Paylaş
İster arabayla, ister toplu taşımayla, ister servisle... Fark etmiyor... Başkentte sabah akşam kim yola düşüyorsa herkesin ilk gündeminde trafik çilesi var.
*
Bu çilenin nedeni çok...

*
Alternatif yeni güzergâhlar açılmıyor.
*
Açılmış yollar asfaltlanıp hizmete sunulmuyor.
*
Raylı sistem, metrobüs ve tramvay gibi seçeneklerle toplu taşıma geliştirilmiyor.
*
Toplu taşıma yetersizliği nedeniyle herkes bireysel araç kullanımını tercih ediyor.
*
Yol ve altyapı çalışmalarındaki plansızlık tepki çekiyor.
*
Hareketliliğin daha az olduğu yaz tatili dönemi yerine, kentin en hareketli dönemlerinde bu tür işlerin yapılması çileyi katlıyor.
*
Dolmuşların, otobüslerin, her hattın yolu ya Ulus’tan ya da Kızılay’dan geçiyor.
*
Yatay ulaşım sistemiyle farklı ilçeler arasında ulaşım alternatifleri oluşturulmuyor.
*
Adliye başta olmak üzere yeni yapılan kamu binaları ve yerleşkeler için şimdiden alternatif toplu taşıma imkânları düşünülmüyor.
*
Ankaralılar trafik kurallarına uymuyor. Kural ihlalleri, bu yoğunlukta keşmekeş olan trafiği daha da çekilmez hale getiriyor.
*
Yayalara kimse yol vermiyor.
*
Trafik arttıkça herkesin stres seviyesi de artıyor. Sürücü kavgalarının arkası kesilmiyor.
*
INRIX’in “2024 Yılı Küresel Trafik Puan Tablosu” raporunda Ankara’daki trafik gecikmelerinin 2022’den bu yana yüzde 23 arttığı belirtiliyor.
*
5 şeritli olan yollar bir anda gelip 2, hatta 1 şeride düşüyor.
*
AVM’lerin, okulların, hastanelerin, marketlerin girişleri ayrı bir yoğunluk oluşturuyor.
*
Kentte, yeni devasa binalar, siteler yükselmeye devam ediyor.
*
Ankara, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına, plansız büyüyor.
*
İlçe veya semt fark etmeksizin ara sokaklar artık ana cadde gibi işliyor.
*
Pik saatlerde kavşaklar kördüğümden geçilmiyor.
*
Otopark sorunu için alternatif çözümler düşünülmüyor.
*
Deprem korkusuyla özellikle İstanbul’dan Ankara’ya akın akın göç devam ediyor.
*
Fabrikalar, Ankara’ya taşınıyor, bankalar merkezlerini başkente getiriyor.
*
Geçmişte kenti yönetenler bugünü, bugün kenti yönetenler geçmişi suçluyor.
*
Herkes bir şeyler söylüyor ama kimse çözüme yanaşmıyor.
*
Liste uzayıp gidiyor...
*
Tüm bunlar, 3-5 seneye kadar daha da berbat bir trafiğe sahip başkentte yaşamak zorunda kalabileceğimiz gerçeğini de değiştirmiyor.
1 YIL ÖNCEKİ SORUYU TEKRAR HATIRLATALIM

HÜRRİYET Ankara’da 1 yıl önce, 2 Aralık 2024’teki haberimizin başlığını şöyle atmıştık: “Ne olacak bu trafiğin hali.”
*
Başarılı muhabir arkadaşım Ekin Hazal Doğruyusever imzasını taşıyan haberde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Balaban, o gün de Ankara’nın gündeminde ilk sırada yer alan ve giderek artan trafik yoğunluğunu değerlendirmişti.
*
Prof. Dr. Balaban, “Ankara’da özel araç bağımlılığı artıyor. Yeni bağlantı yolları ile taşıyıcı-toplayıcı yollara ihtiyaç var. Başta raylı sistemler olmak üzere toplu taşıma yatırımları da yapılarak kentin toplu taşıma sistemi geliştirilmeli. Acilen Ulaşım Ana Planı yenilenmeli” demişti.
*
Geldiğimiz noktada 1 yıl içinde neler yapılmış, neler yapılmamış, yorumu Ankaralılara bırakıyorum. Ve 1 yıl sonra tekrar soruyorum; “Ne olacak bu trafiğin hali.”
ALTINDAĞ BELEDİYESİ’NİN ÖĞRENCİLER İÇİN TOPLU TAŞIMA ÇÖZÜMÜ

ALTINDAĞ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, geçen hafta belediye filosuna alınan yeni araçların tanıtımını yaptı. 7 çöp kamyonu, 1 konteyner yıkama aracı, 2 traktörün yanı sıra alınan 4 yeni otobüs dikkatimi çekti.
*
Otobüsler, şu anda Ankara’da şehir içi ulaşımda kullanılan yeni 2025 model araçlarla aynıydı.
*
Otobüslerin üzerinde “Altındağ Belediyesi Öğrenci Otobüsü” yazıyordu.
*

Başkan Tiryaki, bu 4 yolcu otobüsünün Altındağ’daki öğrencileri taşıyacağını açıkladı.
*
Öğrendim ki Altındağ’daki öğrenci velileri, çocuklarının okula gidip gelirken EGO’ya ait otobüslere binemediklerinden şikâyetçi oluyorlarmış.
*
Altındağ Belediyesi de bu sorunu çözmek için böyle bir model geliştirmiş. İlk uygulama sonrası duruma göre ilave yeni otobüslerin alınması da gündemdeymiş.
*
Altındağ Belediyesi’nin adımı tam bir, “Ne yapalım iş başa düştü. Biz çözelim” durumu olmuş.
YENİ SANAT MEKÂNI AOÇ HANGARLARI

ANKARA Büyükşehir Belediyesi (ABB), Atatürk Orman Çiftliği’ndeki eski “hangarlar”ı restore etmiş ve kültür sanat alanı olarak düzenlemiş.Hangarların açılışı da PlaceMaking Festivali ile yapılmış.
*
Belediye ve Roof Coliving iş birliğiyle gerçekleşen etkinlik, Türkiye’de “placemaking” temasıyla düzenlenen ilk festival olma özelliği taşıyor.
*
Birçok farklı disiplinin buluştuğu festivale gelenler, atölyeler, etkinlikler, film gösterimleri ve konserlere katılma imkânı bulmuş. Festivale ABB Başkanı Mansur Yavaş da katılmış.
*
Bu yıl AOÇ’nin aynı zamanda 100’üncü yılı. 100’üncü yılda hangarların yeni bir mekân olarak açılması kentteki kültür sanat hareketliliği için de isabetli olmuş. Sanatseverler, bundan sonra hangarlarda artık sık sık buluşacak gibi görünüyor.

‘HAYATTA VE FOTOĞRAFTA EN İYİ POZU YALNIZLAR VERİR’

ZEKİ Demirkubuz’un ikinci kişisel fotoğraf sergisi “Hayatta ve Fotoğrafta En İyi Pozu Yalnızlar Verir”, Art On iş birliğiyle Ankara’da CerModern’de açıldı. Sergi, Demirkubuz’un farklı coğrafyalarda çektiği kareler üzerinden yalnızlık temasını odağına alıyor. Sergideki fotoğrafları beğendim ancak en çok da serginin ismini beğendim. “Hayatta ve Fotoğrafta En İyi Pozu Yalnızlar Verir...” Çok havalı değil mi? Sergi 30 Kasım’a kadar açık... Gidin, gezin, görün derim.


Paylaş