Paylaş
Dünya başkentlerine bakınca bu konuda bizim başkentimiz çok zayıf kalıyor.
*
Sağlık turizmi için gelen yabancı hastalar direkt uçuş istiyor.
*
Eğitim için gelen yabancı öğrenciler direkt uçuş istiyor.
*
İhracat yapan sanayici ve iş insanları direkt uçuş istiyor.
*
Yurt dışında yaşayan Ankaralılar direkt uçuş istiyor.
*
Yurt dışına seyahat eden gezginler direkt uçuş istiyor.
*
Yurt dışından Ankara’ya gelecek turistler direkt uçuş istiyor.
*

“2026 Türk Dünyası Turizm Başkenti” seçilen Ankara’ya gelecek olanlar direkt uçuş isteyecek.
*
2026 Temmuz’unda yapılacak NATO Zirvesi’ne gelecek olanlar direkt uçuş isteyecek.
*
Direkt uçuş olmadığı için kimse de aktarmalı gelmek istemiyor, istemeyecek.
*
Uçuşların artışı için atılan adımlarda bir hızlanma var ama yeterli görünmüyor.
*

Esenboğa metrosu konusu da yıllardır gündemde...
*
Yine dünya başkentlerine bakınca bu konuda bizim başkentimiz çok zayıf kalıyor.
*
Ankaralılar yıllardır bu güzergâhta metronun yapılmasını istiyor.
*
Bu konuda da son dönemde atılan adımlarda bir hızlanma var ve ilk kazmanın vurulması merakla bekleniyor.
*
Hem uçuş sayısının artması hem de metronun gelmesi artık şart. Yıllardır gündemde olan bu başlıkların da kent gündeminden artık kalkması şart.
MUHALEFET KONFORU YÖNETİM SORUMLULUĞU

ANKARA’daki son su krizinde “Suyun siyaseti olmaz” diyenler var. Dün suyun siyasetini yapanlar bugün de kendilerine yönelik eleştirilerle o siyasetle yüzleşmiş oldu.
*
CHP Grubu, geçmişte muhalefet konforuyla Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve ASKİ yönetimini hem Kızılırmak suyu ile hem de su kesintileri ile istediği gibi eleştiriyordu.
*
Bu kez AK Parti Grubu, belediye yönetimini ve ASKİ’yi hem CHP’nin geçmişte karşı çıktığı Kızılırmak suyu üzerinden hem de su kesintileri üzerinden eleştirdi.
*
Bidonlarla çeşmelerin önünden su taşıyanlar, tankerlerin arkasında kuyruk olanlar, su olmadığı için isyan eden lüks site sakinleri, susuz kaldığı için belediyeyi eleştiri yağmuruna tutanlar...
*
Ahmet Kaya’nın “Saza Niye Gelmedin” parçasındaki gibi Ankaralılar su konusunda, “3 gün dedin, 5 gün dedin... Geçen cuma gelecektin haftalardır gelmedin...” dedi durdu.
*
Arıza ne alemdeydi, su nerelere gitti, nerelere gitmedi, kimin suyu kesildi, kimin suyu kesilmedi, kim kaç gün mağdur oldu, kim nasıl hiç mağdur olmadı... Anlayamadık gitti.
*
ABB ve ASKİ Genel Müdürlüğü süreci “sessizce” yönetmeye çalıştı. Sosyal medya paylaşımları yorumlara kapatıldı, süre uzayınca resmi açıklamalar da sular gibi kesildi.
*
Arıza tamamen giderilip her yere su verilmeye başlanınca, “Çalışmalar sırasında hatta üç kez yeni arıza meydana geldiği” en son duyuruldu.
*
İşin özeti; başkentte yaşanan su krizi, “Bir kriz nasıl yönetilemez”in örneğini bize göstermiş oldu.

KÜPÜRLERLE YANIT VERİYORUM

ABB Başkanı Mansur Yavaş ve ASKİ’ye toz konduramayan bir arkadaşım son su krizinde verdiğimiz haberlerin küpürlerini bana atarak, “Kardeşim siz Melih Gökçek’i de bu konuda böyle eleştirebiliyor muydunuz” diye sordu. “Adamlar ne yapsın kuraklık bir yandan arıza bir yandan bunlar olabilir” diye de ekledi.
*
Hakikaten biz önceki su krizlerinde neler yapmışız diye bir kere daha arşiv taraması yaptım.
*
Çıkardığım sonuç şu oldu; eleştirmişiz hem de daha sert eleştirmişiz.
*
O arkadaşıma o küpürlerle yanıt veriyorum...
*
Bir de şunu belirtmek istiyorum; Hürriyet Ankara’nın tarafı her zaman kent ve Ankaralıdır. Boşuna da demiyoruz; “Kentini yaşayan gazete” diye...


ÇANKAYA’NIN SU KRİZİNE DAHİL OLUŞU

ÇANKAYA Belediyesi, kentte tam da su krizi yaşanırken sosyal medyadan,“Su tasarruflu jet yıkama araçlarımızla kuyu suyu kullanarak, yoğun kullanılan Konur, Karanfil, Bestekar Sokak ve Yüksel Caddesi’nde yıkama çalışması yapıyoruz” paylaşımını yaptı.
*
Arkasından koptu kıyamet. Yoğun bir eleştiri bombardımanına tutuldu.
*
Ne suyuyla yapılırsa yapılsın kentte günlerdir süren su kesintisi sırasında yapılmayacak bir paylaşımdı.
*
ABB ve ASKİ’nin su krizine Çankaya Belediyesi de başka bir krizle dahil oldu...

GAZETECİ GAZETECİYE BUNU YAPAR MI

ANKARA’daki su krizinde şöyle bir olay yaşandı... AK Parti Grubu, Mamak’ta bir çeşmenin önünde basın açıklaması düzenledi. Vatandaşların mağdur olduğunu anlattı. Toplantıyı takip eden bir televizyon kanalı ise basın toplantısında çeşmeye su almaya gelenlerin kurgu yaptığını öne sürdü. Bazı gazetecilerin de röportajlarla yalan haber yaptıklarını iddia etti.
*
Üstelik gazetecileri vatandaşlarla röportaj için normal görüşme yaparken gizli çekimle kayıt altına alıp yayınladı da.
*
İddialar bir kenara, bu gizli çekim olayını görünce, “Gazeteci gazeteciye bunu yapar mı” diye sordum.
*
Bundan sonra gazetecilerin sahada, “Acaba meslektaşlarımız bizi gizlice çekiyor mu” diye daha dikkatli olmalarında fayda var. Bu normal bir röportaj görüşmesi dahi olsa bile!

102 YILDIR BAŞKENT...

13 Ekim 1923... Ankara’nın bozkır kasabasından başkente dönüşünün 102’nci yıl dönümü bugün... Kutlu olsun...
BU ARALAR...
-BU aralar Ankara’da herkes kombiyi açsak mı açmasak mı kararsızlığında.
-Bu aralar Ankara’da herkes kalın mont mu giysek ince mont mu giysek kararsızlığında.
-Bu aralar Ankara’da herkes kısa kollu mu giysek uzun kollu mu giysek ikileminde.
-Bu aralar Ankara’da herkes şemsiye alsak mı almasak mı düşüncesinde.
ŞEHİRDE DÖNEN EN GÜZEL DÖNME DOLAP

ANADOLU Ajansı’ndan Ömer Taha Çetin çekmiş bu fotoğraf karesini. Ankara’da akşam saatlerinde beliren dolunay, Gölbaşı’ndaki dönme dolap ile böyle görüntülenmiş. Şehirde dönen en güzel dönme dolap olmuş.
Paylaş