Çocukların hayatı kaykayla değişiyor

Avustralyalı Olivier Percovich çocukluğundan beri gittiği her yere kaykayını da götürüyor.

Haberin Devamı

2006’da kız arkadaşının peşinden Afganistan’a yollanıyor; zamanı bol, bütün gün sokakta kaykay yapıyor.
Öğreniyor ki Afganistan’da nüfusun yarısı 16 yaşının altında.
ABD’den, NATO’dan gelen yardımların gençlerin ve çocukların hayatını değiştirmediğini gözlemliyor ve çocuklar için ne yapabileceğine kafa yoruyor.
Ülkede Özbekler, Tacikler, Peştunlar; hiçbiri birbirinden hoşlanmıyor. Olivier, çocukları bu nefretten kurtarmak için bir şeyler yapmak istiyor.
Bu arada kız çocuklarının spor yapması yasak. Bisiklete bile binemiyorlar. Kaykay henüz tanınmadığı için bu boşluktan yararlanabileceğini düşünüyor ve kızlar başta olmak üzere çocuklara kaykay öğretmeye başlıyor.
Örneğin dilencilik yaptığı için okula gidemeyen bir kız çocuğunun ailesine gidiyor, onlara kızın kaykay eğitmeni olarak gelir elde edebileceğini anlatıyor. Aile izin veriyor; kız hem okula gidiyor hem de kaykay öğreniyor, başkalarına öğretiyor ve eve para götürmeye başlıyor. Bir çocuğun hayatı bu sayede değişiyor.

Skateistan adlı bu oluşumun ilk tohumları Ruslar’dan kalma eski, boş bir havuzda atılıyor. Olivier havuzun içinde kayıyor, çocuklar onu izlemeye geliyor, daha sonra onlara ders veriyor.
Hali vakti yerinde çocuklar da var grupta, kaykay yapmak için 10 kilometre yürüyerek gelen yoksul çocuklar da. Başta bu iki grup birbirini sevmiyor. Ama kaykayın sınıfsal farklılıkları sildiğine inanan Olivier onları beraber kaymaya zorluyor.
Kültürel normları dikkate alarak kızlarla erkeklere ayrı ayrı ders veriyor. Yarışmalarda hep kızlar kazanıyor. Ama kızlar 12 yaşından sonra evlendirildikleri için 12 yaş üstü turnuvalarda yoklar. Birkaç yıla bu kızların orta yaşın üstünde bir adamla evlendirileceğini bilse de Olivier, “Erkekleri yendikleri o zamanı asla unutmayacaklarını da biliyorum” diyor.
Neticede Olivier, Afganistan’a akan milyon dolarların yapamadığını kaykayıyla başarıyor. Çocukları bir araya getiriyor, eğitime giden yolu açıyor ve ufak çaplı bir sosyal dönüşüm gerçekleştiriyor.

Yetinmiyor; bir merkez kurmak için sponsor aramaya başlıyor. Kanada, Danimarka, Norveç ve Almanya Büyükelçilikleri’nden yardım alıyor.
2009’da Afganistan Olimpiyat Komitesi’nin Kabil’de verdiği arazi üzerine, içinde derslikler ve rampalar olan merkezi inşa ettiriyor.
Ardından yaptığı işi Kamboçya’dan duyan bir Fransız’ın girişimiyle Phnom Penh’de bir tesis daha kuruluyor. Afganistan’da bir de Mezar-ı Şerif okulu açılıyor. Burada kaykay pistlerinin, sınıfların ve kütüphanenin yanı sıra futbol, voleybol, basketbol alanları var.
Son olarak, Güney Afrika’ya açılmaya hazırlanıyor.

Skateistan, bağış toplamak yerine kendi parasını kazanan bir hale gelmek istiyor. Bunun için kendi markasını yaratıyor. Kaykaylar, tişörtler, kaykay ayakkabıları, kitaplar satıyorlar. Kazandıkları parayı eğitim projelerinde harcıyorlar.
Karaköy Külah’ta ayda bir kurulan pop-up pazar Souq’ta 13-14 Eylül tarihlerinde Skateistan’ın kitapları, filmleri, tişört ve çantaları satılacak.
Keşke gidip bir şey alsanız ve çorbaya siz de tuzunuzu serpseniz.

Yazarın Tüm Yazıları