Değişen koşullar restoranları nasıl etkiler?

Sekiz hafta önce dünyanın büyük bir bölümünü etkisi altına alan küresel sağlık krizi nedeniyle evlere kapandık.

Haberin Devamı

Yaşam akışımız, alışkanlıklarımız neredeyse tümden değişti.
Korku ve kaygının iç içe geçtiği günler geçirdik.
Neyse ki, ülke olarak pandemiye karşı iyi bir sınav verdik.
Salgın pik noktası yapıp düşüşe geçince yavaş yavaş da olsa normalleşmeye dönebileceğimizin sinyalleri verilmeye başlandı.
Umarım normalleşme kademeli olur.
Turizm ve yeme-içme başta olmak üzere birçok sektör çok zor durumda ama acele edersek iki aylık çabanın boşa gitme ihtimali de var, daha da sıkı tedbirlerle karşı karşıya kalabiliriz.
Evden çalıştığımız bu süreçte en çok yaptığımız şeylerden biri de gelecekte neler olabileceğini nelerin değişmek zorunda kalacağı üzerine düşünmek öngörülerde bulunmak oldu. Şu gerçek ki pek çok şey eskisi gibi olamayacak.
Artık hayatlarımıza sosyal mesafe, hijyen kuralları gibi yeni kavramlar girdi.
Nereye gidersek gidelim kalabalıklar bizi korkutacak. Ne AVM’lerin yemek katlarında ne de restoranlarda dip dibe oturmak isteyeceğiz.
Alışverişlerimizi daha fazla internet üstünden yapacağız.
Belki de banka şubeleri tarihe karışacak. Evden çalışan şirketlerin sayısı artacak.
Koşulların dayatmasıyla değişime uğrayacak tüketici alışkanlıkları restoran sektörünün de yaratıcı çözümler üretmesini, yenilikler bulmasını zorunlu kılıyor.
Bu dönemde sık sık sektörün aktörleri ile konuşuyor, yazışıyoruz. Bugün de yeme-içme kültürü ile yakından ilgili, kısa bir süre sonra restoran sohbetleri diyebileceğim yeni kitabı da piyasaya çıkacak olan; birçok krizden başarıyla çıkmış deneyimli bir işinsanı, sermaye piyasası hukuku uzmanı Reha Tanör ve restoran sektörünün önde gelen STK’larından TÜRES’in Başkanı Ramazan Bingöl’le sohbetimizden öne çıkanlara yer vermek istiyorum.
Anlattıkları önemli.
Bu arada tüm annelerin ve kendini anne hissedenlerin ‘Anneler Günü’ kutlu olsun.

Haberin Devamı

Değişen koşullar  restoranları  nasıl etkiler

Çare üretenler ayakta kalacaktır

Koronanın yeme içme sektörü üzerinde biri geçici, diğeri kalıcı olmak üzere iki olumsuz etkisi olacak. Lokantacılık bir ticari faaliyettir. Hobi değildir.
Ekonominin kurallarına uygun biçimde kurulan ve yürüyen işletmeler krizleri aşarlar, bu kurallara uygun iş yapmayanlar ise tüm sektörlerde olduğu gibi maalesef elenirler.
Hayat normale dönünce orta sınıfa ve gençlere hitap eden, uygun fiyatlı kafe-restoran tipi işletmelerin çoğalacağını sanıyorum. Zaten pahalı olan içkiye 3 kat fiyat uygulayanların hesaplarını yeniden yapmaları gerekeceği kanısındayım.
Kalıcı etkiye gelince, bunun daha da ciddi ve kapsamlı sonuçlar doğuracağını sanıyorum. Evden çalışma biçimi bunun devamlı bir yöntem olabileceğini gösterdi. Amerika’daki bazı büyük kuruluşlar uygulamadan aldıkları ilk sonuçların çok verimli olduğunu açıkladılar.
Bizde işyerlerinde çalışanlara hizmet veren ve sadece öğlenleri açık pek çok küçük lokanta var. Evden çalışma modeli geçerlilik kazanırsa ve yaygınlaşırsa büyük bir bölümü müşterisiz kalacaktır. Bu geçici bir krize benzemez, bitmesi beklenemez.
Yeme içme sektörüne küçük ya da büyük olsun, yatırım yapanların bu kalıcı değişikliğe ayak uyduracak radikal önlemler almaları gerekecektir. Her hal ve kârda bugünden itibaren bu sektörde de yeni parametreler, yeni oluşumlar söz konusu olacaktır.
Bunları iyi analiz edip çare üretenler ayakta kalır, değişik modeller üretebilenler fırsatı zenginliğe dönüştürür, hiçbir şey yapmadan bekleyenler ise sele kapılıp gider.

