Sanatla oyunu buluşturdu

ÜNİVERSİTE yıllarında dünyada neler olduğunu görmek adına keşfe çıkar. Bu keşif 27 yaşına kadar yaklaşık 40 ülkede; eğitim, araştırma ve çalışmayla geçer. En son Amerika’da MoMa’yı gezdiği sırada bir katın oyunlara ayrıldığını görünce, Simay Dinç’in zihninde bir ışık yanar. “Oyun, sanat ve milyarlarca dolarlık bu endüstriyi bir potada eritmem gerekiyor” diyen Simay Dinç, Türkiye’ye döner. Ve sanatla oyunu buluşturma hedefiyle kardeşi Eray Dinç ile Recontact Games’i kurar. Simay Dinç, daha sonra Ayvalık Küçükköy’ün de bilim ve sanat köyü olabilmesi için harekete geçer. Bu hedefle Küçükköy’de Kıraarthane’yi hayata geçirir. Şu ana kadar 21 ülkeden sanatçı, bilim insanı ve girişimciyi Küçükköy’de ağırlayan Simay Dinç’in gündeminde ise bölgeyi oyun endüstrisinde kuluçka merkezi yapmak var.

Haberin Devamı

Sanatla oyunu buluşturdu

SİMAY Dinç... Zor olanın peşinden giderek farkındalıklara imza atan bir sosyal girişimci. Kardeşi Eray Dinç’in de vizonuyla birlikte paylaştıkça değer yaratan işler üretmeyi kendine ilke edinmiş bir isim. Recontact Games ve Kıraarthane’nin kurucularından Simay Dinç ile kariyer yolculuğundan oyun endüstrisine, markaların doğuş öyküsünden Küçükköy’ün dönüşümüne kadar birçok konuyu konuştuk. 1986 İstanbul doğumlu Simay Dinç, hem annesinin hem de babasının kendi işlerini yapması nedeniyle girişimci bir ruhla büyüdüğünü aktardı. Dinç, şöyle devam etti:

DÜNYAYI KEŞFE ÇIKTI

“17 yaşında İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nü kazandım. Ama okula girdikten sonra sadece mezun olmakla kendi hayalimi gerçekleştiremeyeceğimi düşündüm. Çünkü eğitim aslında bir şey kazandırmıyor. Bu nedenle 18 yaşımda, dünyada neler olup bittiğini keşfetmek için yurtdışına açılma kararı aldım. Ve ilk adımı Amerika’yla attım. Her yaz tatilimde bir ülke deneyimi yaşadım. Eğitim, araştırma ve çalışma odaklı Avusturya’dan Japonya’ya, Almanya’dan Singapur’a kadar 40’a yakın ülke gezdim. Çalışarak hem kendi paramı kazandım, hem de gideceğim ülke için kaynak yarattım. Bu keşif 27 yaşıma kadar devam etti.”

Haberin Devamı

Sanatla oyunu buluşturdu

IŞIK MOMA’DA YANDI

Beş yaşından itibaren bilgisayar oyunlarına merak salan ve atari salonlarından çıkmayan Simay Dinç, hem oyun teknolojilerine hem de sanata karşı olan merakıyla gittiği yurtdışında teknoloji fuarları, sanat galeri, müzeleri gezdiğini paylaştı. Dinç, “2013’te Amerika’da Museum of Modern Art’ı(MoMa-Modern Sanat Müzesi) gezerken, bir katının oyunlara ayrıldığını gördüm. İşte o zaman tüm keşif sürecim şekillendi. Oyun, sanat ve milyarlarca dolarlık bir endüstriyi bir potada eritmem gerektiği fikri ortaya çıktı. Kardeşim Eray Dinç’le de sinemayı oyuna çevirmek gibi hayalimiz vardı. Türkiye’ye döndüm ve kardeşimle birlikte Recontact Games’i kurduk. 2015’te de oynanabilir sanat üretmek mottosuyla ilk oyunumuz Recontact İstanbul’ı çıkardık. Oyun App Store Türkiye’de ‘yılın oyunu’ seçildi. Daha sonra ise Los Angeles New Media Film Festivali, International Mobile Games Awards gibi önemli ödülleri Türkiye’ye getirdik. Şimdi serinin üçüncü oyunu ile ilk defa bilgisayar oyuncularıyla buluşmaya hazırlanıyoruz. Recontact: Londra için başrol koltuğunda Game of Thrones’ta Whitewalker olarak karşımıza çıkan, Doctor Who, Clash of Titans gibi projelerde yer almış ünlü İngiliz aktör Ross Mullan yer alıyor. Ayrıca, oyunculara ve sinema seyircilerine yeni bir deneyim sunabilmek adına Londra’da yapılan çekimler için 8 milyon sanat eserini sergileyen British Museum kapatıldı” diyerek, oyun teknolojilerinde geldikleri durumu aktardı.

