Kaldırımla bordürün arasına çukur girmiş...
Hürriyet Bursa gazetesi okurumuz Hasan Hüseyin Altıncılar, özetimle:
“Orhaneli ilçemizden Hürriyet Bursa gazetesi çalışanlarına selam ederiz. Bir ricamız olacak sizlerden. Hacı Mustafa Öden Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi karşısındaki kaldırımın zemini bordüründen ayrı vaziyette duruyor. Bu sebepten dolayı oluşan uzun mesafeli çukura ayağının girmesi sonucu düşenlerin olduğunu duyduk. Şikayetimizi köşeniz aracılıyla bildirmeyi uygun gördük” diyor. Yayımlarız elbette Hasan Hüseyin kardeşim. Orhaneli ilçesine de bizden çok selam. Orhaneli Belediyesi’nin dikkatine.
Bizi de dikkate almıyorlar!
Bir özel okul öğretmeni olan okurumuz Sevim H. bakınız özetimle ne diyor: “Çekirge Caddesi Saniye Rıza Kız Yetiştirme Yurdu önündeki aydınlatma direğinin de klemens yuva kapağı yok. Bunu sorunun muhatabı olan UEDAŞ’a ‘burada büyük tehlike var’ diye söylesek bizi muhatap almayacakları kesin. Çünkü daha önceleri benzeri ihbarlarım oldu dikkate alınmadım da… Hem bizi neden muhatap almaz ki koskoca şirket? İnanın üzülüyoruz.” Üzülmeyin Sevim öğretmenim, bizi de muhatap almıyor UEDAŞ!
10 numara önünde on numara kuyu
Adının açıklanmasını istemeyen bir medikal sahibi: “Eski adıyla Temiz Caddesi, yeni adıyla da Kazım Baykal Caddesi’nde 10 numaralı mesken önündeki kaldırımda on numara bir kuyu var! Kuyunun hali ne olacak? Birisinin düşmesini bekleyen yetkililer var galiba!” diyor. Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi; okurumuzun sorusuna cevap aradım ve bulamadım. Siz ne dersiniz bu işe?
Bu bencillik ne?
Hürriyet Bursa gazetesi okurlarından hemşire Aycan Yeşil: “Nilüfer ilçesi Altışehir Mahallesi sakiniyim. Kaldırımlarımız otopark gibi kullanılıyor. Bu parklanmalar tam da görme engeli bulunan vatandaşlarımız için düşünülerek hizmet olarak sunulmuş olan taşların üzerinde (yalan taşları) cereyan ediyor. Burada yer bulamayanlar da bisiklet yolunu tercih ediyor.
Hem nasıl olsa buralara park bedava! Bu bencillik değil de ne? Bu duruma ‘dur’ deme gücü olan yetkililer de sahaya inmiyor! Vesselam bizim dertler biteceğe benzemiyor…” diyor. Aycan Yeşil, şikayetinizin özetini çıkartırken Aşık Veysel’in “Derdim yüreğimde eller ne bilsin” sözü geldi aklıma birden. Derdini yüreğinde tut ellerin bilmesini unut!
HÜRRİYET BURSA YAZIYOR SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR
Yapmış olduğum kontroller neticesinde köşemde; BU DA SOĞUKTAN PATLAYAN ASFALT başlıklı okur şikayetindeki sorunun (Ertuğrul Mahallesi 126. Sokak) bahar gelmeden asfalt yamasıyla giderilmiş olduğunu gördüm! Başta Nilüfer ilçesi sakinleri olmak üzere Bursalılara hayırlı olsun diyorum...
TABELAYA YAKIN YÜRÜMEYİN
PARMAĞIMLA İTTİRDİM VE… Başlıklı yayımımızda okurumuzun: “devasa diye yorumlayabileceğim ve kesinlikle gereksiz diyebileceğim demir malzemeden yapılmış olan bir pano. Bu pano devrilemesin diye de panonun ayaklarına laf olsun diye bırakılan taşlar… Parmağımla ittirdim ve rampaya karşı da bırakılan o tabela az kalsın devriliyordu! Aklımızla dalga geçen hareketler bunlar! Sonrasının tahmin edilmesi hiç de zor olmayan bu disiplinsizliği kınıyorum” şikâyetini özetimle yayımlamıştık. Panonun akıbetini öğrenmek için Cemal Nadir Caddesi, eski merkez bankası binasının olduğu alana gittim. Panonun bulunduğu yerden 4 metre geriye çekilmiş olduğunu gördüm. Bu başarılı çalışmadan sonra sonrasını tahmin etmemize gerek kalmadı sanırım! Kıymetli yetkililer daha ne yapsınlar? Yine de tedbiren şu tavsiyelerde bulunmak isterim. Panoyu parmağınızla ya da elinizle ittirmeyin. Özellikle lodoslu havalarda tabelaya yakın yürümeyin!