Haberin Devamı

Değişen koşullar  restoranları  nasıl etkiler

Gelecek evlere paket servisinde

Evlere paket servisi bir restoran için olmazsa olmaz hale geldi. Korona salgını öncesi çok sayıda işletme paket servis hizmeti vermiyordu ama artık bu politikasını gözden geçirecek.
Ramazan ayına özel TÜRES üyeleri olarak ‘Siz bize gelemiyorsanız biz size geliriz’ kampanyası başlattık.
Bu doğrultuda gerek aileler gerekse de işverenler kendi adreslerine, eşine, dostuna veya çalışanlarına iftar vermek istiyorlarsa bizimle irtibat kursunlar, biz de hijyeni ve gıda sağlığını ön planda tutarak hazırladığımız lezzetlerimizi adreslerine teslim edelim. Vatandaşlarımız lütfen bir kere de olsa paket servisten faydalansınlar. Paket servisin canlanması, hem milyonlarca kişinin ekmek yediği sektörümüze hem de ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır.
İşletmeler ise lezzet detayının yanına kesinlikle hijyeni de koymak zorunda artık.
Çünkü gıda güvenliği lezzet kadar önemli hale geldi bu süreçten sonra. Hijyeni önceleyen bunu belgelendirmelerle destekleyen yerler ön plana çıkacak.
Biz de TÜRES olarak bu konuda bir proje üzerinde çalışıyoruz. Belgelendirme odaklı projemizi personele eğitimle destekleyip üyelerimizin ve sektörümüzün hizmetine sunacağız.
Milyonlarca kişi bu işten ekmek yiyor ve bu sektörün ayakta kalması lazım.
Dükkân sahipleri de birkaç ay boyunca, sektörümüzün kendini toparlayacağı zamana kadar kiraları mümkünse almayarak veya belirli oranlarda indirimlerde bulunarak destek vermeli.

Evlere Servis yapan yerler

Haberin Devamı

· Develi, tüm menüsünde yer alan çeşitlerin büyük bir bölümünü Florya, Etiler, Nişantaşı, Ataşehir ve Kalamış şubelerinden uğra-al olarak ya da siparişle evlere paketle servis ediyor.
· Cibalikapı Balıkçısı da zeytinyağlı ve mezelerini hazırlayıp evlere yolluyor. Siparişler telefonla da alınıyor. ‘Getir’ ve ‘Yemeksepeti’ üzerinden de ulaştırılıyor.
· Didem Şenol, Gram Evde servisini genişletti. ‘Aç ve pişir kutularını, ‘ısıt ve ye’, ‘buzluğu doldur,’ ‘Gram pastane’ ve ‘pazaryeri’ bölümünde de kendi kullandıkları ürünleri internet sayfasından siparişle evlere ulaştırıyor.
· Basta Street Food, hamburgerlerini ve dürümlerini birkaç gün öncesinden sipariş verirseniz yarı hazırlanmış halde garnitürleriyle birlikte evlere yolluyor.
· Ramazan Bingöl Et Lokantası, İstanbul’un her yerine paket servisiyle menüsünde yer alan çeşitleri yolluyor.
· Zula ve Batard da al götür ve evlere servis hizmeti veriyor, sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde ise Yemeksepeti aracılığıyla gönderimler yapılıyor.
· Sushi Manga’ya ister telefonla sipariş veriyor, isterseniz Getir uygulamasını kullanıyorsunuz.
· Urla’daki Hiç Lokanta ve Tadım Atölyesi de lokantalarını kapatma kararı aldıktan sonra zeytinyağlarının yanı sıra kendi tesislerinde ürettikleri ürünlerini web sayfasından ve
sosyal medya hesaplarından tüketiciyle buluşturuyor.
· Göktürk’te yaşayan Şef Stathis Dapiapis çarşamba gününe dek sipariş verildiğinde her hafta hazırladığı menüden seçilenleri cuma günleri evlere yolluyor.

Yazarın Tüm Yazıları