Paylaş
Gazze’deki işgali sürekli hale getirmeyi amaçlayan sözde planı sadece Filistinlilere Gazzelilere, Hamas’a değil tüm dünyaya “barış” adı altında dayatmaya çalışıyorlar.
Soykırımın, işgalin, katliamın bir tarafında olan İsrail ve ABD’nin masa başında hazırladığı sözde barış planından ne Gazzelilerin ne de temsilcisi Hamas’ın haberi yok. Gazze’yi askeri olarak ele geçiremeyen İsrail bu amacın sözde barış planı ile ulaşmaya çalışıyor.
TEHDİTLE SÖZDE BARIŞ
En başta Trump ve Netanyahu, arkasına sakladıkları kirli amaçlarını gizlemek için adına barış dedikleri planının kabul edilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Nitekim Netanyahu daha açıklama kimseyle müzakere etmeden tek taraflı olarak hazırladıkları planı Hamas’ın kabul etmemesi durumunda ne yapacağını şöyle açıkladı; “Sayın Başkan eğer Hamas sizin planınızı reddederse veya sözde kabul ederse ve ardından buna karşı bir şey yaparsa, İsrail işi kendi başına bitirecektir. Kolay yoldan ya da zor yoldan ama mutlaka yapılacaktır.”
Yani soykırım, işgal ve en sonunda ilhaka devam edecek.
Nitekim suç ortağı Trump da hep olduğu gibi bu konuda da Netanyahu’ya soykırım, işgal ve ilhak konusunda şu cümlelerle desteğini açıkladı: “Hamas anlaşmayı reddederse ki bu her zaman mümkün, bildiğin gibi Bibi, yapman gerekeni yapman için sana tam destek vereceğiz”.
Kabul edilmesi halinde 72 saat içinde rehinelerin ve İsrail tarafından hapsedilmiş binlerce insanın karşılıklı iadesini, insani yardıma izin verilmesini, altyapının, hastanelerin ve fırınların onarımını, enkaz kaldırma ve yolların açılması için gerekli ekipmanların girişini öngören planın temeli Gazze’nin Hamas’tan arındırılması, yönetiminin ABD ve İngilizlere devredilmesi, ABD öncülüğünde bir güvenlik gücünün oluşturulması ve Gazze’nin Körfez ülkelerinin parasıyla inşa edilmesine dayanıyor.
PLANIN MADDELERİ
20 maddelik plana göre:
* Gazze’yi geçici olarak apolitik, teknokrat bir Filistinli komite yönetecek.
Bu yönetime, ‘Barış Kurulu’ adında yeni uluslararası bir geçiş kurulu nezaret edecek. Bu kurulun başkanı Donald J. Trump olacak, üyeleri arasında diğer devlet başkanlarıyla eski Britanya Başbakanı Tony Blair bulunacak. Kurul, Gazze’nin yeniden inşası için çerçeveyi ve finansmanı sağlayacak. Filistin yönetimi gerekli reform programını tamamlayıp güvenli şekilde Gazze’nin kontrolünü alana kadar görev yapacak.
* Hiç kimse Gazze’yi terk etmeye zorlanmayacak. Gitmek isteyenler serbestçe ayrılabilecek ve geri dönebilecek.
* Tüm rehineler iade edildikten sonra, barışçıl biçimde birlikte yaşamayı kabul eden ve silahlarını teslim eden Hamas üyeleri affedilecek. Gazze’den ayrılmak isteyen Hamas mensuplarına kabul eden ülkelere güvenli geçiş sağlanacak.
* Hamas ve diğer gruplar, Gazze yönetiminde hiçbir şekilde yer almayacak. Tüm askeri, terör ve saldırı altyapıları (tüneller, silah üretim tesisleri) yok edilecek ve yeniden kurulmayacak. Gazze’nin silahsızlandırılması, bağımsız gözlemcilerin gözetiminde yürütülecek. Silahların kalıcı olarak kullanım dışına çıkarılması uluslararası fonlarla desteklenen bir ‘silah bırakma ve yeniden entegrasyon’ programıyla sağlanacaktır. Yeni Gazze, barışçıl bir şekilde komşularıyla birlikte yaşamaya ve güçlü bir ekonomi kurmaya adanacaktır.
* Bölgesel ortaklar, Hamas ve diğer grupların taahhütlerine uymasını ve Yeni Gazze’nin ne komşularına ne de kendi halkına tehdit oluşturmamasını garanti edecek.
