Bitmedik son sözü biz söyleyeceğiz

Hollanda ile deplasmanda beraberlik kötü değil ama ayağımıza gelmiş olağanüstü önemi olan 2 puanı kaybetmek, maçı kaybetmek gibi oldu. Yine de bitmedik.

Haberin Devamı

TÖRE TOPLA HADDİNDEN ÇOK OYNUYOR

İkinci devre her şey istediğimiz gibi gitti. Ancak attığımız golün benzerini yedik. Bu sonuç ne anlama geliyor?

Ancak böyle bir gol yiyebilirdik ve onu yendik. Bir şarkı vardır “Ağla gözlerim ağla”... Öyle bir maç oldu.

Oysa oyun istediğimiz gibi gitti. Daha akıllı çıkışlar yapsak belki ikinciyi bulacağız. Töre, biraz haddinden fazla topla oynadı. Yakaladığı ataklarda arkadaşlarıyla oynayabileceği olanakları vardı.

İkinci devre ortaya koyduğumuz mücadeleye yazık oldu. Esasen Hollanda ile deplasmanda beraberlik kötü bir sonuç değil ama ayağımıza gelmiş bizim için olağanüstü önemi olan 2 puanı kaybetmek, maçı kaybetmek gibi oldu.

Roller değişse, biz 1-0 geride oynasak ve beraberliği biz yakalasak buna son derece iyi bir sonuç deriz. Umudumuz devam ediyor deriz ve aslında hâlâ da devam ediyor fakat galibiyet, bu Hollanda’yı ilk üçün dışında tutacaktı.

Haberin Devamı

Şimdi yeni bir mücadelenin içine giriyoruz. En azın umutlar devam ediyor. Kaybetmek, bitmek demekti. Bitmedik. Son sözü biz söyleyeceğiz. Bu görüntümüzle umutlarımız arttı.

Umudumuz, kuralar çekildiğinde çoktu. Maçlar başlayınca kırıldı ancak her şeye rağmen bu beraberlikle hem taşındı hem arttı...


Mutlak puan almamız gereken bir maça çıktık. Çek’lerin beraberlik haberi de moral oldu sanırım...

EVET, gün iyi bir haberle başladı. Bu maç iki takım için de adeta ‘köprüden önceki son çıkış’ maçıydı. Düşen “Elveda” diyecek.

Hadise şu: Bu grupta birbirine denk dört takım ve onlardan daha zayıf iki takımın mücadeleleri oldu. Biz ve Hollanda, hiç hesapta olmayan puan kayıpları yaşadık.

Bugüne gelinceye kadar, puan aldıklarımız ve puan kaybettiklerimiz aynı takımlar.

Yani maçtan önce şu tablo var: Grupta yenildiğin ve yendiğin takımlara bakarsan, bu grubun önümüze koyduğu veri Hollanda ve Türkiye denk güçteler. Bu, grup maçları başlamadan önce de böyleydi, başladıktan sonra da...

Oyun, Hollanda’nın kontrolünde başladı ve öyle devam etti. O görüntüyle devam etmesi, “Bunlar bize çok zor tehlike yaratır ama çabuk çıkışlarda biz mutlaka bir şeyler yaparız” dedirtti. Yani ilk 15 dakikadan sonraki görüntü bu.

Haberin Devamı

Hollanda, topa bizden çok daha fazla sahip. Bu bir şeyi değiştirir mi, böyle takımlarda değiştirmez. Topa sahip olan takımlar, bireysel yıldızlara sahip değilse, topun devamlı onun kontrolünde olması sonuç üzerinde bir etki yaratmaz.

Nitekim biz bunu yaşadık.

Çok iyi kapandık. Bizi bu manada zor duruma düşürecek etkinliğe sahip oyuncu sayısı rakipte yok.

Dolayısıyla “Biz pozisyonlar yakalarsak ne olur” sorusu önemliydi. Bir yakaladık olmadı ama ikincisini affetmedik...

BİR TEK SNEIJDER VARDI

Hakan Çalhanoğlu’nun ilk 11’de başlamaması sizi şaşırttı mı?

Oyunun ilerleyen bölümlerinde düşünülebilir. İlk etapta başlangıç stratejisi şuydu: Hollanda’ya karşı geri düşmemek ve mümkünse öne geçmek. Bu strateji başarılı oldu.

Haberin Devamı

İlerleyen dakikalarda, -65-70. dakisından sonra bu skoru korursak- bir gol gelecekse bunun tekrar bizim tarafımızdan atılması çok daha yakın bir ihtimal. Çünkü o vakit Kazım, Mevlüt, Hakan ve Hamit gibi ayaklar çok etkili olabilirler.

Şimdi bizim için ikinci yarının başlangıcındaki 15 dakikalık yere sağlam basışımız, akıllı ve soğukkanlı oyunun devam etmesi önemli.

Hollanda yıldızlarından yoksun derken şunu anlatmaya çalışıyorum: Şöyle baktığında bu takımda, Sneijder dışında, “Ah şu adam bizim milli takımımızda olsaydı” denilebilecek bir oyuncu yok.

Bu galibiyet, -ki inşallah maç öyle biter- milli takım ve Türk futbolunun yeni beyaz sayfası olur.

Haberin Devamı

Elbette ki özellikle Gökhan Töre kartla oynuyor ve zaman zaman kontrolsüz hareket yapıyor. Özel bir konstrasyonla bunlara fırsat vermesin.

SAKİN, AKILLI VE GÜVENLİYDİK

Van Persie ve Robben’in olmayışı da işimizi kolaylaştırdı diyebilir miyiz?

Hollanda Milli Takımı’nda eğer yıldız diyebileceğimiz oyuncu varsa, bunların sayısı üç. Zaten şimdiye kadar topladığı puanlarda da tamamen bunların imzası var. Kim bunlar?

Van Persie, Robben ve Sneijder... Bu ikisi bugün bize karşı yok. Sadece Sneijder’in olması ve onun da bizim tarafımızdan çok iyi biliniyor olması ayrı bir avantajımız oldu.

Zaman zaman Topal, zaman zaman da Ozan ile Sneijder’i 45 dakika etkisiz hale getirdik.

Haberin Devamı

İkinci yarıda ters giden bir şey olur mu? Bu görüntüyle biz yolumuza devam ederiz. Ancak, bir bireysel hataya kurban gitmeyelim. Çünkü ikinci yarıda bizim için daha önemli ve avantajlı çıkışlar mutlaka olacak.

Hollanda, bu yapısıyla oyun karakterini ve oynama şeklini çok fazla değiştirebilecek bir takım değil.

Burada önemli olan bizim takımımızın ilk yarıdaki gibi sakin, akıllı ve kendine güvenli görüntüsünü devam ettirmesi...

Bu maçı üç puanla kapattığımız takdirde ilk iki için tekrar büyük bir avantaj yakalayacağız. Üzerine basarak söylüyorum, üçüncülük için değil, ilk iki için önemli avantaj yakalayacağız!



Yazarın Tüm Yazıları