Mavi mavi masmavi...

SALGIN illeti sürerken aylardır beklenen oldu, olağan yaşama bir adım atıldı. Önce memleket virüs belasına yakalananların sayısına göre belirlenen risk oranlarına göre dört renge bölündü. Mavi (düşük), sarı (orta), turuncu (yüksek) ve kırmızı (çok yüksek) olarak adlandırıldı. Elbette tüm illerde hedef mavi boncuğu takıp bir daha çıkarmamak. İlk aşamada kırmızılar turuncuya, turuncular sarıya, sarılar da maviye dönüşmeye çabalayacak. Ama dedim ya son hedef mavi.

Haberin Devamı



RENKLERE GÖRE İLLER
Bizim bölgede düşük riskli (mavi) tek il Uşak. Orta riskli (sarı) illerse Manisa, Aydın, Denizli. Yüksek riskli (turuncu) İzmir, Çanakkale, Muğla ve çok yüksek riskli (kırmızı) Balıkesir. Olağan yaşama ilk adımı bekleyenlerin başında yeme-içme sektörü geliyordu. Kısıtlamaların gevşetildiği yerlerde yeme-içme yerleri yüzde 50 kapasiteyle, 07.00-19.00 saatleri arasında, gelenlere HES kodu sorularak, ateş ölçülerek hizmet verecek. Mavi ve sarıda hafta sonları da bu yerler açık.
KURALLARA UYMALIYIZ
Elbette işletmecilerin de, bu yerlerin açılmasını dört gözle bekleyenlerin de çok dikkatli olması gerek. Özelikle 3M’ye (maske, mesafe, musluk) ve diğer kurallara özenle uymalı herkes. Bir yeme-içme yerinin sürekli müşterileri girişte HES kodu sorulduğunda, “Bize de mi HES” dememeli örneğin.
FATURASI AĞIR OLUR
Kurallara uymamanın, bu tür yerlere akın edip kalabalık yapmanın faturası ağır olur. Haziran ayı başında yaşananlar, virüsün bulaşı oranının artması halinde bu yerlerin yeniden kapanacağı, gevşemenin sıkı kısıtlamalarla sonuçlanabileceği asla unutulmamalı, herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
ÖĞLE MUHHABBETİ ARTAR
Haaa bu arada yeni bir akımın yaygınlaşması da kaçınılmaz. Yeme-içme yerleri saat 19.00’da kapanıyor. Bu da akşam buluşmalarına önemli engel demek. Bu nedenle, kapanış saatleri yeniden düzenlenene kadar, öğlen ve öğleden sonra muhabbetleri artacaktır. Her yerin mavi olmasını, işletmelere bol kazanç, çalışanların işlerini sürdürebilmelerini diliyorum. Herkese afiyet olsun! Unutmayalım bu işin şakası yok, söz konusu olan sağlık ve yaşam.

-----

Haberin Devamı

BİR GÜZEL ARMAĞAN
Sağlıkçıya ‘yudum
yudum’ teşekkür

BU salgın illeti başımıza çöktüğünden beri, yani bir yıldır, sağlıkçıların çabaları, fedakarlıkları ortada. Canlarını dişlerine takarak, hatta can vererek savaşıyorlar bu illetle. Onların çabalarını asla unutmamalı, tüm sağlık çalışanlarını yüreğimizde alkışlamalıyız.
Çanakkale Belediyesi de sağlıkçılara, “çam sakızı, çoban armağanı” ile teşekkür etmek, hep gönüllerde olduklarını anımsatmak istemiş. Sağlıkçılara seramik tas ve tarhana armağan eden Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’dan mesaj da var:
BİZDEN SİZE ŞİFA
“Kıymetli sağlık çalışanlarımız;
Sizler bizim için 1 yıldır tarihe geçen bir çaba içinde fedakarca çalıştınız ve çalışmaya da devam ediyorsunuz. Değerine paha biçilemez emeğinize annemizin tarhanası ve Çanakkalemizin seramiği ile şekillenen çorba kasemizle birlikte teşekkür ederek belki bir nebze de şifa bizden size gelsin istedik. Bizler de sizler için aylarca çalıştık. Kaselerimiz, Çanakkale Seramik Atölyemizin ustalarının, tarhanalar da Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin kadınlarının elinden çıktı. İçinizi ısıtacak her yudumda minnetimizi hatırlatmasını dileyerek, sevgi ve saygılarımı sunarım.”

-----

Haberin Devamı

BİR ÖZEL GÜN
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’nü kutluyorum

HER günün önemi ve anlamı vardır, 8 Mart’ın da. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür... “Yalnız bugün değil, her gün kadına şiddet sona ersin” değil, “Asla olmamalı, akıllara bile gelmemeli” diyorum. Unutmayalım kadınlık goncayla başlar, sevgiyle, saygıyla, aşkla güle dönüşür. Gülleri incitmeyelim. Tüm kadınlara kutlu olsun.

Yazarın Tüm Yazıları