Büyük uykular

İtalyan yönetmen Benigni’nin yönettiği ve 2. Dünya Savaşı zamanında bir anne-babanın çocuğunu kurtarma hikâyesinin anlatıldığı ‘Hayat Güzeldir’ filminde küçük çocuk annesine soruyor:

Haberin Devamı

Neden savaşlar oluyor biliyor musun?

Annesi yaşlı gözleriyle şöyle diyor:

Çünkü dünya insansız başladı ve de onsuz bitecek...

*

Evet, dünya insansız başladı ama savaşlarla insan kendi soyunu yok etmeye devam ediyor.

Yaşanan gelişmeler dünyada son insan ölene kadar savaşların da hiç bitmeyeceğini gösteriyor.

Ve barış da hiç gelmeyecek gibi...

Çünkü küresel güçlerin en büyük para kazanma kaynağı savaşlar...

Ve ABD, Rusya, Çin gibi ülkelerin en büyük geliri de savunma sanayisi sektöründen...

*

Süleymani’nin cenazesini bile organize edemeyen, 56 kişinin ölümüne neden olan İran, Irak’taki ABD üslerini vuruyor.

ABD ise kendi askerlerini çekip NATO’yu çöllere göndermeyi düşünüyor...

Füzeler havada uçuşuyor...

Birileri “Amerika askerlerinin Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da ne işi var?” diye sormuyor ama “Türkiye’nin ne işi var Libya ve Suriye’de?” diyebiliyor.

*

Haberin Devamı

Avustralya’daki orman yangınlarında yanan hayvanlara gözyaşı dökülüyor...

Bu insani duruşa saygı duyuyoruz...

Lakin diğer yanda ölmemek, yanmamak için çocuklarıyla birlikte aç ve susuz yollara düşen Suriyeli bir anneye kapıların açılmasına isyan edenlerin öfkesini de anlamakta zorlanıyoruz...

Karaya vuran Aylan’ın dramına bile sessiz kalınıyorsa...

Ve hiç hatırlanmıyorsa...

Büyük kalabalıkların büyük uykularından hâlâ ayılamadığını anlıyoruz.

*

Öyle yaman çelişkilere mahkûm
edilmişiz ki...

Anne Frank’ın “Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır” deyişindeki günleri yaşıyoruz sanki...

Ekranlardaki savaş görüntülerini izledikçe “kimsesizlerin geçit töreni” yapılıyor gibi...

Siyasiler halkları istedikleri yöne çevirebiliyor.

Bir bardak su içer gibi yalan söylüyorlar.

Ve iftira atıyorlar.

İktidar koltuklarında biraz daha fazla oturmak için her türlü savaşı çıkarıyor, sayısız cinayet işliyor ve ahlaksızlıklara imza atıyorlar.

Nasıl olsa vitrin demokrasisi var...

Hesap soran yok.

Hesabını soracak olanlar zaten hiç yok.

*

Saddam, Arafat ve Kaddafi’nin akıbetlerinden hâlâ ders almayan Ortadoğu’daki ülkelerin yönetici ve liderleri aynı yoldan gitmeye devam ediyor.

Haberin Devamı

Ve kalabalıkların ölümü bir şey ifade etmiyor.

Yönetme hastalığı bulaşmış ruhlarına.

*

Dünyanın tüm bilim adamları bir araya gelse ve evrensel etik standartlarını yeniden belirleyebilse...

Ve savaşların ekonomik, stratejik kazançlarından değil de insana dair sonuçlarından yola çıksa...

Böyle giderse öfkeli kalabalıklar bir gün büyük uykusundan uyanacak ve dünyayı ateş çemberine dönüştürecek...

Kısacası, barut kokuyor vakitler...

Yazarın Tüm Yazıları