MİT ‘kamikaze mütalaa’ savcısının FETÖ bağlantısını buldu

FETÖ’nün Çiğli sorumlularından olan, FETÖ’ye bağlı birçok dernekte yöneticilik ve üyelik yapan, FETÖ elebaşı Gülen’in talimatıyla 2014 yılında Bank Asya’daki hesabına para yatıran ve örgütün kripto haberleşme sistemi olan Bylock kullanıcısı Ahmet Yenisarı isimli kişinin tahliyesi öncesi savcılığın verdiği skandal mütalaayı hatırlayacaksınız.

Haberin Devamı

10 Haziran tarihinde konuyu “FETÖ yargılamaları için ‘Engizisyon’ benzetmeli kamikaze mütalaa” başlığıyla aktarmıştım.

Konuyla ilgili önemli tespitler ve gelişmeler oldu. Önce konuyu hatırlatayım;

12 Ocak 2022 günü gözaltına alınıp tutuklanan FETÖ üyesi Ahmet Yenisarı hakkında 31 Ocak 2022 tarihinde “FETÖ Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmak” suçundan iddianame düzenlendi.

Yenisarı, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek 5 Nisan 2022 tarihindeki duruşmayı beklerken avukatı bir üst mahkeme olan İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebinde bulundu. İşte bu aşamada Ağır Ceza Mahkeme Savcısı İ.L., 14 Mart 2022 tarihinde tahliye edilmesi yönünde Kuran’ı Kerim’deki bazı ayetleri de alet ederek özetle şu skandal mütalaayı yazdı:

MÜTALAADA ENGİZİSYON BENZETMESİ

Haberin Devamı

“Ceza sorumluluğunun şahsiliği beşeri ve evrensel en temel ilkesi olduğu gibi uygulanmadığı yerlerde; kanun vardır ancak hukuk yoktur. Engizisyon mahkemeleri güya kanunla işliyordu. Fakat devlete isyan eden veya muhalif grubun sadece isyan edenleri değil tüm taraftarları, akrabaları, çoluk ve çocuklarını hatta mezardan ölüleri çıkartıp cezalandırdığı için tarihe vahşet ve ilkellik olarak geçmiştir.

Bu, faraza GSY Kulüp Yönetimi İstanbul’da bir örgüt kurup isyana kalkıştı diye, İzmir’de maçlara gitmiş veya kombine bilet almış kişileri kadın, çoluk çocuk demeden örgüt üyesi diye sorumlu tutmaya benzer.”

KARDEŞİNDEN GARİP SAVUNMA

Konuyu yazmamdan sonra kardeşi olduğunu bildiren Ö.L. e-posta üzerinden bana ulaştı, ağabeyini ve yazdığı mütalaayı savundu.

Bir de “Madem İ.L. tahliye istedi, mahkeme neden serbest bıraktı?” diye sormuş. Bilmediği ya da gizlediği gerçek şu; İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Savcı İ.L.’nin bu mütalaasına rağmen tahliye talebini reddetti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı İ.L.’yi bu görevden alarak genel soruşturma savcılığında görevlendirdi.

FETÖ’cü Ahmet Yenisarı’nın serbest bırakılması ise Savcı İ.L.’nin mütalaasıyla değil, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 Nisan 2022’deki duruşmada mahkeme kararıyla gerçekleşti.

Haberin Devamı

MAHREM İMAMLARLA TELEFON İRTİBATI

SADECE ağabeyine değil, FETÖ’cü sanığı da savunmaya kalkarak bana şu soruları yönetmiş: “Gerçekten suçsuz birine ceza verilmesi sizi vicdanen rahatsız etmez mi? Şimdi mütalaayı bu kişinin gerçekten suçsuz olduğu şekilde değerlendirmiş olması hiç aklınıza gelmedi mi?”

Kimin suçlu olup olmadığına mahkemeler ve ilgili kurullar karar verecek. Benim işim gelişmeleri aktarmakla sınırlı. Şimdi sıra o gelişmeleri aktarmakta...

Konuyu köşemde yazdıktan sonra, özellikle darbeye karışan FETÖ mensupları dışında örgütün sivil yapılanmasına dair tüm suçları aklamaya yönelik mütalaayı yazan Savcı İ.L. hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu inceleme başlattı.

Haberin Devamı

ADALET BAKANI DOĞRULADI

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı durumu HSK’ya bildirdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da TVNET’te gerçekleştirdiğimiz söyleşide konunun HSK’ya bildirildiğini doğruladı.

Bu süreçte, konu Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından da araştırıldı. MİT’in tespitlerine göre, Savcı İ.L. 2007’ye kadar yine savcılık görevinde bulunmuş bir isim. 2007’de istifa ederek Manisa’da 10 yıl boyunca avukatlık yapmış. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yargıda FETÖ’cülerin ihraç edilmesiyle doğan boşluğu doldurmak için 2017 yılında avukatlıktan tekrar savcılığa geri dönmüş.

MİT’İN TESPİTLERİ PAYLAŞILDI

MİT’in tespitlerine göre, Savcı İ.L. adına kayıtlı 10 telefon hattı bulundu. İ.L.nin, bunlardan üçü ile 2014-2015-2016 yıllarında FETÖ’nün mahrem imamlarıyla irtibatı tespit edildi. MİT’in bu tespitleri İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve HSK’ya da bildirildi.

Haberin Devamı

Sadece bu değil, yargıda, Yargıtay’ın FETÖ konusunda verdiği içtihatların tersine birçok karar çıkıyor. FETÖ ile mücadelede en büyük görev yargıya düşüyor. Yargı yalnız FETÖ ile değil, başka kimliklere bürünmüş kendi içindeki FETÖ iltisaklı kişilerle de mücadele etmeli. Yoksa kazanan FETÖ olur.

Yazarın Tüm Yazıları