Yeni dönemde yeni projeler

Covid-19 salgını tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. Tam hafifledi mi derken, farklı ülkelerden yeni yaptırımlar ve önlemlerle ilgili haberler geliyor.

Haberin Devamı

Fransa’da vaka sayıları atak yapıp çarşamba günü itibarıyla 13 bin 72 kişi olunca, Marsilya’daki barların ve restoranların bugünden itibaren iki haftalığına kapatılmasına karar verilmiş.
Paris başta olmak üzere diğer kentlerde de kısıtlamalar açılış ve kapanış saatlerinde yeni düzenlemeler yapılmış.
Bu dönemde hem dünya da hem de Türkiye’de kapanan yerlerin sayısı da az değil. Yeme-içme sektörü büyük bir dönüşüm ve değişim içinde. Neyse ki zor koşullara karşın yeni projeler hayata geçiriliyor.
Hafta içinde yeme-içme dünyasının konsept yaratmakta ve yeni mekanlar açmakta öncü isimlerinden Tayfun Topal’la, Nişantaşı’nın popüler buluşma noktası Grey’in Vadistanbul’daki şubesinde buluştuk. Sektörün sorunlarını ve yeni projelerini konuştuk.
Topal, Galvin’i bir süre önce mülk sahibi Nusret Gökçe’ye devretmişti. Canlı müzik ve yemeği bir araya getirdiği modern gazino konseptli iki mekânı People ve Hazine’yi de canlı müzik trendinin bitmesi ve maliyetlerin yüksekliği nedeniyle kapatmıştı.
Ancak büyümekten çekinmiyor. Galvin’in satışından elde ettiği gelirle salgın koşullarına uygun iki yeni yer açıyor.
İlki Cihangir’deki Hazine’nin yerinde açacağı Ege mutfağı ve meze ağırlıklı Greek Taverna tarzı Tanisia.
Ara sıcak ve ana yemek seçmeli fiks menü uygulanacak, fiyat da içki dahil 280 TL olacakmış.
Bir diğeri de Ceylan Continental’in giriş katındaki People’ın yerine açılacak olan ‘finedining’ restoran Ginza.
Menü Uzakdoğu’dan Latin Amerika’ya uzanan bir yelpazede suşi, et ve deniz ürünleri ağırlıklı olacakmış.
Ginza’nın bahçesi yaz-kış kullanılacak, yağmur ve soğukta kapanacak şekilde tasarlanmış. Yurtdışından tropik ağaçlar, kaktüs cinsleri getirtilmiş. Tabaklar Kütahya’da bir seramik ustasına yaptırılmış. Tayfun Topal, “Bugüne dek yapılmamış bir konsept olacak, hem dekorasyonu hem de ruhuyla tam ‘Tulum’ kafası” diyor.
Merakla bekliyoruz.

Haberin Devamı

Al Götür: Tazelist

Üniversitede ‘Turizm İşletmeciliği’ eğitimi aldıktan sonra uzun yıllar hem yurtiçinde hem de yurtdışında ünlü otel ve restoranlarda yönetici pozizyonunda çalışan, Formula 1 gibi birçok projede yer alan, daha sonra yolları Do&Co’da kesişen iki arkadaş Ertan Çakmak ve Fuat Seçen kendi işlerini kurmaya karar vermişler.
‘Tazelist’ adını verdikleri markalarıyla ‘takeaway/al götür’ paket meze ağırlıklı yiyecek üretime başlamışlar.
Ertan Çakmak, “Bugüne dek edindiğimiz deneyimlerden yararlanmak istedik. Aynı zamanda üç kuşaktır doğal ürün işiyle uğraşan bir ailenin üyesi olduğumuz için en kaliteli olanlarına kolaylıkla ulaşabiliyor ve mutfağımızda bu ürünleri kullanıyoruz” diyor.
Mezelerinde zeytinyağı, tereyağı ve fındık yağı kullanıyorlar. Pişirme teknikleri de sadece buharda ve fırında. Katkısız ürünlerin tazeliğini korumasını ise atmosferik kapatma sistemiyle sağlıyorlarmış.
Paketinden arkasındaki “içindekiler” açıklamalarına, enerji ve besin öğelerine her bir detay insana güven veriyor.
Elmalı kabak, tahinli köz patlıcan, gün kurusu atom, fırın şakşuka, mürdümlü börülce, fırın mücver, yaprak sarma, keçi sütlü tahinli sütlaç, dut pekmezli organik kayısı tatlısı gibi çeşitlerin hiçbiri hayal kırıklığına uğratmıyor. Her biri çok lezzetli ve yaratıcı. Tazelist ürünleri şimdilik Ataköy’deki üretim tesislerinde satılıyor. Ayrıca Yemek Sepeti’nden söylenebiliyor.
En güzeli ise Kemer Country Bol Pazar içinde cumartesi ve pazar günleri açtıkları stant.
İster alıp götürün, ister Bol Pazar’da piknik yapar gibi açık havada oturup deneyimleyin...

Grey Vadi

Haberin Devamı

Grey, yine yeşillikler içinde canlı ve insana huzur veren bir mekân olmuş.
Ekibin başında yine Jupiter Group mutfak direktörü Asım Yıldız var.
Menüyü yenileyip sadeleştirmişler, çeşitlerin azaltılması da çok isabetli olmuş. Taze malzemeleriyle salatalar, atıştırmalıklar da başarılı.
Özellikle dört peynirli pizzasını öneririm. Nişantaşı Grey’i aratmayacak keyifli bir buluşma noktası daha kazanmış Vadistanbul...

25 yılın hikayesi

Barış Tansever’in 1994 yılında açtığı Sunset, 25 yıldır kalitesinden, popülaritesinden hiçbir şey kaybetmeden, her yıl çıtasını yükselterek yoluna devam ediyor.
Manzara, iyi yemek ve iyi ortam beklentilerini hep karşıladı. Sanatçılarla işbirliği yaptı, mekâna özel objeler tasarlattı.
Sosyal sorumluluk projelerini de hiç ihmal etmedi.
Tansever, 25. Yıl Sunset Cook Book, Jumbo işbirliğiyle Burhan Doğançay’ın Koniler serisinden porselen fincan takımı gibi 25. yıla özel projelere de imza atmıştı.
Hafta içinde de Sunset’in başarı öyküsünün anlatıldığı ‘25 Years of Excellence’ adlı derginin onuruna küçük bir yemek daveti verdi. Sunset’in başlı başına bir dokümanter olacak kadar renkli ve değerli anılarla dolu hikayesinin kayda geçmesini istemiş.
Türkiye’nin önde gelen yeme-içme yazarlarından Mehmet Yalçın’ın güçlü ve akıcı anlatımıyla ortaya öykü tadında mükemmel bir anı kitabı çıkmış. İçinde yeme-içme sektörüne girmek kalıcı ve başarılı olmak isteyenlere yol gösterecek birçok anekdot da var.
Sunset’in Yaratıcı Mutfak Direktörü Fabrice Canelle de geceye özel 8 çeşitten oluşan mükemmel bir menü hazırlamıştı.
Okula dönüş konseptiyle tasarladığı steak tartar tabağı bir sanat eseri gibiydi. Yabani mantarlar ve trüfle doldurulmuş yanında narlı labne ile sunulan kabak çiçeği kızartmasının tadı da hâlâ damağımda...

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları