Savaşların çirkin yüzü

Kadın, çocuk, yaşlı diye bir ayrımın yapılmadığını...

Siviller de savaşın mağduru oluyor...

Rusya bu ayrımı asırlardır yapmıyor, ABD ise hiç yapmıyor...

Japonya’ya attıkları atom bombası yüzünden milyonlarca insanın öldüğünü unutmadık daha...

Irak’ta sivillere yönelik yaptıklarını da...

*

Eski yıllarda iki ordunun meydanlarda karşı karşıya yiğitçe savaştığı günler tarihin sayfalarında kalmış...

Modern çağın zirvesinde yapılan savaşlarda her türlü kötülük yapılıyor...

*

Şehirlerin suyu, elektriği, iletişim hatları bombalanıyor ve bankalar kapanıyor, bankamatik diye koydukları para verme makineleri de insanların parasını veremiyor...

Dijital çağ deniliyor ama savaşın ortasında bir başına kalan halk varlık içinde yokluk çekiyor...

*

Açlık, susuzluk ve barınma problemleriyle karşı karşıya kalan halkın tek yapacağı şey yollara düşüp başka bir ülkeye sığınmak...

Ukrayna halkının Polonya ve Romanya sınırlarına kadar nasıl yürüdüklerini gördük, izledik ve izlemeye devam ediyoruz...

Soğuk kış günlerinde insanların evlerindeki eşyaları nasıl yaktıklarını gördük...

Akaryakıt istasyonlarındaki kuyrukları da...

*

Trenlerden indirilen siyahi insanların dramını da izledik ve gittikleri ülkelerin kapılarından nasıl döndürüldüklerini de...

Irkçı yaklaşımları kimse kınamıyor...

Ve sesini çıkartamıyor...

*

Zelenski’nin ise Ukrayna’yı Büyük İsrail yapmaya çalıştığını ve komedyen olduğu dönemlerde Türkiye aleyhine neler söylediğini de öğrendik...

Kısacası büyük kalabalıkların savaşın ortasında ne kadar yalnız ve değersiz kaldıklarını anlatıyoruz.

İnsanlar seçme ve seçilme özgürlüğüne kavuştuğu günden beri ne hikmetse genellikle yanlış insanları seçiyor ve faturasını da yine kendisi ödüyor...

Savaşların çirkin yüzüyle karşı karşıya kalıyor...

Ders alınmadı, alınmıyor ve belki de hiç alınmayacak...