* ABD, Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte Gazze’ye konuşlandırılacak geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (International Stabilization Force – ISF) kuracak. ISF, Gazze’de Filistin polis güçlerini eğitecek ve destekleyecek. Bu konuda tecrübeli Ürdün ve Mısır’la istişare edecek. Bu güç, uzun vadeli iç güvenlik çözümü olacak. ISF, İsrail ve Mısır’la birlikte sınır güvenliğini sağlayacak, mühimmat girişini engelleyecek ve Gazze’nin yeniden inşası için güvenli mal akışını kolaylaştıracak.
* İsrail, Gazze’yi işgal etmeyecek veya ilhak etmeyecek. ISF güvenliği sağladıkça, İsrail Ordusu (IDF), ISF, garantörler ve ABD’yle kararlaştırılacak standartlar ve takvimlere göre Gazze’den kademeli olarak çekilecek. IDF, işgal ettiği bölgeleri aşamalı olarak ISF’ye devredecek, yalnızca güvenlik hattı Gazze’nin tamamen güvenli olduğu teyit edilene kadar korunacak.
* Hamas bu öneriyi geciktirir veya reddederse, yukarıdaki süreç (yardım operasyonları dahil) IDF’nin ISF’ye devrettiği terörden arındırılmış bölgelerde uygulanmaya devam edecek.
* Gazze’nin yeniden inşası sürerken ve Filistin yönetimi reform programını tam olarak yerine getirdiğinde, nihayet Filistin halkının özlem duyduğu kendi kaderini tayin ve devlet kurma yolunda güvenilir bir süreç doğabilecek.
SÖMÜRGE VALİSİ BLAIR
Hamas temsilcilerinin içeriğini medyadan öğrendikleri bu planla Gazze tamamen ABD öncülüğünde İngiliz ve elbette büyük ölçüde İsrail’in kontrolüne verilmiş olacak.
En gülünç yani ise eski İngiltere Başbakanı Tony Blair gibi Irak işgalinin suç ortaklarından birisinin Gazze’nin yönetiminde bir İngiliz geleneği olan “sömürge valisi” şeklinde söz sahibi olması. 1917’de Yahudilere Filistin topraklarında devlet sözü verip Ortadoğu’daki bugünkü kaosu yaratan İngilizler arasında Blair kadar itibarsız başka bir isim olamazdı herhalde.
Anlaşmaya eklenen bir harita ile işgalci İsrail güçleri üç aşamada Gazze’nin içinden çekilecek. Ancak dördüncü aşamada Gazze’nin tüm sınırı güvenlik koridoru biçimde sonsuza kadar İsrail’in kontrolünde olacak.
NETANYAHU’DAN İTİRAF
Nitekim, Netanyahu plandan duyduğu mutluluğu sosyal medya hesabından paylaşırken, İsrail askeri gücünün Gazze’den hiçbir zaman çıkmayacağını şöyle itiraf etmiş: “Bu tarihi bir ziyaret. Hamas bizi tecrit etmek yerine, biz masayı çevirdik ve Hamas’ı tecrit ettik. Şimdi Arap ve Müslüman dünyası da dahil olmak üzere tüm dünya, Başkan Trump ile birlikte belirlediğimiz şartları kabul etmesi için Hamas’a baskı yapıyor: İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Gazze Şeridi’nin büyük bölümünde kalırken hem yaşayan hem de ölen tüm rehinelerimizi serbest bırakmak, buna kim inanırdı ki?
Sonuçta, insanlar sürekli olarak İsrail Savunma Kuvvetleri’nin çekilmesi gerektiğini söylüyor... Olamaz, böyle bir şey olmayacak.
Filistin devleti kurulmasına razı olmadık ve bu anlaşmada da yazmıyor. Filistin devletine şiddetle karşı çıkacağız. Başkan Trump da bunu anladığını ve BM’de bunun terörizm için büyük bir ödül ve İsrail Devleti için bir tehdit olacağını söyledi. Elbette buna razı olmayacağız.”
Elbette plan konusunda Filistinlilerin, Gazzelilerin ve Hamas’ın ne diyeceği önemli çünkü can veren onlar. Ama planın barış değil, Gazze’yi ABD ve İngiliz eliyle süresiz İsrail işgaline bırakacağı çok açık.
Paylaş