Sutyenler ötmesin terör olmasın

BU yazıda memeden bahsedeceğim.

Haberin Devamı

Hayır, göğüs değil, meme.
‘Meme’ demekten utananlar ‘göğüs’ der. Buna Türk Dil Kurumu da dahil.
TDK, sutyen (sütyen) tanımını şöyle yapıyor:
“Göğüsleri dik tutup dolgun göstermek için kullanılan saten, dantel vb. kumaşlardan yapılan kadın iç çamaşırı.”
Meme demek ayıp bir şeymiş gibi.
Malum kendisi, toplumun örf ve âdetlerini koruyarak bilgi aktaran bir kurum.
Meme. Cıss.
Oysa meme, göğsün üzerindeki organ. Sutyen de memeleri taşımak için kullanılır.
Bunu netleştirdiysek konuya girelim.


*


Bu toplumdaki kadınların saçıyla başıyla, gülüşüyle, oturuşuyla, üremesiyle, minisiyle, mürüvvetiyle kafayı bozmuş erkekleri, şimdi de kıyafetlerinin altına giydikleri iç çamaşırlarına karışmaya başladılar.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda Başsavcı vekili, üstlerinin aranmasına tepki gösteren avukat Leyla Han Tüzel’e çıkışmış.
“Gerekirse ötmeyecek iç çamaşırı giyersiniz” buyurmuş.
Başsavcı vekilinin ötmeyecek iç çamaşırından kastı –eğer çıngıraklı don değilse- balenli sutyen.
Anlaşılan bundan sonra ne şekil iç çamaşırı giyeceğimize de erk sahibi beyler karar verecek.
Yok öyle yağma!
İstiap haddimizi fena halde aşıyorlar, yakında duvara toslayacaklar, farkında değiller.
Eğer “Haddinizi bilin” atarlanması birilerinin tekelinde değilse kullanmak isterim...
Haddinizi bilin efendiler!
Kadınları da küçümsemeyin, en güzelinden size haddinizi bildirirler.


*

Haberin Devamı


Benim bir önerim olacak.
Batı’daki kadınların 50 yıl önce yaptığı gibi.
Ne mi yapmışlardı?
Efendim, sutyen başlarda korselerden kurtulan kadınları özgürleştiren bir icattı. 1917’de Amerika I. Dünya Savaşı’na girerken Savaş Sanayileri Komitesi kadınlara artık korse almamalarını emretti. Bu sayede iki savaş gemisi yapımına yetecek 28 bin ton metal devlete kalmış oldu. Kadınların memelerini desteklemek için göğüslerinde taşıdığı 28 bin tonluk bir özgürleşmeden söz ediyoruz.
Ne var ki, başta özgürleşmeye hizmet eden sutyen 1950’lerin ortalarında sivri, huni şeklinde bir hale büründü. Seks tanrıçaları ve beyazperde sağ olsun, çok geçmeden de bir fetiş objesine dönüştü. İçine doldurulan malzemelerle dışarıdan bakıldığında tek tip bir meme görünümü hâkimdi, bütün kadınların memeleri aynı görünüyordu. Kadını özgürleştiren sutyen birdenbire erkeklerin görmek istediği ‘ideal meme’ aracına dönüşmüştü.
1960’ların ikinci yarısında bir grup feminist kadın, erkek egemen kültürü protesto etmek amacıyla sutyenlerini çöp tenekesine doldurup yaktılar. Sutyen yakma eylemi hızla yayıldı.
Muhafazakârlar olan biteni dehşetle izlerken 70’li yıllarda kadınlar sutyen takmaz oldu. Bir süre sonra meme ucu fetişi yaygınlaşır endişesiyle sutyene geri dönüş yapıldıysa da, eloğlu erkeklere haddini bildirmek için türlü yollar denemiş oldu.


*

Haberin Devamı


Madem adliyede sutyene bile karışıyorlar...
Adliyenin yakınlarında bir çöp tenekesine dolduralım sutyenleri, yakalım.
Sonra da sutyensiz gezelim.
Bakalım buna ne diyecekler...
Maksat ötmesin.
Maksat memlekette terör olmasın.

Yazarın Tüm Yazıları