Mustafa Erkan Sarı

Serviks (rahim ağzı) kanseri nedir, neden olur? Tedavi yöntemleri nelerdir?

29 Aralık 2020
Serviks kanseri, rahim ağzının yani rahimin vajinaya açılan boyun kısmının kötü huylu hastalığını ifade etmektedir. Dünya üzerinde her 2 dakikada birinin ölümüne neden olmaktadır. Dünya genelinde meme ve akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin 3. nedeni olmakla beraber 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser türüdür.

Rahim ağzı kanseri Türkiye’de en sık görülen 8. kanser türüdür. Yaş dağılımına baktığımızda 35-39 ve 60-64 yaşlarında görülme sıklığında artış olmaktadır. 

Rahim ağzı kanserinin iki ana tipi vardır; birinci ana tip genellikle serviksin dış yüzeyinde bulunan hücrelerden köken alan tipken, ikinci tip ise serviksin kanalında bulunan hücrelerden köken alır ki bu durum rutin tarama metodlarıyla teşhis edilebilmesini güçleştirir.

Rahim ağzı kanseri nedenleri

Human Papilloma Virüs (HPV) ile ortaya çıkan enfeksiyon rahim ağzı kanserinde majör etken olarak görünmektedir. Olguların neredeyse tamamında bu virüs tespit edilmiştir. Rahim ağzı kanseri, uzun süren, inatçı yüksek riskli HPV enfeksiyonu sonucu oluşmaktadır. Unutulmamalıdır ki; HPV enfeksiyonu kanama ve akıntı dahil herhangi bir şikayete neden olmaz. Ayrıca her HPV enfeksiyonu rahim ağzı kanserine ilerlemez. Rahim ağzı kanserine yol açabilen yaklaşık 15 HPV tipi ‘yüksek riskli HPV’ olarak tanımlanır. HPV tip 16 ve 18 pek çok yerde olduğu gibi Türkiye’de de rahim ağzı kanseriyle ilişkili en sık görülen iki yüksek risk HPV tipidir.

Bunun dışında sigara, erken yaşta cinsel ilişkiye başlamış olmak, multipl cinsel partner, yüksek riskli erkek partner, cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü, beslenme, ileri yaş, çok sayıda doğum, bağışıklık sisteminin baskılanması, ailede rahim ağzı kanseri öyküsü olması diğer önemli faktörlerdir.

Rahim ağzı kanserleri preinvaziv (kanser öncüsü) lezyonlar olarak tanımlanan “kanser öncesi hastalık döneminden” sonra ortaya çıkmaktadır. Her preinvaziv süreç kansere ilerlemez ve bu anormallikler bir şikayete neden olmazlar. En büyük riski bu preinvaziv lezyonlardan yüksek dereceli olanlar taşımaktadır. Bu kanser öncesi lezyonlar, servikal smear veya HPV testleri ile yapılan taramalarda tesadüfen saptanırlar. Servikal smear ve HPV testi ile serviks kanser görülme sıklığı önemli oranda azalmaktadır. Çünkü erken preinvaziv lezyonların tanısı konup kansere ilerlemeden gereken tedavi ve takipler yapılmaktadır.

Rahim ağzı kanserinde smear testinin önemi

Servikal smear testinde rahim ağzından alınan hücreler incelenir. Anormal smear sonuçları varlığında kolposkopi denilen özel bir yöntemle rahim ağzı büyütülerek ve özel kimyasal ajanlar sürülerek incelenir ve gerektiğinde biyopsi alınır. Çoğu rahim ağzı kanseri olgusuna bakıldığında hastaların daha önce hiç servikal smear aldırmadıkları görülmektedir. HPV testlerinde amaç herhangi bir yüksek risk HPV tipinin rahim ağzında olup olmadığını ortaya koymaktır. HPV testi pozitif olan kadınlarda kanser öncüsü lezyon olma olasılığı artar ve bu kadınlar olası bir kanser öncesi durumu ortaya koymak için kolposkopi ile değerlendirilir. Yani özet olarak, tarama yöntemlerinde (HPV testi, servikal smear) patoloji şüphesi ortaya çıktığında alınan dokuların (biyopsi) veya muayene esnasında serviksteki şüpheli görüntülerden alınan biyopsilerin incelenmesi kesin tanıyı koydurur. Düzenli servikal smear test ve/veya HPV testi yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanseri görülme olasılığı çok çok azalmaktadır.

Yazının Devamını Oku