye’deki SDG/PYD-
YPG’yi de kapsadığını açıkça ilan etmedi, etmiyor. Çünkü, PKK’nın Batılı ülkeler tarafından da terör örgütü olarak tanındığını ama SDG/PYD-YPG’nin terör örgütü olarak görülmediğini biliyor. Dolayısıyla kurduğu terör örgütünün PKK adıyla değil, arkasında ABD ve İsrail’in olduğu SDG adıyla varlığını sürdüreceğini düşünüyor olmalı. Nitekim, SDG terör örgütü, önceki gün ABD Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve CENTCOM Komutanı Cooper ile görüşme yapan SDG’li terörist Mazlum Abdi’ye bağlı teröristler, Halep’in çevresindeki yönetimin güvenlik güçlerine saldırı düzenledi. Belli ki İsrail ve ABD Suriye’de düğmeye bastı. Tüm bu gelişmeler elbette en yakından Türkiye’yi, en önemlisi “Terörsüz Türkiye” çalışmalarını ilgilendiriyor.

Haberin Devamı

PKK elebaşı Öcalan, Siyonist İsrail uşağı SDG/PYD-YPG terör örgütüne neden çağrı yapmıyor

BAHÇELİ’NİN SON ÇAĞRISI

Nitekim, MHP Lideri Devlet Bahçeli, 8 Eylül günü Hürriyet gazetesi üzerinden yaptığı çağrıyı dün de MHP Grup Toplantısı’nda bir kez daha şöyle tekrarladı: “Eğmeden, bükmeden söylemeliyim ki PKK’nın kurucu önderliği elini taşın altına koymuştur. 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın hitamında PKK, 12 Mayıs’ta silah bırakmış ve örgütsel varlığını lağvetmiştir. 11 Temmuz’da bir grup PKK’lı silahlarını yakmıştır. Ne var ki Suriye’nin kuzey doğusunda tesir alanı bulunan SDG/YPG henüz silah bırakmamış, 27 Şubat İmralı çağrısına riayet etmemiştir.

Halbuki İmralı’nın çağrısı, PKK’nın yanı sıra bölücü terörün tüm bileşenlerini kapsamaktadır. En azından bizim anladığımız böyledir, yorumumuz bu doğrultudadır. Beklentim şudur: PKK’nın kurucu önderliği SDG/YPG’ye direkt aynı mahiyet ve muhtevada bir çağrıda bulunarak, Şam yönetimiyle imzalanan 10 Mart tarihli mutabakata uyulmasını istemelidir.”

Haberin Devamı

Devlet Bahçeli bu çağrının yapılması için teklifini de sundu: “Gerekirse Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır”.

Çünkü İmralı’ya görüşmeye giden DEM Partililer ve avukatların açıklaması içerisinde PKK’nın Suriye kolu hakkında bir ayrıntı yer almıyor. Ya hiç gündeme gelmiyor -ki mümkün değil- ya da gündeme geldiği halde açıklamada yer almıyor.

Eğer gündeme geliyorsa; Öcalan 27 Şubat çağrısının muhataplarından SDG/PYD-YPG’yi silah bırakmamasını görmezden geliyor olabilir. Bu da Öcalan’ın SDG terör örgütüne zaman kazandırırken, ikili oynadığını gösterir. Elbette bu kimseyi şaşırtmaz...

Yazarın Tüm Yazıları