Haberin Devamı

Sanatla oyunu buluşturdu

YASAKLI KÖYE GİRDİ

Bir yandan kardeşi Eray Dinç’le birlikte oynanabilir sanat üreten Simay Dinç, öte tarafta ise çocukluğunun geçtiği Ayvalık’ı da unutmaz. Her yaz tatilini burada geçirdiğini anlatan Simay Dinç, hikayenin devamını şöyle anlattı:
“Çocukluğum Ayvalık’ta geçti ama ismini çok duyduğumuz Yeniçarohori/Küçükköy bize yasaklıydı. 1462’de Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan köye, daha sonra Rumlar geliyor. Mübadeleyle de Rumlar gidince onların yerine Boşnaklar yerleşiyor. 1980’lerde evlerin restorasyon ihtiyacı duyması gibi birçok nedenle göç vermeye başlıyor. Büyüklerimiz de terk edilmiş bu köye gitmemizi istemiyordu. Ama 40 ülkeyi gezip gören biri olarak burası bende merak uyandırdı ve kalıpları kırıp köye geldim. O zaman yüzde 80’i terk edilmiş Küçükköy’de; 3 kahvehane, bakkal, börekçi ve müze vardı. Çok derin bir tarihle karşılanca da buranın tekrar dönüşmesi gerektiğini düşündüm. Yaratıcı endüstriler için kolektif bir çalışma alanını dönüştürebiliriz dedik. Bu hayalle yola çıktık. Sanatçı kardeşim Eray Dinç’le birlikte köyün meydanında tarihi bir kıraathaneyi, içine sanatı ekleyerek kurduğumuz Kıraarthane’ye yani bir dijital sanat merkezine dönüştürdük.”

Haberin Devamı

Sanatla oyunu buluşturdu

 
ÇEKİM MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ

KIRAARTHANE’nin bir sosyal girişimcilik projesi olduğunu dile getiren Simay Dinç, “Ayvalık’ta yer alan tarihi ve kültürel zenginliği yeni yeni keşfedilen Yeniçarohori / Küçükköy’ün; bilim ve sanat köyü olabilmesi için yaklaşık 7 yıldır büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda da terk edilen köy tekrar canlandı. Burada belediye ve Güler Sabancı’nın da girişimleri çok önemli. Tersine göç başladı. Artık, 10’dan fazla sanat galerisi var. Bir çekim merkezi oldu. Biz de Küçükköy’de bu zamana kadar 21 ülkeden sanatçıyı, bilim insanını, girişimciyi ağırladık ve ‘Hacking the Future’ gibi uluslararası projelere imza attık. Köy çocuklarına ücretsiz kodlama, tasarım, robotik eğitimleri verdik, rol model söyleşileri yaptık. Eylül ayında da yine çocuklara yönelik içinde hem teknoloji hem de sanatın olduğu etkinliklerimiz olacak” diyerek, Küçükköy’ün başka köylere de model olmasını istediğini aktardı.

Haberin Devamı

Sanatla oyunu buluşturdu

 
KÜÇÜK BİR KÖYDEN
DÜNYAYA AÇILIYORUZ

“KÖY ortamında çalışmak isteyen yaratıcı girişimcilere Kıraarthane’nin ofislerini, masalarını hizmete sunuyoruz, ortak bir çalışma alanı oluşturuyoruz. Teknoloji, sanatçıların ve girişimcilerin sınırlarını ortadan kaldırıyoruz” diyen Simay Dinç, hedeflerinin Küçükköy’ü oyun endüstrisinde bir kuluçka merkezi yapmak olduğunu dile getirdi. Simay Dinç, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda Fransa, Çin, Almanya, Vietnam ve Amerika gibi birçok ülkeden oyun üreticilerini buraya getirdik. Amacımız da bu girişimcilerin ve oyun geliştiricilerinin sanatla beslenmesi. Pandemiyle birlikte Londra ve İstanbul’da da merkezleri bulunan oyun şirketimiz Recontact Games’in çalışmalarını artık köyden yürütüyoruz ve tasarladığımız oyunlarla Küçükköy’den 153 ülkeye ulaşıyoruz. Küçük bir köyden dünyaya açılıyoruz. Köyden dijital hasat için de tüm heyecanımızla devam ediyoruz. Steam’de yeni çıkacak oyunumuz Recontact:London Cyber Puzzle’ın lansmanını gelecek ay köyden yapacağız” diyor.

Haberin Devamı

Sanatla oyunu buluşturdu

 
HEMCİNSLERİNE DE
ROL MODEL OLUYOR

OYUN endüstrisine adım attıktan sonra sektördeki kadın sayısının azlığını fark eden Simay Dinç, “Oyun endüstrisi farklı disiplinlerden gelen yaratıcı insanların ürettiği işlerden oluşuyor. Ama kadınlar sektör içinde fark edilmiyor. Bunun üzerine Woman in Games Türkiye’yi kurdum. Türkiye’nin dört yanında konferanslar, eğitimler verdik, vermeye de devam ediyoruz. Erkek egemen yapıyı kırıp sektörde eşitlik sağlamayı amaçlıyorum. Bugün oyunlardaki profile baktığımızda artık yüzde 42’si kadınlardan oluşuyor. Bunun oyun geliştirmede de olmasını istiyorum” diyor.

KISA KISA

* Son iki yılda oyun endüstrisinin Türkiye’de çok geliştiğine dikkat çeken Simay Dinç, “Artık yatırımcılar oyuna yatırım yapıyor. Son 6 ayda sadece Türkiye’de 250 milyon dolara yakın bir miktar, oyun şirketlerine yatırım yapıldı. Oyun sadece çocuk işi olmaktan çıktı, geleceğin işi olduğunu kanıtladı” diyor.

* Sanatın kendini ifade etme aracı olduğunu dile getiren Simay Dinç, şimdilerde ise sanatçıların kendilerini oyunlarıyla ifade ettiğini söylüyor, “Arıtık tuvallerimiz bilgisayarlarımız, telefonlarımız ve dijital alanlar. 21. yüzyılın kültürü ve sanat ürünü olarak oyunları görüyoruz” diyerek, oyunun 8’inci sanat olduğunu aktardı.

* Simay Dinç, “Hayattaki amacım tutkuyla yarattığımız özgün ve yenilikçi projeleri multidisipliner düşünce yapısıyla, sanat ve teknoloji odaklı global işlere dönüştürerek sürdürülebilir kılmak ve gençlerle paylaşabilmek” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları