Paylaş
Şubat 2020’de ilk çalışması başlatılan bisiklet yolları projesi bir noktaya kadar getirildi, bazı yerlere mavi yollar yapıldı...
*
Bisiklet yollarının yapımının yanı sıra, Batıkent Çakırlar’da kurulan Bisiklet Kampüsü, metro istasyonlarına bisiklet inişi için yapılan tekerlek yolu, metro vagonlarının içine konulan bisiklet yerleştirme aparatı, EGO otobüslerinin önüne monte edilen bisiklet taşıma sistemi, SMART Ankara Projesi ve bir türlü hayata geçmeyen paylaşımlı elektrikli bisiklet sistemi...
*
Kentin bir dönem gündeminde olan bisiklet işi bir anda kesildi gibi... Sanki “Artık bizden bu kadar” sonucunda kaldı.
*
Sosyal medyada takip ettiğim “Arabadan İn” hesabından hem Türkiye hem de Ankara’dan bisikletle ilgili tüm gelişmeler paylaşılıyor.
*
Geçenlerde bu hesaptan yapılan paylaşımda ODTÜ öğrencisi Aral Çubukçu’nun Mansur Yavaş’a bisiklet yollarını sorduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Mansur Başkan’a bisiklet yolunu sormuş. Başkan da ‘yol da yok tamir de yok’ demiş. Ne yazık ki böyle bir cevap almış. Bari gençlerin umutlarını soldurmasaydık.” İddia buydu ABB tarafından açıklama olmadı.
*
Yine aynı hesapta gördüm. Başkentteki bisikletçiler şubat ayının son cumartesi gününde eksi derecedeki soğuğa rağmen Critical Mass etkinliğini gerçekleştirirken zaten 2.5 kilometre olan bisiklet yolunun işgaline dikkat çekmişler.
*
“Bisiklet yolları istiyoruz” diye seslenen bisikletlilerin çektiği videoda; yolu ayırmak için konulan ancak devrilip dağılan küçük beton bariyerler, çöp konteyneri, bisiklet yoluna park etmiş araçlar... Ne ararsanız var.
*
Gazetemizin başarılı muhabiri Ekin Hazal Doğruyusever konuyu paydaşlarıyla kapsamlı şekilde ele alan bir haber hazırlayacak.
*
O yüzden çok da detaya girmek istemiyorum. Ama görünen tabloda o eski bisiklet yollarından eser yok yani. 5 yıllık süreçte başkentin bisiklet yolu serüveni böyle bir hâl aldı. Çileyi çeken yine “Bu kentte biz de varız” diyen iki tekerliler oldu.
UÇUŞA GEÇEN İFTAR MENÜLERİ
Ortalıkta Ankara’daki iftar menülerinin fiyatları dolaşıyor. Siz de denk gelmişsinizdir. 300’lerden başlayıp 2 binleri aşan fiyatlar var. Bazı fiyatlar açıkça “ramazan fırsatçılığı” gibi duruyor. Uçuşa geçen iftar menülerini görünce bence hemen uzaklaşın. Yoksa bu ayın anlamı da kalmıyor.
RAMAZAN DEMEK
Pide kuyruğu demek.
Güllaç demek.
Teravih namazı demek.
Hurma demek.
Sofralarda buluşmak demek.
Yardımlaşma ve dayanışma demek.
Gaflet değil rahmet demek.
Sabretmek demek.
Paylaşmak demek.
Paylaş